Karnesi kırık notlar ile dolu Adalet Bakanı Abdulhamit Gül istifa etti. Gül’ün yerine gelen daha önce de Adalet Bakanlığı görevini sürdüren Bekir Bozdağ ise OHAL döneminde yaşanan adaletsizliklere imza atması ile akıllarda kalmıştı
Son süreçte yaşadığı kan kaybıyla birlikte AKP çareyi bakanları değiştirmekte buldu. Görevden “affedilen”lerin yerine gelenler ise eski pratiklerle “yeni” uygulamaların başlatılacağı yorumlarına neden oldu. Adalet Bakanı Abdulhamit Gül istifa etti. Yerine Cumhurbaşkanı kararı ile TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı ve AKP Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ getirildi. Gül, Twitter hesabında şu açıklamayı yaptı: “Sayın Cumhurbaşkanımızın tensipleriyle 19 Temmuz 2017 tarihinden beri sürdürdüğüm Adalet Bakanlığı görevinden ayrılmış bulunuyorum. Kendilerine görevden af talebimi kabulleri için şükranlarımı arz ediyor, yeni Adalet Bakanımız Sayın Bekir Bozdağ’a başarılar diliyorum.”
AKP iktidarı tarafından 2018’de hayata geçen başkanlık sistemiyle birlikte çok sayıda bakan gece yarısı kararnamesiyle görevden alındı. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin 10 Temmuz 2018’de belirlenen ilk kabinesinde bulunan 16 bakandan şimdiye kadar 7 bakan ya istifa etti ya da görevden alındı. Bunlardan biri de 28 Mart 2020 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararıyla Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan oldu. Görevden alınan Turhan’ın yerine Adil Karaismailoğlu atandı.
Sanal medyadan istifa
Sanal medya hesabından 8 Kasım 2020’de paylaştığı açıklamayla istifa eden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın damadı Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın bu talebi, 27 saat sonra 9 Kasım 2020’de kabul edildi. 10 Kasım 2020 tarihinde ise yerine Lütfi Elvan atandı. Ticaret Bakanlığına eşinin şirketi üzerinden değerinden yüksek fiyata dezenfektan alımı yapan Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan da, 21 Nisan 2021 tarihinde görevden alındı, yerine AKP Grup Başkanvekili Mehmet Muş atandı.
Bakanlık ikiye bölündü
Yine 21 Nisan 2021 tarihinde Çalışma, Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanlığı bölündü; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı kuruldu. Çalışma, Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk görevden alındı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı görevine Derya Yanık, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı görevine de Vedat Bilgin getirildi.
2 bakan daha istifa etmişti
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un istifası, Resmi Gazete’de 6 Ağustos 2021 tarihli kararla öğrenildi. Kararda Selçuk’un “görevden affını istediği” söylenerek yerine Mahmut Özer atandı. 2 Aralık 2021’de Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan istifa etti. Yerine yardımcısı Nureddin Nebati getirildi.
Soylu da istifa etmişti
Süleyman Soylu’da istifa eden bakanlar arasında ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan onun istifasını reddetti. Soylu, Covid-19 sebebiyle 31 ilde 2 günlük sokağa çıkma yasağı ilan edilmesinin, yasağa saatler kala duyurulması sebebiyle gelen eleştiriler sonucunda 12 Nisan 2020 tarihinde, Twitter hesabından yaptığı paylaşımla istifa ettiğini duyurdu. Erdoğan’ın istifayı reddetmesi üzerine Soylu görevine devam etti.
Soylu ve Gül çatışması
Süleyman Soylu ve Abdulhamit Gül arasında 22 Ocak 2021’de bir tartışma yaşanmıştı. Soylu, annesine sanal medya üzerinden küfürlü hakaret eden kişinin serbest bırakılmasına, sanal medya hesabından tepki gösterdi. Gül’ün yanıtı ise “Klavye başına geçip sosyal medyada bana her gün tutuklama siparişi verenlere sesleniyorum. Bu işleyişi beğenmeyen gider itiraz hakkını kullanır ama yargıya parmak sallayamaz” oldu.
Hasta tutuklular karnesi
AKP içindeki tartışmalar kendisini bakanlık düzeyinde dönem dönem hissettirmesinin yanı sıra Abdulhamit Gül’ün cezaevlerine ilişkin karnesi ise kırık notlar ile dolu. Sadece 2021 yılı içinde 7 infaz ertelemelerinden kısa bir süre sonra olmak üzere en az 59 hasta tutuklu hayatını kaybetti. Öte yandan cezaevinden tutuklular “ölümle tehdit ediliyoruz” diye sık sık çağrı yaparken 2021’in son ayında 7 tutuklunun hayatını kaybetmesi “infaz” şüphelerini artırdı. Hayatını kaybeden tutukluların isimleri şu şekilde: Bangin Muhammed, Garibe Gezer, Abdülrezzak Şuyur, Halil Güneş, İlyas Demir, Mustafa Gaffar, Vedat Erkmen.
Tecavüzcüleri savunmuştu
Abdulhamit’in Gül’ün yerine getiren Bekir Bozdağ’ın da karnesi kırıklar ile dolu. 2013 ile 2017 yılları arasında Adallet Bakanlığı görevini yürüten Bozdağ, OHAL döneminde yaşanan adaletsizliğin de sorumlularından. Adalet Bakanlığı döneminde ise Türkiye’de pek çok adaletsizlik yaşandı. Parti başkanları, gazeteciler, akademisyenler ya tutuklandı ya da ihraç edildi. Ülke OHAL döneminde KHK ile yönetilirken, Bozdağ adalet arayanların samimi olmadığını iddia etti. Adalet Bakanlığı döneminde cemaati savunan ve yargının siyasallaşmasıyla cemaat üyelerinin yargıda yer almasına izin veren Bozdağ, 15 Temmuz sonrası “O dönemde Fetullahçı terör örgütünün suç, ihanet şebekesi olduğuna dair bir bilgim yoktu” dedi.
Bozdağ, reşit olmayan çocuklarla evlenip cinsel istismar suçundan ceza alanları da savunmuştu. Cinsel istismarı “Küçüğün rızasıyla yapılan işler” olarak tanımlamış olan Bozdağ, “Ailelerin ve küçüğün de rızası ile yapılmış. Bunlar tecavüzcü değil. Cinsel istismar suçunu zorla işlemiş insanlar değil” şeklinde savunmuştu.
OHAL uygulamaları ile cezaevlerindeki baskıların da artmasına imza atan Bozdağ döneminde, İmralı’da “mutlak tecrit dönemi” başlatıldı. İmralı’daki OHAL uygulamaları tüm ülkeye yayıldı.
İmralı’da çark etti
İmralı tecridi konusunda da Abdulhamit Gül, kendisinden önceki bakanları aratmadı. DTK Eşbaşkanı Leyla Güven’in 8 Kasım 2018’te başlattığı ve 200 gün süren eylemler sonucunda avukatlar, 2 ve 22 Mayıs, 12 ve 18 Haziran ile 7 Ağustos 2019’da müvekkilleri Öcalan ile 5 ayrı görüşme gerçekleştirdi. 2 Mayıs’ta Öcalan’ın avukatları ile yaptığı görüşmeye ilişkin Gül, “Daha önce verilen kısıtlama kararları söz konusuydu. Bu kısıtlama kararları kaldırıldı. Görüşme yasağına ilişkin bu kararlar kaldırıldı ve görüşme imkanı getirildi” ifadelerini kullandı. Ancak bu açıklamada 3 ayda yapılan 5 avukat görüşmesi ile sınırlı kaldı. 7 Ağustos’tan bu yana avukatların yaptığı görüş başvuruları ya yanıtsız bırakıldı ya da reddedildi. Öcalan’ın, aile ve vasi görüşlerine de benzer şekilde yasaklar getirildi. Getirilen yasakların çoğu avukatlara tebliğ edilmezken, avukatların bütün itiraz süreleri geçtikten sonra alabildiği bazı disiplin cezalarının da skandal bir gerekçe ile verildiği ortaya çıktı. Bunlardan bir “örgütsel volta” attığı gerekçe ise 6 aylık avukat ve aile yasağının getirilmesi oldu. Ailesinin en son 25 Mart 2021’de “kesintili” telefon görüşmesi yaptığı Öcalan’dan, 10 aydır haber alınamıyor.
HABER MERKEZİ