30 yıldır cezaevinde olan hasta tutuklu Ramazan Tanrıverdi’nin tahliyesine 8 ay kala infazı yakıldı. Tanrıverdi’nin eşi kamuoyundan destek istedi
Türkiye ve bölge cezaevlerinde tutuklulara yönelik ihlallere de her gün yenisi ekleniyor. Tutukluların yaşadıklarını aileleri ve avukatları aracılığıyla kamuoyuna yansıtmaya çalışsa da yetkililer buna karşı sessizliğini koruyor. İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) verilerine göre ise cezaevlerinde bin 605 ağır hasta tutuklu bulunuyor. Ağır hasta tutuklu listesinde yer alan mide, kalp ve şeker hastalıkları bulunan 63 yaşındaki Ramazan Tanrıverdi 30 yıldır cezaevinde. Diyarbakır F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde tutulan Tanrıverdi ilerlemiş yaşı ve hastalıklarına rağmen tahliye edilmiyor. 31 Aralık 2020’de yayınlanan bir yönetmelikle takdir yetkisi genişletilen Cezaevi İdare Gözlem Kurulu (İGK), “iyi halli’’ olmadığı gerekçesiyle tahliyeleri engelliyor. Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi’nin (TDİ) verilerine göre ise 60’tan fazla tutuklunun infazı bu şekilde yakıldı.
‘Ne hakla eziyet ediyorlar?
Ramazan Tanrıverdi’nin eşi ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Bismil İlçe yöneticisi Hanım Tanrıverdi, JINNEWS’ten Şirin Çınar’a konuştu. Cezaevi’nde yaşanan hak ihlallerine ve disiplin cezalarına değinen Tanrıverdi, hasta tutuklu tedavi edilmediğini belirterek, “Eşim iki defa midesinden ameliyat oldu. Aynı şekilde kalbinden anjiyo oldu ve şeker hastalığı var. Görüşe gittiğimde durumunun iyi olmadığını gördük” dedi. Eşinin cezasının bitmesine 8 ay kaldığını ancak disiplin cezası verilerek infazını yakıldığını aktaran Tanrıverdi, “Ne hakları var tutsaklara bu eziyeti çektiriyorlar? Biz görüşe gittiğimizde de bizi de kötü muameleye maruz bırakıyorlar. Görüş sırasında diğer tutsaklarla selamlaşmamıza, açık görüşte fotoğraf çekmemize dahi izin vermiyorlar. Onlara resmen işkence yapıyorlar. Halka zulüm eden Kaddafi ve Saddam’ın başına neler geldiğini gördüler. Hiç mi bunu düşünmüyorlar” diye sordu.
Hasta tutuklular için çağrı
Tanrıverdi, Aysel Tuğluk’un biran önce serbest bırakılması gerektiğini vurguladı. Cezaevinde tutulan tutukluların koşullarına değinen Tanrıverdi, sözlerini şöyle sürdürdü: “Annelerin yüreği yanıyor. Anneler yaşlarına ve hastalıklarına rağmen bu soğukta çocukları için baroda oturuyor. Neden o kadar adli suç işleyen, kadınları katleden ve uyuşturucu satıp insanları zehirleyen suçlular serbest kalırken hasta tutsaklar serbest bırakılmıyor? Onlar hiçbir suç işlemedi. Onlar sadece kendi dillerini ve haklarını savundular. Bunun için onları cezaevinde tutuyorlar.” Tanrıverdi son olarak cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine karşı uluslararası kamuoyu olmak üzere herkesin sessiz kaldığını kaydederek şöyle seslendi: “Cumhurbaşkanına ve bütün insanlara sesleniyorum. Aynı şekilde CPT de bu durum karşısında sessiz kalıyor. Onlar da bu konuda hem tutsaklara hem de bize destek versinler.”
DİYARBAKIR