Yıllarca yapılan başvurulara rağmen oğlunun cenazesini alamayan aile ye DNA eşleşmesine rağmen cenaze verilmemeye devam ediliyor
Reyhan Hacıoğlu / Diyarbakır
Diyarbakır Sur ilçesinde 2016’da yaşanan çatışmalı süreçte hayatını kaybeden ve cenazesi aradan geçen 5 yılın ardından ancak 18 Kasım 2021’de bulunan Hakan Arslan’ın DNA eşleşmesi yapılmasına rağmen cenazesi aylardır verilmiyor.
Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun Toledo olacak diyerek yerle bir edilmesini güzellediği Sur’da, geçtiğimiz günlerde çekilen fotoğrafla Sur Tipi cezaevi görüntüsü verirken, kazılarda yıllardır Arslan ailesi oğullarının cenazesini aradı. Yapılan bütün başvurular sonuçsuz kalırken, Katolik Kilisesi ve Hasırlı Mescidi arasında kalan alanda yürütülen kazı sırasında Kasım ayında rastlanan cenaze, Adli Tıp Kurumu (ATK) morguna kaldırıldı. Arslan’ın Erzurum’da yaşayan ailesi, bulunan cenazenin çocuklarına ait olabileceği üzerine yeniden Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuruda bulundu.
Aile yıllardır arıyor
Yapılan DNA eşleşmeleri ile aile ve cenazenin uyuşmasına rağmen bu kez de aile otopsi gerekçesiyle aylardır bekletiliyor. Baba Ali Rıza Arslan yaşadıklarını “İşkence” olarak tanımlarken, yıllardır tek amaçlarının oğullarının kemiklerini bulmak olduğunu belirti. Arslan, “Bir mezarı olsun istedik sadece oğlumuzun. Yıllardır bekledik, şimdi de eşleşmesine rağmen cenazemiz verilmiyor” dedi.
Arslan ailesinin avukatı Ferhat Kılınç ise “DNA için tekrardan cenaze adli tıpa gönderildi. Sonradan bir dönüş olmadı hiçbir şekilde başvurularımıza” dedi. 2016 sürecinde birçok cenazenin ailelere teslimi için kendinin de çalışmalarda bulunduğunu belirten Kılınç şunları ifade etti: “O süreçte birçok cenaze için de başvuruda bulunanlardanım. Hakan Arslan ile ilgili de o dönemde cezaevinde olanlarla gittik görüştük, bir kısmı yer belirledi, yer söyledi cenazenin olabileceğine dair. Gittik savcılığa talepte bulunduk, hatta gittik oraları açtırdık. Ama bulamamıştık. Aradan geçen uzun zwaman diliminde haber ajanslarından Sur’da bir cenaze çıkarıldığını görmemiz üzerine böyle bir yola başvurduk. Hatta ilk bize verilen bilgi erkek cesedi değil, bir kadın cesedi olduğu yönündeydi. Biz buna rağmen talep de bulunduk. Çünkü edindiğimiz bilgiler Sur’da herhangi bir cenazenin kalmadığına dair ve sadece Hakan’ın cenazesinin kaldığı yönündeydi. O yüzden ısrarlı oldu.”
DNA eşleşmeleri yapıldığını belirten Kılınç, “Savcılık bu kez otopsi için gönderdi. Onun raporunu bekliyoruz. Gelir gelmez verecekler cenazeyi umarız. Diyarbakır Adli Tıp’a bekletiliyor şuan. Bir aydan fazladır bekliyoruz, DNA eşleşmesi bir aydan fazladır bekleniyor. Açıkçası otopsi yapılmasını bile gerek yoktu. Çünkü o kemikler üzerine nasıl bir tespit yapılacak belli değil. Ama ısrarla savcı ben yapacağım dedi. Buna rağmen henüz bir rapor gelmemiş” dedi.
Cuma günü yeniden rapor için başvuracaklarını belirten Kılınç, “Rapor bir işkenceye dönüşmüş durumda. Aile zaten uzun bir süredir bekliyor. Meclis’e başvurular falan yapıldı ama sonuçsuz kaldı. Aile Erzurumlu uzak git gel ve mağdur da oldu. Annesi özellikle manevi açıdan çok yıprandı bu süreçte” dedi