Avukat Sezen Ezer, 6. Yargı Paketi’nin amacının kadınları eve hapsetmek olduğunu söyledi
Kadınların nafaka hakkına yönelik saldırı, 6. Yargı Paketi ile yeniden gündeme getirildi. Avukat Sezen Ezer, Mezopotamya Ajansı’na (MA), 6. Yargı Paketi’nin kadınlar açısından barındırdığı tehlikeleri ve iktidarın asıl amacına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Hak gaspından başka şey görmedik
“İlk defa 2019’da ‘Yargı Reformu’ diye yola çıkılan sürece baktığımız zaman, ‘Yargı Reformu’ndan ziyade hak gaspları, mağduriyetlerden başka bir şey görmedik” diyerek sözlerine başlayan avukat Ezer, “6. Yargı Paketi ile beraber nafakanın evlilik süresi kadar verileceği belirtiliyor. Örneğin; üç yıl evli kaldıysa üç yıllık bir nafakaya hükmedilecek ve bunun bir buçuk yıllını erkek öderken, bir buçuk yılını ise devletin ödeyeceği söyleniyor. Yine devletin bunun için fon oluşturacağı söyleniyor. Ekonomik krizin bu kadar derinleştiği bu süreçte iktidar bu fonu nasıl oluşturacak? Belli ki yine vergilerle halktan alınarak ödenecek. Bunu kriz açısından bir fırsata çevirecek” diye konuştu.
Boşanmalar engellenecek
Yargı Paketi ile iktidarın boşanmaların önlenmesi yönündeki hedeflerine değinen Ezer, “Kadınların ekonomik bağımsızlıkları yokken, işten ilk çıkarılan olurken, tekrar ailenin yanına dönemezken; nafaka hakkının sınırlandırılması kadınların bu güvencesinin elinden alınması ve boşanma konusunda geri çekilecekleri anlamına geliyor” şeklinde konuştu.
Şiddete uzlaşma olmaz
Getirilmesi beklenen yargı paketindeki bir diğer önemli konun “Aile Arabuluculuğu” olduğunu söyleyen avukat Ezer, şöyle dedi: “Daha önce de söyledik yine söylüyoruz boşanma konusunda arabuluculuk getirilmesi mümkün değil. Çünkü şiddet meselesi görmezden gelinemez. Biz kadınlar ve bu alandaki avukatlar olarak diyoruz ki; şiddetin olduğu yerde uzlaşma ve arabuluculuk olmaz.”
Sözleşme geri getirilmeli
Yargı paketinde yer alan ve kadınlar açısından önemli olan üçüncü konunun ise boşanma davalarındaki değişiklik olduğuna işaret eden Ezer, mal rejimi, nafaka, velayet ve takıların geri verilmesi gibi konularda, kadınların bu haklarından feragat ettirilmek istendiğini söyledi.
AKP iktidarının kadını aile içerisine hapsederek, “makul kadın” profili yaratmak istediğini vurgulayan Ezer, “İstanbul Sözleşmesi’nin tekrar imzalanması ve etkin bir şekilde uygulanmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
İSTANBUL