Pertek Kalesi’ne Keban Barajı yapıldıktan sonra ilk kez yaya ulaşılırken bölge çölleşiyor
Dersim’de 2 bin 800 yıllık Pertek Kalesi’ne 1974 yılından bu yana ilk kez yaya ulaşılırken bölgede son yıllarda kendini derinden hissettiren kış kuraklığına yoğun yağan karın dahi çözüm olamayacağına işaret ediyor. Geçtiğimiz yılda yaşanan kuraklıkla baraj suları minimum seviyeye düşmüş ve bu yılda benzer bir sürecin yaşanacağı ortaya çıkarken, tarihi kaleye yürüyerek gidildi.
‘Sular bayağı çekildi’
Dersim’de yaklaşık 50 doğasever yürüyerek gitti kaleyle ilgili DHA’ya verdikleri röportajda, “Daha önce burayı ancak feribottan, uzaktan görebiliyorduk. Ancak yakın zamanda suların çekilmesiyle burayı gördük. Barajın ortasında bir kaleydi, sular bayağı çekilmiş ve biz bu durumu görünce şaşırdık. Yakın zamanda barajın suları çekildi ve bizler de buraya yürüyerek geldik” dediler.
Kuraklık artıyor
Meteorolojik verilerin tutulmaya başladığı yüz yıldır özellikle aralık ve ocak aylarında böylesi kurak havalar yaşanmadı. Bu durum önümüzdeki bahar ve yaz aylarında büyük bir kuraklığın yaşanabileceği ve ardından kış kuraklığının giderek artabileceği büyük bir ihtimal. Kötü bir sarmala girmeye başladığımız bugünlerde bu durumu çözebilecek bir iradeden ise söz etmek mümkün değil.
Kısır döngü
Bugünlerde başlayan kar yağışının toprağı beslemesi ve yeraltı sularını yükseltmesi beklenmesine karşın gelecek aylarda bu durumun sürmemesi halinde kuraklık bölgeyi vuracak. Yağışların yeterli olmaması kuraklığa yol açarken kuraklık ise yağışların oluşmamasını tetikliyor. Böylesi kısır bir döngü daha büyük kuraklıkları ortaya çıkaracak. Türkiye’de her yıl yüz binlerce hektar orman varlığı yok ediliyor. İktidarın kesilen yakılan daha doğrusu katledilen ağaçların yerine misliyle fidan dikiyoruz açıklamaları hiçbir anlam içermiyor.
Yarı kuraklıktan kuraklığa
Türkiye’de doğa yağması dünya ortalamasının çok üzerinde. Türkiye yarı kurak bir iklime sahip olan bir coğrafyada yer alıyor. Buna karşın Türkiye’de su havzaları adeta yok edilip, sular baraj ve HES’ler tarafından özgür akması engellenip sermaye yararına bağlanırken, yeraltı suları ise son 20 yılda bazı bölgelerde 5-10 metrelerden 400-500 metrelere gerilemiş durumda. Buna karşın iktidar 48 ilde 100 adet yeraltı barajı yapma girişini sürdürüyor. Bu durum yeraltını da yerüstü gibi yok etme süreci başlatırken, tüm bunlar Türkiye coğrafyasını yaz kuraklığından kış kuraklığına taşıyarak geleceğimiz tehdit altına alınıyor.
Kışlar da kuraklaşıyor
Kış aylarında kar yağışının azalması, yağmurların uzun süreli stabil yağışlar yerine sellere yol açan ani ve kısa süreli yağışlara bırakmış olması susuzluğun giderek yaklaştığının işareti. Kışları alçak basınca bağlı sıcak ve soğuk cephe hava hareketleri kuzeyden inerek Türkiye coğrafyasına yağmur ve kar getirirdi. Batı bölgelerde daha çok ortaya çıkan yüksek basınç nedeniyle kuzeyden giren yağışın güney bölgelere artık yeterince ulaşamadığı görülüyor. Metropollerin giderek büyümesi ve betona boğulması ile kentlerin yağış iklimi çoktan değişti. Bugün yaşanan meteorolojik kuraklığın bir süre sonra ciddi boyutlarda tarımsal kuraklığı ortaya çıkaracağı ise biliniyor.
EKOLOJİ SERVİSİ