İdlib operasyonu için gözler 7 Eylül’deki Astana zirvesinde. ABD aynı gün BM Güvenlik Konseyi’ni toplantıya çağırdı. Ankara, Moskova’yı askeri çözümden vazgeçirmeye çalışırken, Şam rejimi vurmaya kararlı
S uriye’nin İdlib kenti, dünya siyasetinin merkezine oturdu. Şam yönetiminin El Nusra, Ahrar El Şam ve IŞİD’in içinde yer aldığı, bir düzineyi aşan selefi silahlı grupların merkezi haline gelen,İdlib’e, vurma hazırlığı, dünyayı diken üstünde tutuyor. Afrin için sesiz kalan güçler,İdlip için tam teyakkuzda. Astana üçlüsü’nün yarın Tahran’da yapacağı toplantıya, karşı ABD, aynı gün Güvenlik Konseyi’ni toplama kararı aldı. Rusya ve İran’ın da destek verdiği askeri operasyonu engellemek için ABD, BM, AB ve Türkiye yoğun diplomasi faaliyeti yürütüyor. Her üç noktadan gelen açıklama, kimyasal silah kullanılması ve kitlesel katliam ve göç endişesi. Rejim ordusunun kimyasal kullanılması iddiası Rusya,İran ve Suriye’nin karşısında yer alan kesimlerin en çok dillendirdiği konu. Buna Türkiye de dahil.İdlib’deki gelişmeleri yakından izlediklerini kaydeden Washington, Şam yönetiminin “yeniden kimyasal silah kullanması” durumunda “hızlı ve uygun bir şekilde” karşılık vereceklerini söylemeyi sürdürüyor. Bu açıklamalara bugün Suriye Ulusal Uzlaşı Bakanı üzerinden yanıt verildi. Suriyeli Bakan Ali Haydar, Sputnik’e yaptığı açıklamada, ülkede cihatçıların elindeki son büyük yerleşim yeri olan İdlib’de askeri operasyon düzenlenmesinin, buradaki gruplarla bir barış anlaşması imzalanmasından daha olası göründüğünü söyledi.
Kritik cuma
İdlib’de operasyona başlama tarihi olarak 7 Eylül’deki Astana bileşenlerinin İran’daki zirve sonrasına işaret edilirken, ABD, karşı hamle olarak BM Güvenlik Konseyi’ni toplama kararına gitti. Sürpriz toplantı açıklaması ABD’nin BM nezdindeki temsilcisi Nikki Haley’den geldi. Haley, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK)İdlib’deki durumu konuşmak üzere Cuma günü toplanacağını belirtti. BMGK’nın geçici başkanlığını yapan ABD, yarınki toplantıyı Rusya’nın desteğiyle Suriye ordusunun İdlib’deki muhalif ve sivillere yönelik kimyasal silah kullanma ihtimalinin görüşmek amacıyla topluyor
New York ve Tahran’da
Aynı gün Rusya, Türkiye ve İran’dan oluşan Astana üçlüsü, Tahran’da Suriye ve İdlib operasyonunu görüşecek. Bu toplantı kapsamında Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani bir araya gelecek. Daha önce duyurulduğu üzere Putin ile Erdoğan’ın ikili bir görüşme yapması bekleniyor. Edinilen bilgilere göre, ele alınacak konular İdlib’in kontrolü, paramiliter selefi gurupların ne olacağı, Suriye’nin bundan sonraki geleceği, yeni anayasa çalışmaları ve Kürtlerin denetimindeki bölgelerin durumu öne çıkıyor. İdlib konusunda ABD ile aynı yaklaşımı gösteren Ankara’nın, Tahran’da bu durumu bir koz olarak kullanması bekleniyor. Tel Rıfat’ın ve Halep’teki Kürt denetimine göz dikildiği öne sürülüyor.
Jefferson Ankara’da
Zirve öncesi Türkiye ile Rusya arasında İdlib için oluşturulan çalışma grupları Ankara’da toplandı. Bu toplantı sürürken, ABD ile Türkiye arasında peş peşe iki görüşme gerçekleşti. ABD Dışişleri Bakanının Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey ve ABD’nin Suriye ve Yakın Doğu İşlerinden Sorumlu Özel Çavuşoğlu ve Savunma Bakanı Hulusi Akar ile bir araya geldi. Görüşmede Suriye konusunda yaşanan son gelişmelerin ele alındığı belirtildi. Ancak görüşmenin içeriğine dair ayrıntılar ABD’nin Ankara Büyükelçiliğinden geldi. Açıklamada, “Büyükelçi Jeffrey, Suriye rejiminin İdlib’e yönelik bir askeri saldırısının Suriye’de siyasi çözüme ulaşılması ihtimalini riske atacağı ve bölgesel istikrara zarar vereceği yönündeki görüşünü yinelemiştir” dedi. ABD Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Jeffrey M. Hovenier de, TBMM’yi ziyareti sonrası “İdlib’e müdahale ile ilgili Türkiye ile aynı endişeleri taşıyoruz” açıklamasında bulundu. Sir açıklama da Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Aleksey Yerhov’dan geldi. Yerhov, cuma günü Tahran’da gerçekleşecek olan Türkiye-Rusya-İran zirvesinde de çözümün üretilmesi için mükemmel bir fırsat doğacağını söyledi. .
Şam’dan rest
İdlib’e yönelik operasyonu engelleme çabaları yoğunlaşırken, Suriye Ulusal Uzlaşı Bakanı Ali Haydar, ülkede cihatçıların elindeki son büyük yerleşim yeri olan İdlib’de askeri operasyon düzenlenmesinin, buradaki gruplarla bir barış anlaşması imzalanmasından daha olası göründüğünü söyledi.
Rusya saldırıyı üstlendi
Bu arada Rusya, önceki gün Cisir el Sugır kentine yönelik 20 noktaya yapılan saldırı konusundaki sessizliğini bozdu. Bu konudaki soruları geçiştiren Rusya dün bombardıanı üstlendi. Savunma Bakanlığı Sözcüsü İgor Konaşenkov , Rus uçakları tarafından İdlib’de El Nusra’ya karşı bombardıman düzenlendiğini söyledi. Konaşenkov gazetecilere yaptığı açıklamada, “4 Eylül’de Hmeymim Hava Üssü’nden havalanan 4 Rus uçağı ile İdlib’de El Nusra’ya ait mevzilere hassas mühimmatlarla saldırı gerçekleştirildi” dedi. Konaşenkov, Hmeymim üssü ile Halep ve Hama’ya saldırı için İHA’larını gönderildiği yerlerin vurulduğunu söyledi.
Lavrov: Tam örtüşmüyoruz
Dikkatlerin çevrildiği İran’daki zirve öncesinde Moskova’dan sürpriz bir açıklama geldi. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Pervıy Kanal’da yaptığı açıklamada, “Astana formatındaki partnerlerimiz olan İran ve Türkiye ile Suriye’deki nihai amaçlarımız tamamen birbiriyle örtüşmüyor” dedi. Lavrov, farklılıklara rağmen Rusya,İran ve Türkiye’nin Suriye’deki savaşın bitmesini, Suriyelilerin dışarıdan müdahaleler olmadan, devlet yapılarına yönelik bazı tarifler empoze edilmeden kendi kaderlerini kendilerinin belirlemesini istediğini ifade etti. Hangi konularda örtüşme olmadığına dair bir bilgi verilmedi.
Erdoğan, ABD ve Rusya’yı eleştirdi
İdlib Operasyonu için yoğun trafik yürüten ülkelerden biri de Türkiye. Kentteki silahlı selefi gruplarla temas halinde olan Ankara’nın operasyonu önleme amaçlı yoğun diplomasi trafiği sürerken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Kırgızistan dönüşü uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada,İdlib’e askeri harekâtı felaket olarak niteledi. Erdoğan, “Burada 2.5 milyon insan var. ABD Rusya’ya, Rusya ABD’ye topu atıyor. Ama Allah göstermesin buralara füzeler yağdırılacak olursa çok ciddi bir katliam yaşanır” dedi. Hürriyet gazetesinin haberine göre Erdoğan,İdlib’den kaçacakların büyük oranda Türkiye’ye geçeceğini belerterek, “Şu anda Türkiye olarak Rusya ile zaten bir çalışmanın içindeyiz. Aynı şekilde İran ile bir çalışmanın içindeyiz.” dedi. Erdoğan, Türkiye’niİdlib’de 12 askeri noktası bulunduğunu belirerek şunları söyledi: “İdlip konusundaki görüşmelerin üçüncü safhası bitti, bugün dördüncü safhası devam ediyor. Görüşmelerden çıkacak isabetli bir kararla bu süreci aşarız. 7 Eylül’de Tahran zirvesi var. Bu zirvede bu işi çok daha olumlu bir noktaya taşıyacağız.İnşallah rejimin oralardaki aşırılıklarını önlemeyi başarırız.” Minbiç rahatsızlığı Erdoğan, hedefte tuttuğu Minbiç konusuna yeniden döndü. Menbiç konusunda ise ABD ile üzerinde uzlaşılan yol haritasının planlandığı gibi işlemediğini ifade eden Erdoğan, ‘Olay savsaklanıyor. Münbiç’te, başta Dışişleri Bakanımızın Pompeo ile yaptığı görüşmedeki noktada olmadığımızı söyleyebilirim. Olay savsaklanıyor. Bu gerçeği görmemiz lazım.İdeal bir noktada değiliz. Görüşmeler yapıldığında varılan mutabakat, şu anda aynı istikamette maalesef yürümüyor” dedi.
DIŞ HABERLER