Hesekê’de IŞİD’in cezaevine saldırması ardından firar etmek isteyen binlerce IŞİD’liyi 11 arkadaşı ile kurdukları mevziyle durduran Bawer Cudî, 20 Ocak gecesi cezaevinde yaşananları anlattı
IŞİD’in Hesekê’nin Xiwêran Mahallesi’nde bulunan Sina Cezaevi’ne yönelik 20 Ocak’ta başlattığı saldırının ardından İç Güvenlik Güçleri’nin başlattığı operasyon sürüyor. Doğu Xwêran Mahallesi’nde dışarıdan gelen IŞİD hücrelerine karşı operasyonlar yapılırken, Sina Cezaevi’nin etrafını tamamen kontrolünde bulunan Demokratik Suriye Güçleri (SDG) güçleri cezaevi içerisindeki operasyonlarına devam ediyor.
Hesekê dışarından gelen IŞİD’li gruplar, 20 Ocak akşamı cezaevine dönük saldırı başlatmış, firar etmek isteyen binlerce tutuklu IŞİD’linin, 12 cezaevi güvenlik görevlisi tarafından durdurulmuştu. Dün Sina Cezaevi’nde yapılan özel bir operasyon ile 10 güvenlik görevlisi kurtarılırken, 2 güvenlik görevlisinin ise yaşamını yitirdiği öğrenildi. Kurtarılan cezaevi güvenlik görevlilerinin 4 gün boyunca cezaevi kapısında mevzi alması, büyük bir felaketi önlediği öğrenildi.
SDG’nin özel bir operasyonunda kurtarılan 10 cezaevi güvenlik görevlisinden biri olan Bawer Cudî, 20 Ocak günü ve sonrasında yaşananları Mezopotamya Ajansı’na (MA) anlattı.
Kaldırıldığı sağlık ünitesinde saldırı esnasında başından aldığı darbe nedeniyle tedavi olan Cudî, 20 Ocak gecesi yaşananları şu şekilde aktardı: “Gece 20 Ocak günü gece 19.00 ile 20.00 arasında cezaevi içinde patlamalar oldu. Biz cezaevi içindeydik. Arkadaşlarım ile silahlarımızı aldık ve dışarıya çıkmaya yeltendik. Ancak bize doğru ateş açıldı. Dışarı çıkmıyorduk. Bizde ateşe karşılık verdik. Sayıları fazlaydı, kapıdan içeri giren bir çete silahımı almaya çalıştı. İzin vermedim bir birimiz ile kavgaya tutuştuk. Ardından bir kişi daha içeri girdi ve elinde kılıç benzeri bir bıçak vardı. Başıma vurdu ve ben yere yığıldım. Kargaşada silahımın şarjörünü çıkardım ancak silahım kayboldu. Nereye gitti bilmiyorum, elimde sadece şarjör kaldı. Bulunduğumuz yerden bir kat yukarı çıktık, onlarda yukarı çıkmaya çalıştı ve bizi esir almak istiyorlardı. Aramıza bir tane bomba attılar ve Akif arkadaş o bomba ile şehit düştü. Bizde yaralandık. Akif arkadaşın silahını aldık ve yukarı katta mevzilerimizi oluşturduk. Kapıları sağlamlaştırdık ve elimizde bulunan silahlar ile birkaç kişi çetelere karşılık vermeye başladık. Aşağı kattan bizi teslim almak için giriyorlardı, onları öldürdük. Bizim bulunduğumuz yer kapının yanıydı. Bizi geçerlerse dışarıdalardı. Orada oluşturduğumuz mevziler ile birçok kişinin cezaevinden çıkmasını engelledik. Çok sayıda da çeteyi dışarı çıkmaya çalışırken öldürdük. Dışarı çıkmalarını engelledik. Ateş yaktılar. Bizim içinde bulunduğumuz binayı bir anda alevler sardı. Dumanın içinde boğulma noktasına geldik ancak teslim olmadık. Benim adımı öğrenmişlerdi ve adımı söyleyerek teslim olmamızı söylüyorlardı. Yanlarında teslim olan arkadaşlarımızın olduğunu söylüyorlardı. Gece çatışmalar ile geçti.”
‘4 gün sonra mevziden çıktık’
Dört gün boyunca kurdukları mevziiyi hayatları pahasına koruduklarını belirten Cudî, IŞİD’lilerin dışarı çıkmasına izin vermediklerini sözlerine ekledi. Cudî, dün kurtarılma anlarına dair ise “Dün sabah saatlerinde arkadaşlarımız zırhlı araçlar ile dışarıdan gözüktüler. Ben bir pencereden onlara doğru zafer işareti yaptım. Bende bir tane bayrak vardı ancak simsiyah olmuştu. Zırhlı araç içinde olan bir arkadaş bana doğru onaylama anlamında el işareti yaptı. Kendi kendime düşündüm ‘acaba bu halimde beni tanıdı mı?’ diye. O esnada zırhlı araç gitti. Kısa bir süre sonra ağır bir operasyon başlatıldı ve zırhlı araçlar ile cezaevi içine girildi. Bizim olduğumuz yere geldi zırhlı araçlar ve zırhlı araçta olan bir arkadaş ismimi söyleyerek aşağı inmemi istediler. Ben arkadaşların çağrısı üzerine bulunduğum yerden aşağıya indim ve bana ateş açıldı. Ardından zırhlı araç ateş açılan yere doğru ateş açtı ve yanıma yaklaştı. Arkadaşlarım ile birlikte zırhlı aracın içine atladık” ifadelerini kullandı.
‘Bazı arkadaşlarımızı yaktılar’
Cezaevinden firar etmek isteyen IŞİD’lilerin dışarıdan olan gruplar ile iletişimleri olduğunu dile getiren Cudî, “Biz bina içindeyken sesleri bize kadar geliyordu. Telefon ile dışarıda olan birileri ile konuşuyorlardı ve dışarıda olan kişilerde ‘gelemiyoruz’ diyorlardı. Dışarıda olan kişiler ile bağlantıları vardı. ‘Gelin bizi kurtarın, Hesekê’yi işgal edelim’ diyorlardı. Vahşice uygulamalar oldu. Bazı arkadaşlarımızı yaktılar. Yaralı olan bir arkadaşın üstüne battaniye atarak onu yaktılar” diye konuştu.
IŞİD’lilerin teslim olmaktan başka çarelerinin kalmadığını belirten Cudî, devamında şunları söyledi: “Şuan cezaevi içinde kıstırıldılar. Dışarı çıkmalarına imkan yok. İlk gün kurduğumuz mevzi birçok katliamın önünü aldı. Biz mevzi kurmasaydık büyük bir çete grubu dışarı çıkacaktı ve halka zarar vereceklerdi. Bu direnişimiz büyük bir katliamı önledi.”
MA / Nazım Daştan