İzmir Şakran 2 Nolu Kapalı Cezaevi’nde tutuklu Ferhat Yıldırım’ın tahliyesine iki gün kala infazı yakıldı
Batman’da 2011 yılında evine yapılan baskın sonucu gözaltına alındıktan sonra tutuklanan ve yargılandığı davada “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla 15 yıl ceza verilen Ferhat Yıldırım’ın infazı yakıldı. İzmir Şakran 2 Nolu Cezaevi Gözlem Kurulu, Yıldırım’ın infazının yakılmasına, “görevli memura mukavemet” ve daha önce katıldığı açlık grevi eylemlerini gerekçe gösterdi. Mezopotamya Ajansı’ndan Fethi Balaman’ın haberine göre, Yıldırım, 11 Kasım 2013 tarihinde Batman M Tipi Kapalı Cezaevi’nden Tekirdağ F Tipi Cezaevi’ne sevk edildi. Yıldırım, burada yaklaşık 3 yıl kaldı. Bu süre zarfında iki eli olmayan bir tutuklunun maruz kaldığı şiddet karşı çıktığı için kendisi de şiddete maruz kaldı. Söz konusu şiddet, sevk edildiği hastane yolunda da devam etti. Sonrasında Yıldırım hakkında “görevli memura mukavemet” gerekçesiyle disiplin cezası verildi. Söz konusu ceza, Yıldırım’ın şu an tutuklu bulunduğu İzmir Şakran 2 Nolu Kapalı Cezaevi’nde karşısına çıktı. Gözlem Kurulu, disiplin cezasını Yıldırım’ın tahliyesine 2 gün kala infazının yakılmasına gerekçe gösterdi.
Hem işkence hem ceza
Duruma tepki gösteren Yıldırım’ın Batman’da yaşayan kardeşi Serhat Yıldırım, “Hem iki eli olmayan hasta tutukluya şiddet uyguluyorlar hem de buna karşı çıkan koğuş arkadaşlarına şiddet uyguluyorlar. Bununla yetinmeyip çıkacağı güne 2 gün kala infazını yakıyorlar” dedi. “Hukuksuzluğun zirve yaptığı dönemlerden geçiyoruz” diyen kardeş Yıldırım, cezaevlerindeki keyfi uygulamaların son bulmasını istedi. Yıldırım, “İşkence uygulayanlar yerine işkenceye karşı çıkanlara ceza verildi” dedi. Yıldırım, 29 Ocak 2022 tarihinde çıkması gereken abisinin infazının yakıldığını aktararak, “Birlikte 6 ay boyunca Tekirdağ’da aynı koğuşta kaldık. 6 ayın sonunda beni buradan aldılar, yerime iki eli olmayan bir arkadaşı getirdiler. Koğuşu basan gardiyanlar bu arkadaşa fiziki şiddet uyguluyor. Abim ve arkadaşı buna karşı çıkıyor. Ve hepsi şiddete maruz kalıyor. Hastaneye giderken ve gelirken yine şiddete maruz kalıyorlar. İnfazının yakılmasının gerekçelerinden biri de bu olay olmuş” diye kaydetti.
‘Cezaevlerine sessiz kalmayalım, ses olalım’
İnfaz yakımı sonrası abisinin kendilerini aradığını belirten Yıldırım, şunları söyledi: “Bize ‘Moralinizi bozmayın, ben moralimi bozmuyorum. Bunlara karşı ne olursa olsun geri adım atmayacağız. Moralin yüksek olması onlar en büyük cevaptır’ dedi. İnfazının yakılacağını biliyordu.” İnfaz kararına karşı verilen itiraz dilekçesinin de aynı komisyonun önüne geldiğine dikkati çeken Yıldırım, yaşanan hak ihllalerine işaret ederek, şöyle devam etti: “Sosyal aktivite hakkı yok. Kitap ve radyolara el konuluyor. Gazeteler verilmiyor. Koğuşlara yapılan baskınlarda koronavirüs önlemi zaten yok. Baskınların çoğunda işkenceye varan şiddet uygulanıyor. Kantin fiyatları da yüksek. Cezaevlerinde özel bir konsept uygulanıyor. Çok yönlü bir saldırı var orada. Saldırıların artmasının sebebi ise kamuoyunun sessizliğidir. Cezaevlerine sessiz kalmayalım. Ses olalım.”