TMMOB İMO Genel Merkezi, Çorlu’daki tren kazasına ilişkin hazırladığı raporu kamuoyu ile paylaştı. İMO Genel Başkanı Cemal Gökçe, “Olaydan sonra menfez dolgusunda ve menfezden sonraki hat kesiminde yapılan onarım işlerinin tekniğine uygun yapılmadığı yerinde gözlemlenmiştir. Bu koşullarda, aynı yerde benzer olayların meydana gelmesi kaçınılmazdır” dedi.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Genel Merkezi, 8 Temmuz’da Çorlu’da meydana gelen tren kazasına ilişkin inceleme ve değerlendirmeleri sonucunda hazırladığı raporunu kamuoyu ile paylaştı. İMO İstanbul Şube binasında düzenlenen basın toplantısında raporu Oda Genel Başkanı Cemal Gökçe okudu. Demiryolu hattının tarım arazileri içinden geçtiğini, bu zeminlerin taşıma gücünün zayıf olduğu bilgisini paylaşan Gökçe, çekilen kaza fotoğraflarına bakıldığında balast ve alt balast tabakalarının yetersizliği nedeniyle işlevini yitirdiği hatta tabii zemin içinde kaybolduğunun görüldüğünü söyledi. Demiryolu hattı yapılırken göçme, çökme ve tabaka kayması ve boşalmasının dikkate alınmadığına dikkat çeken Gökçe, “Ayrıca yağan yağmurlar dikkate alınarak gerekli olan bakım ve kontrollerin yapılmadığı, bu kazanın sadece en son yağan yağmurlara bağlanmaması gerektiğinin bilinmesini de istiyoruz. Suçlu yağmur değildir! Yapanlar, yaptıranlar ve yapılmış olan yapıları denetlemeyenlerdir” dedi.
‘Yüzyıllık kurumsal birikim heba edildi’
2013’te yürürlüğe giren Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkında Kanuna göre TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğü demiryolu altyapısından sorumlu tutulurken, yolcu ve yük taşımacılığı hizmetlerinin kurulan TCDD Taşımacılık A.Ş. tarafından yürütülmesinin yasallaştığını hatırlatan Gökçe şöyle devam etti: “Bu düzenlemeler, demiryollarında daha önceki yıllarda başlatılan personel azaltma uygulamalarının devamında yapılmıştır. Yeni yasayla, demiryolu ulaştırmasının organizasyon bileşenleri ve bunlar arasındaki ilişkiler büyük ölçüde yeniden tanımlanmış ve oluşturulmuştur. Bu süreçte yüzyıllık kurumsal birikimin ve çalışanların deneyim birikimlerinin birçoğunun heba edildiği gözlenmektedir.”
‘Benzer olayların meydana gelmesi kaçınılmazdır’
8 Temmuz günü Çorlu’da meydana gelen yolcu treninin raydan çıkma olayı, söz konusu hattın demiryolu altyapısına ilişkin zayıflıkları ve denetim eksiklerini gözler önüne serdiğini kaydeden Gökçe, inceleme ve gözlemleri şu şekilde özetledi:
“* Bölgede olaydan önceki günlerde görülen kısa süreli şiddetli yağışlar, yol ve altyapı tesisleri denetiminin sıklaştırılması için önemli bir işaret sayılmalıydı. Ancak, bu verinin yeterince değerlendirilmediği anlaşılıyor.
* Olayda ön planda olan üstündeki dolgu boşalan menfez, trenin raydan çıkmasında doğrudan etkili olmayıp, buradan geçerken şiddetli sarsıntı hisseden makinistlerin seri fren yapmasına neden olmuştur. Trenin normal fren yapması ya da fren uygulamaması halinde, yoluna raydan çıkmadan devam etmesi muhtemeldi.
* Özel durumlarda treni kısa mesafede durdurmak için uygulanan seri fren, trenin frenleme işlevlerinden biridir. Kurplu kesimlerde (dönemeçlerde) uygulanması güvenlik nedeniyle tavsiye edilmezken, yolun doğru kesimlerinde uygulanmasında bir sakınca bulunmamaktadır. Altyapısı ve üstyapısı yeteri kadar iyi durumda olmayan demiryolu hatlarında uygulanan seri fren, üstyapıda burkulma gibi çeşitli geometrik bozulmalara neden olabilmektedir. Çorlu’daki olayda, uygulanan seri fren raylarda burkulmaya yol açtığı için trenin raydan çıktığı değerlendirilmektedir.
* Olaydan sonra menfez dolgusunda ve menfezden sonraki hat kesiminde yapılan onarım işlerinin tekniğine uygun yapılmadığı yerinde gözlemlenmiştir. Bu koşullarda, aynı yerde benzer olayların meydana gelmesi kaçınılmazdır.”
Kaynak: MA