Ağır hasta tutuklu Fatma Tokmak, 5 yıldır avukatları ile görüştürülmüyor ve hastaneye götürülmüyor. Tokmak, Jinnews’e gönderdiği mesajda: Başıma bir şey gelmesinden korkuyorum. Kürt halkı ve kendine vicdanlı diyen herkes hücrelere karşı ses çıkarmalı
22 yıldır cezaevinde tutulan ağır kalp hastası, kalbine kan pompalanmaması nedeniyle haftada bir kanının değişmesi gereken ve nefes darlığı çeken ağır hasta tutuklu Tokmak herkesin cezaevlerindeki tutsakların sesine ses olması çağrısında bulundu. 1996 yılının Aralık ayında iki buçuk yaşındaki oğlu Azad’la birlikte Kocaeli’de gözaltına alınan Fatma Tokmak, 20 gün boyunca gözaltında kaldı. Azad’ın elinde ve sırtında sigara söndürülürken, elektrik ile de işkence uygulandı. Fatma Tokmak ise cinsel işkenceye, elektrik, askı, “kaba dayak” ve tüm işkence yöntemlerine maruz kaldı. Bu süreçte oldukça yoğun işkencelere maruz bırakılan Fatma Tokmak ile oğlu Azad’a uygulanan işkence Amerika Birleşik Devletleri Kongresi’ne kadar taşındı. Ardından tutuklanan Fatma Tokmak, fiziksel işkencelerin yanı sıra kendisine ve oğluna dönük psikolojik işkenceye de maruz kaldı.
‘İnsanca olmayan koşullar’
Yıllardır ağır hastalıklarına rağmen cezaevinde tecrit koşullarında tutulan Tokmak mesajında, tedavi hakkına erişemediğini ve mektuplarının çoğu zaman gönderilmediğini belirtti. Fatma Tokmak yaşadıklarını şu cümlelerle anlattı: “Bize insanca olmayan koşullar dayatılıyor o yüzden hastaneye gitmiyorum ve benim gibi olan birçok insan var. Diğer cezaevlerinde mektuplaştığımız arkadaşlardan da aynı şeyleri duyuyoruz. Burada kalan kadınlar da aynı şeyi söylüyor. Hastaneye götürüldüğümüzde doktorlar artık neredeyse jandarmadan daha kötü davranıyorlar. Kelepçelerimiz açılmıyor, jandarmalar odalardan çıkarılmadan ve rencide edilerek muayene ediliyoruz. O yüzden kimse gitmek istemiyor.”
‘Başıma bir şey gelirse…’
Tutulduğu cezaevinde acil butonunun çalışmadığını söyleyen Tokmak, mevcut sağlık durumunu şöyle aktardı: “Ben tek başıma hastaneye gitmek istemiyorum, orası benim için daha kötü, başıma bir şey gelmesinden korkuyorum. İki yıldır tedavi edilmiyorum, tedavi olmam gerekiyor. Sağlığım nereye doğru gidiyor hiç bilmiyorum. Vücudum tamamen mosmor, damarlarım şişik. Açık görüşler de başladı. Ailemizle de yüz yüze görüşüyoruz, ondan sonra koğuşlarımıza dönüyoruz ama hastaneye gidiş gelişlerde hâlâ hücre dayatması var. Ben bunu kabul edemem, endişeliyim, böyle olduğu sürece de gitmeyeceğim.”
Avukatıyla görüştürülmüyor
Tokmak’ın vasisi ve avukatı Eren Keskin, Fatma Tokmak ile 4-5 yıldır görüştürülmediğini belirterek şunları söyledi: “Fatma benim vasisi olmamı istedi. Ben aynı zamanda da vasisiyim ama maalesef ki cezaevi idaresi hem avukatı hem vasisi olmama rağmen avukat görüşü yaptırmıyor. 4-5 yıldır Fatma’yla yüz yüze görüşme yapamıyorum çünkü ‘Siz vasisisiniz bu nedenle aile görüşüne isminizi yazdıracaksınız’ diyor. Ben de bunu kabul etmiyorum çünkü ben onun avukatıyım, vekaletim var. Israrla görüştürmüyorlar. Hâlâ hastalıkları devam ediyor, her an ölüm korkusuyla yaşıyor birçok hasta mahpus gibi. Ama biz de bir belirsizliğin içinde bekliyoruz böyle.” En son hastaneye 5 Mart 2020 tarihinde giden Tokmak’ın hem nefes almakta zorlandığını hem de vücudunun çeşitli yerlerinin morardığını söyleyen Eren, “Her an ölüm riski olan bir hasta tutsak, derhal tahliye edilmelidir” dedi.
HABER MERKEZİ