Diyarbakır Bağlar’da evlerini boşaltmaları için 3 ay süre verilen yurttaşlar, yıkıma imza vermedikleri için DEDAŞ sayaçlarını direklere taşıdı
Diyarbakır’ın merkez Bağlar ilçesine bağlı Kaynartepe Mahallesi, 25 Eylül 2020’de Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle “riski alan” ilan edildi.
Bağlar Belediyesi’nin “terör tehdidi” önerisi üzerine alındığı ortaya çıkan karar sonrası mahallede “kentsel dönüşüm” adı altında yıkım çalışmaları başladı. 19 Kasım’da yıkım kararı verilen 375 evden, metruk olan 8’i yıkıldı. Ev sahiplerinin çoğu evlerinin yıkımına karşı çıkarken, yetkililer evlerin boşaltılması için 3 ay süre verdi.
MA’dan Ceyhan Şahinli’nin haberine göre mahallede Dicle Elektrik ve Dağıtım A.Ş. (DEDAŞ) tarafından sayaçlarının direklere taşınması için çalışma başlatıldı.
Halk karşı çıkıyor
Evi yıkılmak istenen mahalle sakinlerinden Sabiha Özçoban, DEDAŞ’tan gelen görevlilerin kablo taktırmak istemesiyle sayaçların direklere taşınacağından haberdar olduklarını aktardı. Çıkan tartışmanın ardından ekiplerin çağrısı üzerine polislerin mahalleye geldiğini ifade eden Özçoban, kendilerine 3 ay süre verildikten sonra elektrik çalışması başlatılmasına anlam veremediklerini kaydetti. Özçoban, “2 evim var, 2’si için bana 150 bin TL veriliyor. Bu paraya ev mi gelir? İşimiz, gücümüz yok. Çalışanımız yok. Devlet işinde çocuklarımız yok. Bize bir tane kömür vermiyor ama gelip elektriğimizi kesiyorlar. Yıksınlar. Buraya çadır kurarız yine de çıkmayız” dedi.
Düşük fiyatlar
Mahalle sakinlerinden Hatun Kamurbay, evlerini boşaltmak istemediklerini söyledi. 2 katlı bir evi için kendisine 127 bin TL teklif edildiğini aktaran Kamurbay, “Aynı evde kiracılarla birlikte yaşıyoruz. Onlardan gelen gelirle geçimimizi sağlıyoruz. Eşim kalp hastası ve çalışmıyor. Kabul etmiyoruz. Bize ‘dilekçe verin’ dediler. Ne yapılması gerekiyorsa yaparız ama evimizi vermiyoruz. Bu yapılanı da kabul etmiyoruz” diye kaydetti.
Böyle gitmez
Hem evlerinin yıkımına hem de elektrik sayaçlarının direklere taşınmasına karşı olduklarını belirten Faysal Sıraçkan, ayrı ayrı mağdur edilmeye çalışıldıklarını kaydetti. Sıraçkan, “Zorbalıkla, bıktırarak çıkmamızı istiyorlar. Eğer kanun olsaydı elektrik sayacı dışarıya atılmazdı zaten. Şimdi evimizi ne satabiliyoruz ne de evimize bir çivi çakabiliyoruz” diye kaydetti. DEDAŞ’ı “Diyarbakır’ın 5’li çetesi” şeklinde nitelendiren Sıraçkan, “Elektriği direğe alıyor. Onun kablo parasını alıyor. Saati çıkartıyor. Onun parasını da gelip alıyor. Zaten fakir bir millet. Bıktırdılar artık. Böyle gitmez” tepkisinde bulundu. İki katlı evi için daha önce kendisine 2 daire teklif edildiğini ancak bir ay önce gittiğinde 1 daire verileceğinin söylendiğini aktaran Sıraçkan, “Beni yine mağdur ediyorlar. 2 katlı daireye nasıl 1 daire veriyorlar? Kendisine zam yapıyor, milleti batırıyor. Böyle insanlık olmaz” ifadelerini kullandı.
DEDAŞ çilesi
1963’ten bu yana mahallede ikamet eden emekli Remzi Alantaş, yaklaşık bir ay önce Diyarbakır Valisi Münir Karaloğlu’nun mahalleye geldiğini ve “şov” yaptığını ifade etti. Alantaş, “Vali geldi ve birkaç evi yıktılar. Ben evime çivi çakamıyorum, yıkılacak diye evimi boyayamıyorum. Kimine 50, kimine 100 bin TL vererek evleri boşalttı. Bu ücretler çok düşük. Bana 120 bin TL veriyorsa, 230 bin TL de borçlandırıyor. Ben emekli bir insanım, buradakilerin birçoğu yoksul. Ev vermiyor, mağdur ediyor. Burada iş merkezleri açılacak, trilyonları vuracaklar ama bir garibana geldiği zaman bir evi çok göreceksin. Olacak şey mi? Bu insanlar nereye gidecek? Gidecek bir yerleri de yok” şeklinde konuştu.
Alantaş, kendi sokaklarında başlatılan çalışmaların tepkiler üzerine durdurulduğuna işaret ederek, “Ben evime çivi çakamıyorum o gelip direkle uğraşıyor. Benim saatimi söküp götürüyor. Bu uygulama özellikle bölge şehirlerinde, köylerinde yapılıyor. Rantın peşindedirler. Yeter artık. Bu halktan vazgeçsinler. Ben gece gündüz uyuyamıyorum. Bu yıkım olduğu zaman nereye gideceğim ve sığınacağım? Köylerde evlerimiz vardı onları da başımıza yıktılar. Köylerimize de gidemiyoruz” diye kaydetti.
Zaten yıkacaksın
Mahalle sakinlerinden Mehmet Şerif Altun ise, 2 katlı evi için kendisine 77 bin TL teklif edildiğini kaydetti. Altun, şunları söyledi: “Ben şimdi bu paraya gidip nereden ev alabilirim? Emekliyim, bu parayla ev alınır mı? Bana 77 bin TL’yi verecek, 400 bin TL’ye ev satacak. Ayda 2 bin TL para verecem. Ben zaten aylık 2 bin 500 TL maaş alıyorum. 500 lira ile bir ay nasıl geçineceğim? Ayrıca habersiz panoyu alıyor. Zaten burayı yıkacaksın, neden bu masrafı yapıyorsun? Bir de bu ücreti de benden alıyorlar. Bu parayla karşı sokağa gitsem kümes alamam.”