Altındağ ve Keçiören’de iki doğum hastanesinin kapatılmasıyla birlikte, kadınlar tedavi için şehir hastanelerine mecbur bırakılıyor
Ankara Şehir Hastanesi’nin 2019 yılında açılmasının ardından merkezi noktada bulunan, alanında uzman ve yurttaşların rahat ulaşım sağladığı 7 hastane kapatılmış, aynı dönemde 13 semt polikliniği de kapatılarak hizmetten alınmıştı. Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, Etlik Şehir Hastanesi’nin yüzde 59’u tamamlandı. Hastanenin açılmasının ardından merkezi noktada bulunan 6 hastane ve 17 semt polikliniği daha kapatılacak.
Kadınların sağlığa erişimi zorlaşacak
Kadın ve çocukların rahatlıkla ulaşabileceği kadın doğum ve çocuk hastalıkları konusunda uzman olan Altındağ’daki Dr. Sami Ulus Kadın Doğum, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Keçiören’de bulunan Etlik Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi, yurttaşların kolay ulaşım sağladığı konumda olan iki hastane. Bu iki hastane kapatıldığı takdirde, kadın ve çocuklar yalnızca Ankara Şehir Hastanesi’ne gidebilecek. 71 yıllık tarihi olan Dr. Sami Ulus Kadın Doğum, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Ankara’nın hem kadın hem de çocuk üzerine tek sağlık kurumu. Yoksul kesimlerin yaşadığı Altındağ’da bulunması dolayısıyla sosyoekonomik olarak dezavantajlı nüfusun kolaylıkla ulaşabileceği bir konumda olan hastanenin kapanması, kadın ve çocukların sağlığa erişimini zorlaştıracak.
Politikalar ranta odaklı
Mezopotamya Ajansı’na konuşan Hastanemi Açın Platformu üyesi ve Ankara Tabip Odası Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Komisyonu üyesi Dr. Ayşe Uğurlu, Etlik Şehir Hastanesi için yabancı ve yerli şirketlere verilen hasta doluluk garantisinin sağlanabilmesi adına iki kadın doğum hastanesinin kapatıldığına dikkat çekti. Uğurlu, “Mülteci ve yoksul vatandaşlarımızın yoğun olarak oturduğu bu bölge, ekonomik ve sosyal anlamda gözden çıkarılmış olacak. Kadınların, kadın olmaları sebepli birtakım hastalıklarının tanı ve tedavilere ulaşımı zorlaşacak. Aynı şekilde çocuk bölümünde de sorunlar meydana gelecek. Bölgede yoksul kadınların olması, bu kadınların toplumsal anlamda sağlık hakkının engellenmesi söz konusu. Devlet kadınlara özel hastane ve şehir hastanelerinde doğum yapmaları ve tedavi olmaları açısından baskı unsuru oluşturuyor” diye konuştu. İktidarın, yapımında ısrar ettiği şehir hastanelerinin Türkiye’nin genel bütçesinde büyük açıklara neden olduğuna da dikkat çeken Uğurlu, şunları söyledi: “Siyasi iktidarın küresel sermayeyle yaptığı iş birliği sonucu, halkın sağlık hakkına erişimi engelleniyor. Şehirden uzak noktalarda devasa büyüklükte hastanelere değil, sağlık hakkını doğrudan karşılayabilen, şehir içlerinde veya ulaşılabilir uzaklıklarda, koruyucu sağlık hizmeti odaklı, birinci basamak sağlık kuruluşlarına ihtiyacı var.”
ANKARA