Irak’ta parlamentonun seçildiği 10 Ekim’den bu yana hükümet, İran destekli Şii oluşumların tepkileri nedeniyle nedeniyle kurulamadı
Irak Yüksek Federal Mahkemesi, 10 Ekim 2021’de yapılan Meclis seçimi sonuçlarını resmi olarak 27 Aralık 2021’de kesin olarak onadı.
Seçim sonuçlarına özellikle İran deskli Haşdi Şabi’ye bağlı kesimlerce yapılan tüm itirazlar da reddedildi. Irak’ta seçim sonuçlarının kesinleşmesinin ardından gözler yeri kurulacak hükümete çevrildi. Hükümette kimler yer alacak, nasıl bir hükümet kurulacağı merak konusu.
Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih’in çağrısıyla yeni oluşan parlamentonun ilk oturumu 9 Ocak 2022’de yapacak.
Parlamentonun ilk toplantısında Parlamento Başkanı belirlenecek. Ardından 30 gün içinde belirlenecek yeni Cumhurbaşkanı hükümeti kurması için parlamentoda grubu bulunan parti liderlerinden birisine yetki verecek. Anayasaya göre yetki ilk olarak çoğunluğu elinde bulundurulan partiye verilecek.
Seçimde birinci çıkan Şii lider Muqteda El-Sadr, parlamento oturumu öncesinde yeni hükümet kurma müzakerelerini sürdürdü. Sii ve Sünni kesimlerle görüşerek Sadr, çoğunluk hükümeti kurulması için çabaladığını söyledi.
Sadr ve İran
Irak’ta kurulacak yeni hükümet ve yürütülen çalışmalara ilişkin Hawar Haber Ajansı’na konuşan Irak Siyasal Bilimler Derneği üyesi Dr. Mihemed El Hedîsî, “Seçimlerin başından bu yana Muqteda El Sadr’ın İran’a yakın gruplarla uzlaşması uzak bir ihtimal olarak değerlendiriliyordu. Seçimlerden önce yapılan açıklamalar ve atılan tweetler bunun kanıtıydı. Siyasi çoğunluğu elinde bulunduran Sadr, hükümette çok fazla çevrenin yer almasını istemiyor” dedi.
Sadr’ın, açık ve net şekilde Kanun Devleti Koalisyonu’nun hükümet çalışmalarında yer almasını istemediğini belirten Mihemed El Hedîsî şunları söyledi: “Nuri El Maliki’nin liderlik ettiği Kanun Devleti Koalisyonu’nu istememesinin nedeni ise Maliki ile yaşadığı kişisel sorunlardır. Her türlü iç ve dış baskıya rağmen Sadr, Maliki’yi hükümet çalışmalarından uzak tutmaya devam ediyor. Diğer güçlerin varlığını siyasi çerçevede kabul etti. Diğer taraftan El Hanana ile yapılan görüşmeler Şii çerçevede sınırlı kaldı. Sünni ve Kürt bloklar Şiilerin ülkenin başbakanı belirlemesinin karşısında olduklarını gösterdi.”
Koltuk dağılımları
Irak’taki siyasi durumun, üç başkanlığın da yenilenmesi olasılığını göstermediğini düşünen Mihemed El Hedîsî şunları söylüyor: “Irak’ın eskiden gelen siyasi deneyimi, parlamentonun yenilenmesi olasılığını dışlıyor. Yabancı güçler, Meclis başkanının Irak’taki siyasi durumu etkileyebilecek güçlü bir Sünni olmasını istemiyor. Sadece Meclis’te değil, birçok vilayette de hegemonyası olan El-Helbusi. Enbar’da gösterdiği başarılar nedeniyle diğer siyasi güçlerin Helbusi’nin başkanlığını onaylayacağına inanıyorum. Elbette bu, Helbûsi’nin birçok partinin onun bu pozisyonda kalmasını istemediği yönündeki eleştirilerini haklı çıkarmaz.”
Irak’ta parlamento, hükümet ve cumhurbaşkanlığı ülkedeki etnik yapılar arasında paylaşılıyor. İçtihatlara göre, Cumhurbaşkanı’nın Kürt, Parlamento Başkanı’nın Sünni ve Başbakanın Şiilerden oluşuyor. Bu dağılım ABD’nin Irak’a müdahale ettiği 2003 yılından bu yana bu şekilde uygulanıyor.
Buna ilişkin olarak Dr. Mihemed El Hedîsî, “Bu dağılımın bir süre daha bu şekilde devam edeceğini tahmin ediyorum. Çünkü Irak’ta kurulan hükümetler ve bulunan siyasi güçler, azınlıkların da haklarını koruyabilecek demokratik bir sistem kuramıyor” şeklinde konuştu.
Dört senaryo
Yeni hükümetin kurulması ihtimaline ilişkin olarak Mihemed Eel Hedîsî, “Hükümetin kurulması konusunda 4 senaryo bulunuyor. Birincisi; Muqteda El Sadr’ın söz ettiği çoğunluk hükümetidir. Ancak şu ana kadar bu konuda herhangi bir anlaşma sağlanabilmiş değil. İkinci senaryo ise Muqteda El Sadr’ın taviz vereceği bir senaryo olur. Diğer Şii güçlere ve İran’a bir daha ılımlı yaklaşarak anlaşma hükümetinin kurulması olur. Bu biraz daha El Kazimî ve Adil Ebid El Mehdi hükümetlerine benziyor. Bu gerçekleşmesi en muhtemel senaryodur” ifadelerini kullandı.
Hedîsî üçüncü ihtimal için “Yeni bir hükümetin kurulamaması ihtimalidir. Maliki ve El Sadr arasındaki anlaşmazlıkların sürmesi halinde bu senaryo yaşanabilir. Bu durumda diğer bloklar parlamento başkanı ve cumhurbaşkanını belirleyemez. Bu da Kazımi hükümetinin başarısı anlamına gelir. Bu ihtimal ikinci ihtimal kadar yakın olmasa da çok uzak bir ihtimal de değil” dedi.
Yine 4’üncü senaryonun ise uzak bir ihtimal olduğunu dile getiren El Hedisi, “Siyasi güçler arasında büyük bir kaosun yaşanması ihtimali dördüncü senaryodur. Siyasi alanı elinde bulunduran Şii güçler arasında yaşanabilecek bir kaos El Sadr’ın hükümet çalışmalarından diğer güçleri uzak tutmaya çalışmasından kaynaklanabilir. Bütün grupların kendine bağlı milis güçleri bulunuyor. Yani siyasi güçler çıkmaz bir yola girerse bunun çatışmayla sonuçlanması doğal olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.
Dış güçlerin hükümet kurma çalışmalarına müdahalesini değerlendiren Mihemed El Hedisi, “İran-ABD ilişkilerinin Irak’ta etkilerinin olduğunu açık bir şekilde söyleyebiliriz. ABD, Irak’taki güçlere çok müdahale ediyor. İran da ülkedeki Şii güçlerin yanı sıra bazı Sünni gruplara ve Kürt gruplarına müdahale ediyor. Şii güçler İran’ın kalıcı bir müttefiki olabilir, ancak bu Sünni ve Kürt güçlerin İran projesinden dışlanacağı anlamına gelmez” şeklinde konuştu.
Hedisi son olarak şunları söyledi: “İran şu anda nükleer programı konusunda ABD ile görüşüyor. Şüphesiz bu müzakerelerin sonuçları siyasi durumu etkileyecektir. Her zaman olduğu gibi, bir hükümet kurmak için İran ile ABD arasında bir anlaşmaya varılması gerekiyor.”
Kaynak: MA