Van’da bulunan 11 sivil toplum örgütü, Ramazan Turan’ın ölümünün şüpheli olduğunu belirterek, uluslararası sözleşmelere işaret etti ve ‘düşman hukuku’ uygulamaktan vazgeçilmesini istedi: Hasta tutuklular serbest bırakılsın
Van’da Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), İnsan Hakları Derneği (İHD), Tutuklu ve Hükümlü Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUHAY-DER), Van Barosu, KESK Şubeler Platformu, Özgür Kadın Hareketi (TJA), Star Kadın Derneği, Serhat Göç Araştırma Derneği, Van-Hakkari Tabip Odası, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İl Koordinasyon Kurulu (İKK) ile Van Tarihi Eserleri Koruma Araştırma ve Geliştirme Derneği (ÇEVDER), tutuklu bulunduğu Van Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde 21 Ocak’ta yaşamını yitiren Ramazan Turan’a dair açıklama yaptı. Van Barosu’nda yapılan açıklamaya, 45 gündür Adalet Nöbeti’ni sürdüren aileler de destek verdi.
ÖHD Van Şubesi yöneticisi İslam Kartal, Turan’ın ölümünün şüpheli olduğuna dikkat çekti. Turan’ın yaşamını yitirmeden 3-4 gün önce göğüs ağrısı yaşadığını belirten Kartal, fenalaşması üzerine 20 Ocak’ta Dursun Odabaşı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildiğini aktardı. Kartal, şunları anlattı: “Akabinde yoğun bakıma alınmış ve daha sonra ailesine kalp krizi geçirerek yaşamını yitirdiği bildirilmiştir. Van Adli Tıp Kurumunda avukatsız olarak yapılan otopsi sonucunda kan ve kemik sıvısı gibi numuneler alınarak toksikolojik inceleme için Trabzon Adli Tıp Kurumu’na (ATK) gönderilmiştir. Hapishanelerde gerçekleşen ölümlerin doğal ölüm olmadığı gerçeği, şikayetleri artana kadar hastaneye sevkinin sağlanmadığı ve ilerlemiş yaşına rağmen tek başına bırakılmış olması da göz önünde bulundurulduğunda Ramazan Turan’ın ölümünün tarafımızca şüpheli olduğu değerlendirilmektedir.”
‘Düşman hukuku’
Turan’ın ölümünün ardından Van Büyükşehir Belediyesi tarafından tabut ve cenaze nakil aracının verilmediğini belirten Kartal, bu durumun da “düşman hukuku” olduğunu ifade etti. Cezaevlerinde “yaşam hakkı, işkence ve kötü muamele yasağı, sağlığa erişim hakkı” gibi temel haklarının ihlal edildiğini kaydeden Kartal, 604’ü ağır olmak üzere toplam bin 605 hasta tutuklunun bulunduğu anımsattı. Hasta tutukluların tahliye edilmesi için Diyarbakır ve Van’da başlatılan Adalet Nöbeti eylemine dikkati çeken Kartal, yetkililerin sessizliğini eleştirdi.
Uluslararası sözleşmelere işaret eden Kartal şöyle konuştu: “Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşme hükümleri bu denli açık olmasına rağmen sözleşme hükümlerine uyulmamakta ve hasta mahpusların sağlık hakları sistematik bir biçimde ihlal edilmektedir. Yine birçok ağır hasta mahpus bakımından ATK tarafından bilimsel ve tarafsız değerlendirmelerden çok uzak biçimde hapishanede kalabilir şeklinde raporlar düzenlenmekte ve hastanelerin mahpuslar hakkındaki görüş ve değerlendirmeleri savcılık makamları ve hapishane idarelerince dikkate alınmamaktadır. Devletler, mahpusların yasal durumları nedeniyle ayrımcılığa tabi tutulmaksızın ülkedeki sağlık hizmetlerinden yararlanma imkanına sahip olmasını ve genel sağlık sisteminde mevcut olan tüm tıbbi, cerrahi ve psikiyatrik olanaklara ulaşma ve yararlanma olanağını eşit bir biçimde tahsis etmek, hapishanelerde gerçekleşen şüpheli ölümlere ilişkin ilgililer hakkında etkin soruşturmaları yürütmek ve bu şüpheli ölümleri aydınlatmakla yükümlüdür.”
Tutukluları ölüme sürükleyen uygulamalara son verilmesi çağrısı yapan Kartal, tüm ağır hasta tutukluların serbest bırakılmasını talep etti.
VAN