İstanbul’da başlatılan ‘Adalet Nöbeti’ne katılan tutuklu yakınları, ‘Bütün Kürt halkına sesleniyorum: Artık uyanın. Onlar karşısında baş eğmeyen herkes onlara göre teröristtir. Bütün anneler el ele verip bu haksızlığa, adaletsizliğe dur diyelim’
Tutuklular üzerinde uygulanan tecrit rejiminin son bulması ve durumu ağırlaşan hasta tutukluların serbest bırakılması talebiyle tutukluların aileleri tarafından Diyarbakır ve Van’da başlatılan “Adalet Nöbeti” devam ederken, İstanbul’da da “Hapishanelerde Ölüm İstemiyoruz, Yaşamı Savunuyoruz” şiarı ile İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde ve “Ölümlere izin vermeyeceğiz” sloganıyla da Adli Tıp Kurumu (ATK) önünde nöbet tutuluyor.
Nöbet eylemine katılan Silivri 3 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutsak olan Yakup Akman’ın annesi Fince Akman ve Konya Seydişehir T Tipi Kapalı Cezaevi’ne sürgün edilen tutsak İdris Değirmenci’nin ablası Keziban Dal ve Buca Kırıklar 2 Nolu F Tipi Cezaevi’nde tutulan Sertaç Kılıçarslan’ın ablası Nasihat Kılıç Jinnews’e konuştu.
Yangını ihbar ettiği için tutuklandı
Yakup Akman, 19 Eylül 2019’da Pendik’te bulunan Aydos Ormanı’nda çıkan yangın sırasında itfaiye ve polis ekiplerini arayarak haber verdiği için önce gözaltına alındı ardından da çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Yakup Akman daha sonra İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakkında açılan davada, “Devletin birliğini ve ülke bütünlüğü bozmak” iddiasıyla müebbet hapis, “Örgüt faaliyeti çerçevesinde orman yakmak” iddiasıyla da 25 yıl hapis ile 20 bin TL adli para cezasına çarptırıldı.
Yakup Akman’ın tutuklanmasına ve hapis cezasına gerekçe ise, “Öfkeli Kürdistan Gençliği” isimli Twitter hesabından yapılan “Pendik Kurtköy’de bulunan ormanlık alana birimlerimizce ateşten eylem gerçekleştirilmiştir” paylaşımı delil olarak gösterildi. Fakat olaydan iki gün sonra Yakup Akman gözaltında iken aynı hesaptan atılan ikinci tweet ise mahkeme tarafından dikkate alınmadı.
Erdoğan’ın sözleri sonra ceza verildi
Çocuğunun haksız yere müebbet hapis cezasına çarpıtıldığını söyleyen Fince Akman, müebbet cezasına çarpıtılmasının nedenini ise Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Bakanların “PKK orman yakıyor” söylemlerinden sonra olduğunu belirtti. Fince Akman, “Oğlum ifade vermek için gittiği karakolda Mardin-Kızıltepeli olduğu öğrenilince oğluma ‘Sen yaktın, siz teröristsiniz’ diyorlar. Bir yılı dolmadan müebbet hapis cezası verdiler. Birçok kanalda ‘Yakup Akman ve ailesi teröristtir’ haberleri geçti. Ceza verilmeden önce Erdoğan televizyonda ‘Biz fidan ekiyoruz, PKK Aydos’ta orman yakıyor’ söyleminden sonra oğlum müebbet hapis cezası aldı” dedi.
Çamurlu su ile yıkanıyorlar
Çocuğunun 12 yaşında Kızıltepe’de çalıştığı iş yerinde çıkan bir yangında bütün vücudunun yandığını ve birçok ameliyat geçirdiğini aktaran Fince Akman, 2 buçuk yıldır cezaevinde olan çocuğuna ceza üstüne ceza verildiğini söyledi. Fince Akman, “Hastalandıklarında hastaneye götürülmüyorlar. Götürdükleri hastanelerde ise ilgisiz doktorlara muayene ettirilip, ilaçları da verilmiyor. Hastane dönüşü karantina bahanesi ile tek kişilik hücrelere koyuyorlar. Onları aç ve susuz bırakıyorlar. İki yıldır su borusu patlamış ve suları çamurlu akıyor. Çamurlu su ile banyo yapıyorlar” diye konuştu.
Yaptıklarına şahit olduk
Daha önceki açık görüşlerde oğlunun çıplak aramaya maruz kaldığını aktaran Fince Akman, görüş sırasında gardiyanların psikolojik baskı ile tutsaklara farklı yaklaştığını vurguladı. Fince Akman, “Gardiyanlar çocuklarımız bizden ayrıldığı esnada sert bakışlar ile onları tahrik etmeye çalışıyorlar. Amaçları, ‘seslerini çıkardıkları esnada onları dövelim, öldürelim ya da tek kişilik hücreye atalım.’ Gözlerimizle şahit oluyoruz bunlara” diye konuştu.
Konu Kürtler olunca görmüyorlar
Bir ayda cezaevlerinden 7 cenazenin çıktığını hatırlatan Fince Akman, şiddetten ve psikolojik baskıdan dolayı tutukluların intihara sürüklendiğini belirtti. Fince Akman, “Artık yeter canımız çok sıkıldı, bıçak kemiğe dayandı. Çocuklarımız zulüm, zorluk ve işkence görüyor. Çocuklarımızı öldürüyorlar. Erdoğan ‘sizleri bitireceğim, yok edeceğim’ diyor. Bizim bu ülkede yaşama hakkımız yok mu?” diye sordu. Fince Akman, konu Kürtler olunca Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi (CPT) ve Avrupa ülkelerinin kulak tıkayıp görmezden geldiğini de sözlerine ekledi.
Tecrit her yere yayıldı
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın ağır tecrit koşullarında tutulmasına dikkat çeken Fince Akman, Kürt kimliğine sahip olduğu için bu uygulamalara maruz kaldığının altını çizdi. Fince Akman, ayrıca uygulanan tecrit rejiminin bütün cezaevlerine de sirayet ettiğini vurgulayarak, şöyle devam etti: “Çocuklarımızın bir suçu yok, onları serbest bıraksınlar. Biz Kürt geldik Kürt gideceğiz. Kürtçe bizim ana dilimiz, neden dilimizi varlığımızı kabul etmiyorsunuz? Kürtleri öldürüyorsun, işkence ediyorsun, aç bırakıyorsun. Çocuklarımıza psikolojik şiddet uygulayarak intihara sürüklenmelerine neden oluyorlar.”
Çocuklarımızı oradan kurtaralım
İHD İstanbul Şubesi ve ATK önünde başlattıkları adalet nöbetinin sadece kendi çocukları için olmadığını bütün tutuklular için olduğunu hatırlatan Fince Akman, tutukluların cezaevinde ölüme terk edilmek istendiklerinin altını çizdi. Fince Akman, tüm tutuklu yakınlarına ve ailelere, “Çocukları cezaevinde olmayabilir ama sıra onlara da gelebilir. Onlar da evlerinde oturmasın, yanımıza gelsinler hep birlikte hareket edelim. Çocuklarımızı oradan kurtaralım, kurtuluşumuz buradadır. Eğer güçlü bir sahiplenme olursa devlet bir şey yapamaz duruma gelir. Ellerini vicdanlarına koysunlar” diye seslendi.
Hasta ama hastaneye götürülmüyor
Mersin’de 2018 yılında tutuklanan İdris Değirmenci de Tarsus T Tipi Kapalı Cezaevi’nden üç arkadaşıyla birlikte ayrı ayrı cezaevlerine sürgün edildi. Kardeşinin Konya Seydişehir T Tipi Kapalı Cezaevine sürgün edildiğini aktaran Keziban Dal, kardeşinin sürgün sırasında gardiyanlar tarafından darp edildiğini aktardı. Keziban Dal, “Son iki aydır üzerlerinde çok yoğun bir baskı var. Sürgün edildiği cezaevinde gardiyanlar tarafından darp edilmiş ama şu an ne durumda olduğunu bilmiyoruz. Onu merak ediyoruz. Hiçbir insanlık ve vicdan kabul etmez” dedi. Keziban Dal, İdris’in fıtık rahatsızlığının olduğunu ama hiçbir şekilde hastaneye götürülmediğini de söyledi.
Adalet insanın vicdanıdır
Adalet Nöbetleri’ne de dikkat çeken Keziban Dal, nöbete katılım amaçlarının tutsaklar üzerinde oluşan baskının, şiddetin ve cezaevinden gelen ölüm haberlerinden kaynaklı olduğunu aktardı. Keziban Dal, “Biz adalet istiyoruz. Hiçbirimizin çocuğu acı çekmesin, dört duvar arasında darp edilmesin ve ölmesin. Neresi olursa olsun, nereye gidilmesi gerekiyorsa oraya gidip bir çare bulmalıyız. Anneler de bir çare bulunsun diye nöbet eylemlerine katılıyor. Adalet insanın vicdanıdır. Vicdanlı biri çıkıp buna dur demesi gerekiyor. Devleti yönetenler bugün senin evladını düşünmüyorsa benim evladımı da düşünmez. Hepimiz ne olursa olsun buna dur demeliyiz” dedi.
Bütün anneler el ele verip bu haksızlığa dur diyelim
İzmir’de Buca Kırıklar 2 Nolu F Tipi Cezaevi’nde hak ihlallerine karşı 28 Kasım 2021’de başlatılan ve 28 Ocak’ta sona eren açlık grevine giren tutuklulardan Sertaç Kılıçarslan’ın ablası Nasihat Kılıçkıran da, “Adalet Nöbeti”ne dikkat çekti. Her fırsatta adalet arayışı içinde de olacaklarını vurgulayan Nasihat Kılıçkıran, “Adalet arayışı içinde olan annelerin hepsi haklı. Biz anneler, her zaman ayaktayız ve nerede olursak olalım devam edeceğiz. Bütün Kürt halkına sesleniyorum: Artık uyanın, aklımızı başımıza alalım. Onlar karşısında baş eğmeyen herkes onlara göre teröristtir. Bütün anneler el ele verip bu haksızlığa, adaletsizliğe dur diyelim. Bu durum şahsi bir şey değil, bu çocuklar halkın çocukları” diye konuştu.
HABER MERKEZİ