Paris Katliamı’na darbe diyen PKK Lideri Öcalan, ‘Sakine Avrupa’da barışı temsil ediyordu. Katliam hâlâ aydınlatılamadı’ dedi
23 yıldır İmralı Adası’nda ağır tecrit altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın 27 Temmuz 2011’den beridir aile ve avukatlarıyla görüşmesi engelleniyor. Tecridi kırmak için PKK ve PAJK’lı tutuklular 12 Eylül 2012’de açlık grevi başlattı. Mehmet Öcalan’ın İmralı Adası’nda yaptığı görüşmenin ardından Öcalan’ın çağrısıyla açlık grevi eylemleri 68. gününde sonlandırıldı. Dönemin Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Ahmet Türk ile Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Batman Milletvekili Ayla Akat Ata, İmralı Adası’nda Öcalan’la “çözüm” adı altında başlatılan ve 5 Nisan 2015’e kadar devam eden sürecin ilk görüşmesini 3 Ocak 2013’te gerçekleştirdi. 9 Ocak 2015’te PKK’nin kurucu isimlerinden Sakine Cansız (Sara), Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK) Paris Temsilcisi Fidan Doğan (Rojbin) ve Kürt Gençlik Hareketi Üyesi Leyla Şaylemez (Ronahî), Kürdistan Enformasyon Bürosu’nda uğradıkları suikast sonucu yaşamını yitirdi.
‘Katliam aydınlatılmadı’
PKK Lideri, Paris Katliamı’ndan sonra kendisiyle 23 Şubat 2013’te yapılan ilk görüşmede, “Türkiye’de üç koldan paralel devlet çalışması var. Bu ilişkiler sabote edilmeye başlandı. Sıradan lobiler değil. ABD’de stratejik ve taktik müdahalede bulunuyor. Her üçü de Anadolu çıkışlıdır. Sözde bir hükümet var, sözde bir parlamento var. CHP ve MHP paralel devletlerin izdüşümleridir, basit aletleridir. AKP’ye de medya ve işadamlarına da sızmışlar. Sadece MİT kalmış. Hedeflenen bizim geliştirdiğimiz diyalogdur. MİT Müsteşarı düşürülmek isteniyor. Emre Uslu ve Mehmet Baransu MİT’i hedef aldılar. Arkalarında devasa bir güç var. Florida kontrgerilla merkezidir. Abdullah Çatlı oraya iki kez gitti. Papa suikastı, Palme cinayeti oldu. Sakine cinayeti de bu tür grupların işidir. Yeni Gladio tam anlaşılamıyor. Çözüm adına yapılan her şeyi sabote ettiler. Sakine olayı bende büyük bir tereddüt uyandırdı. Net değil. Sakine Avrupa’da barışı temsil ediyordu. Katliam hâlâ aydınlatılamadı” dedi.
‘Savaş gerekçesi’
Aynı görüşmede, “Ha bizi ha Sakine’yi vurmuşlar” diyen Öcalan, “Çok karanlık bir olay” ifadelerini kullandı. Cansız’ın kadın özgürlük mücadelesindeki yerine değinen Öcalan, “Kadın özgürlük hareketini yaşıyoruz. Sakine’nin hayatı örnektir. Kadının özgürleşmesi Sakine’nin mücadelesidir. Sakine’nin hesabını soracağım, katilleri açığa çıkartacağım” diye konuştu. Bir başka görüşmede Öcalan, “Paris’te yeni bir algı operasyonu yapılıyor. Sakine suikastı öyle sıradan değil. Çok planlı yapıldı. Benim için bir savaş gerekçesiydi.” dedi.
Hakikat Komisyonu kurulsun
Öcalan, Hakikatleri Araştırma Komisyonu’nun önemine değindiği 8 Şubat 2014 tarihli görüşmede, şu ifadelerde bulundu: “Cenazelerimizin akıbeti bile belli değil. Yeraltındaki binlerce insanımızı kimler öldürdü? Hakikat ve Yüzleşme Komisyonu şarttır. Bu devlet için de önemlidir. Devlet adına işlenmiş binlerce suç vardır. Sakine’leri öldüren, Roboski’yi yapan, Yüksekova katliamı, bunlar açığa çıkmalıdır. Türkiye’nin en değerli bilim insanlarından, hukukçularından oluşabilir. Bunlara soracaksınız. Barış ve çözüm süreci için kararın var mı, yok mu?”
NATO Gladiosu
PKK Lideri, 26 Haziran 2014 tarihinde gerçekleştirilen görüşmede ise “Kürt’ü öldürme şekilleri Türk işi değildir. İşte Sakine’lerin ölümünde de bunu görebilirsiniz. Bu kadar vahşi bir öldürme yöntemi bunların işidir. Ömer Güney aslında küçük bir Engin Alan’dır, NATO Gladiosu’nun adamıdır. O cinayetleri işlerken buradan her şeyi bitirmeyi hedeflediler.” Bir sonraki görüşmede Öcalan, “Velev ki Erdoğan’ın bu cinayetten haberi, hatta onayı olsun. MİT onayından geçmiş de olabilir. Ama benim görüştüğüm yetkililerin imzaları ve onayı da olsa, belgeleri de olsa, bu onların kararı değildir. Bu tarihi bir tespittir. Benim siyaset yapma tarzım böyledir. CIA ve Gladio üzerinden Washington merkezli bir komplodur. Benim tarih bilincim var, derin devlet gerçeğini iyi biliyorum. Lobiler Anadolu’yu ele geçirme planı çerçevesinde 60 yıldır her şeyi yapıyorlar. Kendi Cumhurbaşkanı’nı, Başbakanı’nı bile götüren bir yapı var içeride. Mevcut darbe mekanizması bugün de iş başındadır. Elli tane Hakan Fidan da olsa, Başbakan da olsa bunu önlemeye yeterli değil” ded.
‘Başbakanın onayı’
PKK Lideri, İmralı Adası’nda atılan her adımda karşı darbe yapıldığını belirterek, 4 Şubat 2015 tarihli görüşmede, şunları söyledi: “Burada yaptığımız ilk toplantıdan sonra Paris’te karşılık verdiler. Her önemli görüşmeden sonra mutlaka karşı bir darbe gelişti. Roboski, Hakkari’de 13 köylünün katledilmesi, KCK operasyonları ve buna benzer yüzlercesi hep böyleydi. Emin tecrübelerime dayanarak söylüyorum. Ben Sakine’lerin olayını ilk duyduğumda çok düşündüm. On beş gün burada görüşmedim. Ben o dönem şöyle düşündüm: Velev ki bu cinayet Hakan Fidan’ın planıyla oluyor, Başbakan’ın onayıyla oluyor. Bu ekip de en az benim kadar tehdit altında dedim. O nedenle sabır göster, çalış ve bunu ortaya çıkar diye düşündüm. şimdi ortaya çıktı. Paralel yapı yaptı. MİT’ten bir ekip de bunun içinde olabilir. Tedbir önemlidir.”
Barış istemiyorlar
O dönem çıkan Taraf gazetesi yazarlarının PKK’nin lider kadrosunu hedef gösterdiğini belirten Öcalan, “Sakine ile başladılar. Bu listeyi Başbakan’a (Tayyip Erdoğan) götürüp başlamışlar. AKP’nin içi, Başbakan’ın etrafı bunlarla doludur. Hepsi gidip Washington’daki şeye dayanıyor. Heyetin gücü sınırlıdır, gerçi biraz güçlendiler şimdi. 90’lardaki yıkım bunlara benzer bir furyaydı. Kürtsüz bir Kürdistan yaratmak istediler. Bunlar Türklerin de barış yapmasına izin vermiyorlar. Sahte barış yapmak, bizi çatışmaya götürecek barışı yapmak istiyorlar” dedi.
Kaynak: MA