Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle birlikte 2017’de kurulan yeni kabinede Adalet Bakanı yapılan Abdülhamit Gül, yine AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan tarafından görevden alındı ve yerine Bekir Bozdağ atandı. Gül’ün görevden alınmasının perde arkasında Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak’ın koordinasyonunda olduğu ileri sürülen İstanbul Grubu’nun adı zikredilirken, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve MHP’nin de Gül’den rahatsız oldukları biliniyor. Tartışmaların dışına çıkan 29 yıllık hakim ve Yargıçlar Sendikası eski Başkanı avukat Mustafa Karadağ, görevden alma ve atamanın “Sarayın konjonktürüne” uygun olduğunu söyledi. Bu tür görev değişimlerin asıl amacının gündem değiştirmek olduğunu belirten Karadağ, yargıda gelinen durum karşısında asıl odaklanılması gerekenin toplumsal muhalefeti güçlendirmek olduğunu vurguladı.
‘Görevden almadır’
Bunun bir istifa değil “talimatlı istifa” olduğunu vurgulayan Karadağ, “Bu bir istifa değil talimatlı bir istifa. Burada şunu düşünmek lazım; asıl idare eden kimdir? Bakanların bir politika geliştirme yetkileri, görevleri var mı? Olmadığına göre bu bir görevden almadır. Cumhurbaşkanı, artık Abdülhamit Gül’le yürüyemeyeceğini düşünmüş ve görevden aldı. Yerine de daha düşük profilli bir zat, eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ı görevlendirdi. Bozdağ’ın önceki işlemleri de biliniyor. Burada bir istifadan bahsedilmesini doğru bulmuyorum. Erdoğan, kendi idare şekline göre, o andaki konjonktüre göre davranıyor” dedi.
Pelikan grubu
Soylu’nun bu görev değişimindeki etkisine ilişkin ise Karadağ, “Evet, bir sorun olduğu görülüyor. Burada Soylu’nun galip çıktığı da görünüyor. Ama asıl sorunun bu olduğunu düşünmüyorum. Pelikan Grubu Cumhurbaşkanı’nın avukatlarının aktif olduğu bir grup. İstanbul Grubu da deniliyor. Kararnameleri ayarladıkları, müdahale ettikleri söyleniyor” diye ifade etti.
Her şeyleri yalan
Adalet Bakanı’nın istifası ayrıca “iktidarın yönetememe hali”, “kötü gidişat iktidar bloğunu dağıtıyor” yorumlarına ilişkin de Karadağ, “İktidarın yönetememe hali kavramını yıllardır duyuyoruz. Bana kalırsa Cumhurbaşkanı kendi sürecini gayet iyi yönetiyor. Kendi söylediği yalana inanıp ona göre davranıyor. Zaten her şeyi yalanların üzerinde kuruyorlar” diye belirtti.
Muhalefetin kusurları
Asıl sorunun muhalefetin muhalefet edememesinde olduğunun altını çizen Karadağ, “HSK iktidarın eline geçti. O dönem HSK’de nasıl bir muhalefet geliştirildi bilmiyoruz. Çünkü olmadı. Şimdi de ne CHP ne de İYİ Parti HSK’nin yaptığı işlere itiraz edemez. Çünkü hakları yok. Siz gönderdiniz. CHP ve İYİ Parti’nin muhalefeti var mı yok. Muhalefetin ciddi kusurları var. Partili hakimler ve savcıların tasfiye edilmesi lazım. Muhalefetin iradesini ortaya koyması lazım. Kılıçdaroğlu, bürokratlara çağrı yapıyor aynı şeyi HSK’ya da yapsınlar. Yapılan her şey yanlış ama tek tek insanlardan kahramanlık bekleyemezsiniz. Bu anlamda muhalefet gerçekten tepkisini olumlu ve zamanında dile getirebilseydi toplumla bunu paylaşabilseydi belki bu noktaya gelmezdi. Bu iktidar yargıdan vazgeçemez. Çünkü iktidarını yargı eliyle yürütüyor artık. Yargıyı AKP’ye teslim eden yapı ise muhalefettir” şeklinde konuştu.
Zemo Ağgöz / Ankara – MA