Kobane’de IŞİD’in ilk yenilgisini almasının yıldönümü vesilesiyle konuşan PYD Eşbaşkanlık Komitesi Üyesi Salih Müslim: Efsaneyi yok etmek için bütün güçler Kobanê’ye saldırıyor. Hesekê Astana kararlarıyla bağlantılı bir plandı. Bu da bir darbeydi. Plan boşa çıkartıldı. Kobanê’de DAİŞ’in ilerleyişi, Hesekê’de ise ikinci metatlorı kırıldı
Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eşbaşkanlık Komitesi Üyesi Salih Müslim, IŞİD’in Kobanê’de 26-27 Ocak 2015’te çıkarılmasının yıldönümü vesilesiyle konuştu. Fırat Haber Ajansı’na (ANF) konuşan Salih Müslim, IŞİD’in ilk hezimeti yaşadığı Kobanê’nin tüm Kürtler için onur ve direnişin simgesi olduğunu söyledi.
Müslim, IŞİD’in Kobanê’yi hedef almasını anlatırken şunları söyledi: “O zamanki haritaya bakarsak, Serêkaniyê’nin batısından Efrîn’in sınırına kadar DAİŞ hakimdi. Sınır hattında Türkiye’yle beraber sadece Kobanê kalmıştı. Bu şehirlerin hepsiyle bağlantı kurup birbirine eklemek için Kobanê’nin düşürülmesi gerekiyordu, onlar için başka bir alternatif yoktu. Diğerleri hepsi teslim olmuş, Cerablus’tan batısına; Ezaz’a kadar Minbic de dahil hepsi DAİŞ kontrolündeydi. Güneyde Sirrîn, Rakka hakeza. Doğusunda Serêkaniyê, Girê Spî DAİŞ’te. Kobanê kalmıştı. O yüzden Kobanê’ye yüklendi, işgalin devamını sağlayıp tamamen bölgeye hakim olmak için bir çerçeve oluşturulmuştu. DAİŞ buraya gelecek, sonra Türkiye ve onun kurduğu başka çeteleri DAİŞ’ten devralacak ve kendi istediği yönetimi burada kuracaktı. Plan buydu. Türkler, ÖSO ve DAİŞ hep beraber saldırıp Kobanê’yi boğmak ve teslim almak istiyordu.”
‘Suriye rejimi ilk defa oradan çıkartıldı’
Gösterilen büyük direnişle planın boşa çıkarıldığını dile getiren Müslim, Rojava Devrimi’nin başladığı Kobanê’de DAİŞ’in yenilgisinin de başladığını vurgulayarak, “Kobanê bu anlamda sembolleşmiş durumda. Hem zaferin hem de devrimin sembolüdür. O yüzden herkesin hedefinde Kobanê var. Suriye rejimi ilk defa oradan çıkartıldı. Rusya, Suriye rejimini desteklediği için bunu kullanıyor. Türkiye, planlarının burada akamete uğramasını unutamıyor. Türkiye için bu bir onur meselesi haline gelmiş, nasıl bunun intikamını alabilirim psikolojisine bürünmüş durumda. Her fırsatta Kobanê’yi ele geçireceğim, diyor” dedi.
Uluslararası ilişkiler bakımından ve Kürtler arasındaki ilişkilerde de Kobanê’nin çok büyük bir rolü olduğunu belirten Müslim, “Bütün Kürtler için Kobanê bir onur meselesi olmuştu. Kürtler her yerde Kobanê’yi destekledi. Kürtlerin birliği yine Kobanê’de sembolleşti. Bu yüzden bunu ortadan kaldırmak, efsaneyi yok etmek için bütün bu güçler Kobanê’ye saldırıyor” dedi.
Hesekê: Nasıl Türkiye’ye kaçacakları planlanmış
20 Ocak 2022’de Hesekê’deki Sinaa Cezaevi merkezli yaşanan saldırılara konusunda da Müslim, saldırının büyük bir plan olduğunu ve IŞİD’in tüm tecrübe ve desteğini devreye koyduğunu ifade etti. Zamanlama, gün ve saatin bile bu kapsamda planlandığını dile getiren Müslim şunları kaydetti: “Hangi saatte, nasıl vuracakları, nerden kaçacakları, harita üzerinden çalışılmış. 6 aydan bu yana hazırlanmış bir plandı ve en ufak detayına kadar düşünülmüş. Hapishaneden çıkacak olanlar nereye yönelecekler, nereye gidecekler, tüm bunları kim karşılayacak; evlere mi, başka yerlere mi gidecekler; yolları, nasıl Türkiye’ye kaçacaklar, nasıl Serêkaniyê’ye kaçacaklar, bunlar hepsi planlanmış. Bunu uygulamaya çalıştılar, ancak hezimete uğradılar. Nasıl Kobanê’de DAİŞ’in ilerlemesi kırıldıysa Hesekê’de de ikinci metotları kırıldı. Hem DAİŞ’e hem de DAİŞ destekçilerine bir ders oldu. Astana kararlarıyla bağlantılı bir plandı; Kuzey ve Doğu Suriye sistemini çökertmenin parçasıydı. Daha önce ambargo uyguladılar, her taraftan sınır kapılarını kapattılar, Türkiye çeteleriyle beraber tüm cephelerden saldırılarını yoğunlaştırdı, bu da bir darbeydi. Plan boşa çıkartıldı.”
Siyabend Elî: Türkiye denetimindeki Serêkaniyê ve Girê Spî’de planlandı
MA’dan Emrullah Acar’ın haberine göre Halk Savunma Birlikleri (Yekîneyên Parastina Gel) Basın Sözcüsü Siyabend Elî, de Hesekê’de yaşananları Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendirdi. Siyabend Elî, 5 bin DAİŞ’linin tutulduğu Sinaa Cezaevine dönük planlı ve organizeli saldırının arkasındaki güçlerin bilindiğini söyledi.
IŞİD’lilerin tutulduğu Sinaa Cezaevi’nin bütün dünya için önemli bir yer olduğunu belirten Elî, “DAİŞ çetelerine karşı uzun zamandır verdiğimiz mücadelede, sağ teslim aldığımız çetelerin tutulduğu cezaevleri bölgede var. 2019’da Baxoz’un özgürleştirilmesi ile eli kanlı DAİŞ’in hakimiyeti son buldu. DAİŞ’in bitirilmesi ile aralarında ailelerinin de olduğu 10 bin çete güçlerimize teslim oldu. Bundan sonra var olan Sina Cezaevi büyütüldü. 5 bine yakın DAİŞ çetesi tutuluyordu. Dünyada bu denli DAİŞ’li teröristin bir arada tutulduğu başka bir cezaevi yok. Cezaevinde DAİŞ’in yöneticileri, emirleri, komutanları tutuluyordu. 4 bin kişide sıradan DAİŞ’liler değildi. Bunun için bütün dünyanın gözü bugün Hesekê’de. Cezaevinde tutulan kişiler, insanlığa karşı suç işlediler” dedi.
‘6 aylık planlan’
Cezaevine yönelik saldırının 6 aydır planlandığını belirten Elî, saldırıda yer almak için Türkiye ve desteklediği paramiliter güçlerinin denetiminde olan Serêkaniyê ve Girê Spî’den 120 IŞİD’linin Hesekê’ye getirildiğini kaydetti. Elî, “2014’ten 2019’a kadar savaştığımız DAİŞ çeteleri, bugün Serêkaniyê ve Girê Spî’de yeniden toparlanıyorlar. Eğitim alıyorlar ve saldırıları planlıyorlar” dedi.
Saldırının gerçekleştiği 20 Ocak’ın Efrîn’e yönelik saldırıların yıldönümü olduğuna dikkat çeken Elî, “Bu planın hazırlandığı yer Türkiye ve desteklediği çetelerin denetiminde bulunan işgal edilen yerler. Bu kişilerin Hesekê’de yerleşmesinde başka güçlerin yardımı da var. Biz bunları sadece elimizde tuttuğumuz DAİŞ’lileirin ağzından söylemiyoruz. Saldırının olduğu 20 Ocak’ta eş zamanlı olarak işgal bölgelerinden güçlerimize dönük birçok yerden saldırılar oldu. Türkiye ve desteklediği çetelerin işgalinde olan bölgelerde yaşanan hareketlilik bize saldırının arkasında kim olduğunu gösteriyor. Bu planlı saldırının büyük bir katliama dönüşmesi, güçlerimizin müdahalesiyle engellendi. Sadece Hesekê ya da Kuzey ve Doğu Suriye değil, bütün dünya etkilenecekti. Saldırıya karşı gösterilen direniş, tarihe geçecek bir direniştir” ifadelerini kullandı.
Hesekê’de saldırı ile bölgede halkların öncülüğünde geliştirilen “Demokratik Modernite”nin hedef alındığını dile getiren Elî, “10 yıldır süren çatışmalarda Kuzey ve Doğu Suriye askeri, ekonomi, siyasi ve diğer bütün alanlarda kendini ispatladı. Özerk Yönetim, Demokratik Modernite’de bütün halkların ve inançların bir arada yaşayabileceğini gösterdi. Bu işgalcileri şaşkına çevirdi. Bütün imkanlara rağmen, eğitip-donattıkları çeteler amaçlarına ulaşamadılar. Çünkü Demokratik Modernite’de asıl güç askeri değil halklardan alınıyordu. Halklardan alınan bu güç ile her geçen gün yeşerdi ve büyüdü. Bu işgalcileri rahatsız etti ve hedef almaya başladılar” diye konuştu.
Yargılama çağrısı
Hesekê’de devam eden operasyonda Uluslararası Koalisyonun da yer aldığını belirten Elî, “DAİŞ sorununun ortadan kalkması için uluslararası bir çalışma gerekli. Bu yük sadece Özerk Yönetim ve QSD’nin yükü ve sorunu değil. QSD bu terörü durdurmak ve yok etmek için bugüne kadar üzerine düşen her şeyi fazlasıyla yaptı. Bundan sonra yapılması gereken bu DAİŞ’lilerin yargılanmasıdır. Yaşanan saldırının bu soruna çözüm olmasını umuyoruz. Artık bu düğümün çözülmesi gerek” dedi.
Çatışmaların seyri
Hesekê’de cezaevi içinde süren operasyonların geldiği aşamaya değinen Elî şunları söyledi: “Cezaevinde operasyon devam ediyor. Yaklaşık 100 DAİŞ’li cezaevinin yeni yapılan bölümlerinde saklanıyor ve ara ara onlarla çatışma çıkıyor. Genel olarak cezaevi, güçlerimizin kontrolünde. Orada bulunan çetelerin çıkması mümkün değil. Hesekê genelinde tedbir amacıyla sokağa çıkma kısıtlaması uygulanıyor. Bu noktada halkın gösterdiği tavır bizlere moral oluyor. Eline silah alan anneler var. Yaşlı annelerin bize destek vermek için silahlanması bize moral veriyor. Gençlerin savaşın en ön cephesinde, arkamızda da silahlanmış anne ve babaları gördüğümüzde; Demokratik Modernite modeline karşı olan kişilerin hiçbir zaman istediklerini elde edemeyeceklerini görüyoruz. Nasıl ki 2014-2015’te DAİŞ’in saldırıları karşısında bütün güçler geri çekildiğinde direndiysek yine aynı maneviyat ile Hesekê’de direneceğiz. Halklarımıza verdiğimiz güven sözünü yerine getireceğiz.”
HESEKÊ