Erdoğan’ın HDP eski Eş Genel Başkanı Demirtaş için ‘İmralı’ya hesap verecek’ sözlerine bir cevap da DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk’ ten geldi. Öztürk, asıl hesabı Erdoğan ve ona bağlı hükümetinin vereceğini söyledi
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk gündemdeki gelişmelere dair değerlendirmede bulundu. İŞİD’in Hesekê’ye yönelik saldırısının Türkiye’den bağımsız olmadığına belirten Öztürk, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Kuzey ve Doğu Suriye’ye saldırı için onay alamadığını ve İŞİD üzerinden bölgede kaos yaratmaya çalıştığını söyledi. Öztürk, “AKP-MHP faşizminin DAİŞ çetelerine verdiği destek biliniyor. Efrîn’i işgalini hatırlayalım, halka zulüm devam ediyor. Erdoğan, kendisi giremediği için İŞİD’in uyuyan hücreleri üzerinden bölgede kaos yaratmaya çalışıyor. Uluslararası onay alamayınca, İŞİD üzerinden emellerini gerçekleştirmeye çalışıyor” dedi.
Hesabı Erdoğan’a soracak
Erdoğan’ın HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı hedef alarak “İmralı hesap soracak” açıklamasına ilişkin de Öztürk, “İmralı’da tecridini derinleştiren Erdoğan’ın bu açıklaması, siyaseten de ahlaken de hukuken de ciddiyetsizliktir. Avukat ve aile görüş hakkı tamamen ortadan kaldırıldığı bir ortamda, böyle bir açıklama yapılması başka nasıl açıklanabilir. İmralı’da Sayın Öcalan’a yönelik tecridi ağırlaştırarak savaş başlatıldı. Savaşı kim başlattı? İmralı’da masayı kim devirdi? Dolmabahçe Mutabakatı’nı kim reddetti? Kürt sorununun olmadığını, olsa da çözdüğünü iddia eden kim? Bunların hepsini Erdoğan yaptı. Kürt sorunu günlük siyasete alet edilecek bir sorun değil. Bu nedenle yapılan açıklamaya ciddiyetsizlik dışında bir yorum yapılamaz. Sayın Öcalan asıl hesabı ise Erdoğan ve hükümetinden soracak” diye ifade etti.
Küçük hesap peşinde
Erdoğan küçük hesaplar yaptığını vurgulayan Öztürk, “Ancak AKP ve ortağı MHP’nin oyları gün geçtikçe eriyor. Erdoğan bu politikayla iktidarını kurtarmaya çalışıyor. Erdoğan da küçük ortağı da büyük suçlar işledi, kurtuluşu yok. Ancak Türkiye halklarının yarınları için çözüm, Sayın Öcalan üzerindeki tecridin sonlandırılmasından geçiyor. Savaş İmralı’da tecritle başladı. Küçük hesaplarla sonuç alamazlar. Bizi bitirmeye çalışanlar, bitme noktasına geldi. Bir daha vurgulamak gerekiyor, ne kadar konuşulursa konuşulsun, esas Sayın Öcalan konuşmalı, başka çözüm yok. 10 yıldır devam eden ağır tecrit koşullarına Sayın Öcalan tarihi bir direnişle cevap veriyor. Savaşı durduracak olan Sayın Öcalan’dır. Eğer savaşta ısrar edilirse, Türkiye’de daha karanlık günler bekliyor”
Halkların kurtuluş reçetesi
HDP’nin çağrısıyla 8 partinin bir araya gelmesine ilişkin ise Öztürk şunları ifade etti: “İktidar çöktü. Bunun için seçimi beklememek gerekiyor. Seçim önemli ancak böylesi bir araya gelişler, faşizme karşı mücadelede önemli bir rol oynuyor. Halkın mücadelesi, direnişi, AKP faşizmini çökme noktasına getirdi. Bu gerçekliği görmek gerekiyor. Önemli olan bu mücadeleyi toplumsallaştırmaktır. Seçimler önemli ancak meydanlar en meşru alanlardır. Diktatörlüğe karşı, faşizme karşı en büyük cevap meydanlarda verilir. Demokrasi sadece seçimden ibaret değil, itirazı meydanlarda göstermek gerekiyor. Bu nedenle DTK olarak 8 parti ve hareketin bir araya gelmesini önemsiyoruz. Türkiye halklarına moral oldu, umut oldu. Bu bir araya gelişi sürdürmek gerekiyor. Türkiye’nin faşizm sorunu var. Türkiye’de yaşayan her bir ferdin bu noktada sorumluluğu var. Herkes tercihini yapmalı ya faşizm ya demokrasi. Tek kurtuluş da faşizme karşı omuz omuza demokrasi cephesini büyütmekten geçiyor. Türkiye’nin kurtuluşu Üçüncü Yol’dur. Bu nedenle Üçüncü Yol Türkiye halklarının kurtuluş reçetesidir.”
Özgür Paksoy / MA