Afrin paylaşımları nedeniyle yargılanan, kapatılan Özgürlükçü Demokrasi çalışanı Barış Ceyhan, “Bir çocuğun fotoğrafını paylaşmam nasıl suç olabilir. Afrin yerine Filistin yazsaydım bugün tutuklu olmayacaktım” dedi. Mahkeme, tutuklu yargılanan 3 kişinin de tahliyesine karar verdi.
Ankara’da, Afrin’e yönelik operasyon sırasında yaptıkları sosyal medya paylaşımları gerekçesiyle 22 Ocak’ta gözaltına alınan; aralarında gazeteciler Hayri Demir, Sibel Hürtaş ve Barış Ceyhan’ın da bulunduğu 3’ü tutuklu 12 kişinin, “örgüt propagandası yapmak” ve “halkı kin ve düşmanlığa sevk etmek” iddialarıyla yargılandığı davanın ilk duruşması görüldü. Tutuklu gazeteci Barış Ceyhan, Kayseri Cezaevi’nden SEGBİS ile bağlanırken diğer 2 tutuklu ve tutuksuz yargılananlar mahkeme salonunda hazır bulundu. Ankara 15. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmayı ulusal ve uluslararası çok sayıda gazetecilik meslek örgütünün temsilcisi de izledi. Aynı davada yargılanan HDP Milletvekili Kemal Bülbül’ün dosyası heyet tarafından ayrıldı.
Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Hayri Demir, savunmasında, soruşturmanın tamamının gazetecilik faaliyeti olduğunu, tweetlerin de bu faaliyetinin bir parçası olduğunu belirterek beraatını istedi. Gazeteciliğin yargılandığını söyleyen Demir, “5 tweetten yargılanıyorum. 5 tweet 111 kelimeden oluşuyor. 720 harf yapıyor. Harf başına 6 yıl ceza isteniyor hakkımda. Gazetecilik suç değildir” dedi.
Tutuklu Lezgin Tekay ise gözaltı sürecinde TEM Şube’de bir odada kimliği belirsiz kişiler tarafından darp edildiğini belirterek, kendisinin sadece Afrin’de Kürtlerin katledilmesine karşı çıktığını, bunun suç olamayacağını vurguladı.
Tutuklu yargılanan kapatılan Özgürlükçü Demokrasi gazetesinin çalışanı Barış Ceyhan 9 aydır tutuklu olduğuna değinerek, uzun bir süre gardiyanların fiziki ve psikolojik işkencesine maruz kaldığını anlattı. İki paylaşımdan birini haber sitesinden aldığını, diğerinin savaşta yaralanan bir çocuk olduğunu belirten Ceyhan, “Bir çocuğun fotoğrafını paylaşmam nasıl suç olabilir. Efrin yerine Filistin yazsaydım bugün tutuklu olmayacaktım” dedi.
Artı TV muhabiri Sibel Hürtaş ise savunmasında, “Benim yaptığım iş gazeteciliktir. Tek sesli yayın yapsaydım propaganda yapmış olacaktım. Ama ben tek düşünce değil, herkesin fikrini kamuoyuna taşıyorum. Mantıksal açıdan bu iddianameye yaklaşmam mümkün değil” diye konuştu. Hürtaş, dosyada suç unsuru olarak oğlunun fotoğrafının kullanılmasını ise “trajikomik” olarak yorumladı.
Avukat savunmalarının ardından, iddia makamı, tutukluların tutuklulukta geçirdiği süre göz önüne alınarak adli kontrol şartıyla tahliyelerini istedi. Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tüm tutukluların tahliyesine hükmederek, duruşmayı erteledi.
ANKARA