2011 yılında Kyme Antik Kenti’n, liman, demir-çelik tesisleri, termik santraller vd. sanayilerle işgal istendiği ortaya çıkmıştı. 11 yılın ardından İzmir 2 Nolu Koruma Kurulu’nun yağmayı gerçekleştiren kararı iptal edildi
Kyme Antik Kenti M.Ö. 11’inci yüzyılın ortalarında kurulan ve 12 Ailois kentinin en büyüğü olan tarihi bir kent olmasına karşın bölgedeki sanayi tesislerince işgal edilmiş durumda. Bu işgalin kolaylaştırıcılarından biri olan İzmir 2 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun verdiği kararlar, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu tarafından iptal edildi. Yıllar önce liman, demir-çelik tesisleri ve 4 termik santralle işgal edilme adımları atılan antik kent için Bakanlığa bağlı koruma kurulununun aldığı kararın nasıl uygulanacağına yönelik sorular gündemde.
Kurul, yağmanın parçası
Bakanlık Yüksek Kurulu, İzmir Aliağa Nemrut Körfezi’nde bulunan Ege Gübre A.Ş.’ye ait iskele ve liman yatırım alanıyla geri kullanım sahasının konuşlandığı parsellerin bir kısmının tarihi alan üzerinde yapıldığını tespit etti. Türkiye’de koruma kurullarının AKP iktidarı sonrası tarihi ve doğal alanları korumak bir yana, bu alanların nasıl yağmalanacağının planları içinde yer almaya başlarken, Kyme Antik Kenti kararı da bu yağma planlarının bir parçası olarak ortaya çıktı.
‘Onayı kimler verdi?’
CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan konuyla ilgili Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy tarafından yanıtlanması istemiyle Meclis’e yazılı soru önergesi verdi. Soru önergesinde, “Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlılarını Koruma Yüksek Kurulu tarafından yapılan incelemeler sonucunda ortaya çıkan ve iptal edilen İzmir 2 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun, Ege Gübre şirketinin Aliağa Nemrut Körfezi’ndeki antik kent üzerine yapmak istediği iskele ve liman projesi için bilimi, tarihi ve kültürü yok sayarak verdiği onay kararı incelenmiş midir? Kyme Antik Kenti’nin sit sınırları içinde yapılacak projeye verilen bu onay kimler tarafından verilmiştir?” diye sordu.
‘Planlarınız ne?’
Soru önergesinin devamında ise şu sorular yer aldı: “Verdiği onayla İzmir’in en eski, en önemli antik kentlerinden biri olan Kyme Antik Kenti’nin tahrip edilmesine sebep olan kişiler/sorumlular hakkında hangi idari işlemler başlatılmıştır ve/veya başlatılacaktır? Bakanlığınız Kyme Antik Kenti’ni tahrip eden Ege Gübre A.Ş. hakkında hangi adımları atacaktır? Kyme Antik Kenti’nin uğradığı tahribatı gidermek, kazı çalışmalarını desteklemek gibi adımlar atacak mısınız? Kyme Antik Kenti ile ilgili kısa, orta ve uzun vadeli planlarınız nedir?”
Koruma alanı daraltıldı
1. dereceden sit alanı olan ‘Kyme’ Antik Kenti üzerine liman ve dört termik santral yapmak için değiştirildiği ortaya çıkmıştı. Halk arasında ‘Küme’, antik ismiyle ‘Kyme’ olarak bilinen antik kent üzerinde yapılacak olan liman ve dört termik santral çevrecileri ayağa kaldırmıştı. Kyme Antik Kenti’nin 1. derece arkeolojik sit alan statüsü 3. dereceye düşürüldü. Özellikle nekropol (antik mezarlık) alanı, yasadaki “Nekropol alanları taşınmaz kültür varlıklarıdır” hükmüne rağmen Antik Kent demir-çelik üretim faaliyeti, LPG dolum tesisleri ve depolama alanları, kömür kırma-eleme tesisleri ve depoları, iskeleler ve termik santrallerle dolması için koruma bölgesi daraltıldı.
Kazı heyeti onayladı
Batı Anadolu’nun en eski liman şehirlerinden olan Kyme, 3500 yıllık geçmişe sahip bir şehir. Kyme’de bilimsel kazıyı yapan Prof. Dr. Antonia La Marca başkanlığındaki İtalyan arkeoloji ekibinin de kazıyı kaybetmek korkusuyla sanayiye açılan bölgede yapılaşmaya ses çıkarmaması bölgedeki sanayi kuruluşlarının elini rahatlattı. FOÇEP (Foça Çevre ve Kültür Platformu) Başkanı Bahadır Doğutürk yaptığı açıklamada, “Kazı heyetinin finansmanını bölgedeki sanayi tesisleri karşılıyor. Kazıya sponsor oluyorlar, sonra da kazı ekibinden istedikleri raporun çıkmasını sağlıyorlar” diye belirtmişti.
Yok olma eşiğine geldi
Kyme, 12 kentten oluşan ‘Ailos birliği/ülkesi’nin en büyük antik kentiydi. Arkeologlar kazılarda çıkan onlarca mezardan kentin büyük bir nekropol (toplu mezar bölgesi) olduğunun görüldüğünü söylüyor. Bölgede gübre fabrikasıyla başlayıp demir-çelik fabrikalarıyla devam eden sanayi kirliliği, antik kenti yok olmanın eşiğine getirdi.
Birçok sanayi tesisi
Birçok demir-çelik tesisi ve bunların cüruf döküm alanı Kyme Antik Kenti içine yapıldı. Kyme’nin antik limanının uzandığı Nemrut Körfezi’nde 1. derece sit alanına yapılan iskeleler zamanla liman halini aldı. Şu anda körfezde yedi iskele var. LPG dolum tesisleri, kömür kırma-eleme tesis ve depolarının yanı sıra geçen günlerde ÇED olumlu belgesini alan ENKA termik santral projesi de Kyme sınırları içinde kalıyor. Özellikle demir-çelik fabrikalarının yarattığı kirlilik Kyme’nin 2. ve 3. derece sit alanlarını kapladı. Binlerce yıllık tarih, çoğu yerde 5-6 metreyi geçen cürufla örtülmüş durumda.
EKOLOJİ SERVİSİ