1 Eylül olmalı her gün, her an. Yaşadığımız coğrafyanı her köşesine ulaşacak, her canlının özgürlüğünü koruyacak yeni bir yaşam kurulmalı. Halkların, kadınların, çocukların, gençlerin özgür ve eşit yaşadığı, işçilerin, emekçilerin sömürülmediği, güvende olduğu, savaşın, katliamların olmadığı, yaşanmadığı, ormanların, köylerin yakılmadığı bir ülke olmalı. Bu umut hayal de değil imkansız da aslında. Bugün yaşamakta olduklarımızı tersine çevirmek için, özgür yaşamak için barış olmalı savaş değil. Ayrımsız, ötekisiz, amasız eşit ve özgür yaşamın inşasının mayasıdır Barış.
Türkiye’de her yerde savaş var oysa. Bombalarla yaşam alanları yakılıp yok edilirken, düşüncelerinden dolayı insanlar işkenceye uğrarken ya da parmaklıklar arkasında tutsak edilirken hepimiz azar azar ölmekteyiz bu savaşın içinde. Özgürlük bizlere hepimize hayli uzak, görünüyor savaş ise her yerimizi sarmalamış durumda.
Savaş, bombalama, yakıp-yıkma herkesin tanıklığında sürerken aynı anlarda sermaye sessiz. Kollanmakta, şirketlerin tüm yaşam alanlarını kirletmelerine, yıkmalarına, yok etmelerine göz yumulmakta, destek verilmekte. Bir yandan savaşla diğer yandan sermaye birikimi ile yaşam hakkı yok edilmekte.
Bilirsiniz büyük olasılıkla, Aliağa; yıllardır tehlikeli atık haline gelen gemilerin özgürce söküm yeridir. Aliağa’da yaşayanlar, ekoloji mücadelesi verenler yıllardır yaşadıkları tehdidi hepimize anlatmaya çalışırlar, tüm örgütleri dayanışmaya çağırırlar. Ses ulaşmaz bizlere.
Bu günlerde denizler yine tehlikeli madde ve atıklara bulanıyor sessizce…
Foça sahili neredeyse kıyıya kadar siyah yakıta bulanmış durumda. 5 km2’den daha geniş yüzeye yayılmış olan atığın petrol olduğu söyleniyor. Tanker şirketi o yakıttan/ tehlikeli maddeden böylece kurtulmuş oldu. Foça sahillerindeki ekosistem ise tüm canlıları ile yıllarca kendini toparlamaya çalışacak
Aliağa’ya söküm için Atlas okyanusundan getirilen İtalyan bandrollü tanker ise yanarak kurtuluyor atığından. “buğday kepeği” olduğu söyleniyor yanan maddenin. Gemi içindeki yükten yanarak kurtulmakta şu sıralar. Tanker sessizce yanmakta. O bölgede yaşayan tüm canlılar ve yöre insanları uzakta yaşayanlardan daha fazla etkilenmekte. Uzun dönemde etkileri, tedavisi güç sağlık sorunları olarak insanlar üzerinde de görülmeye başlayacaktır.
Sürdürülebilir kalkınmayı ve Faşizmin inşasını birlikte yaşamak her boyutuyla savaşı, savaş koşullarında yaşamaktır. Her geçen gün daha derinleşmektedir.