Seydi Fırat
2021 yılını geride bıraktık, sene sonunda da Türkiye’ye damgasını vuran başat gelişme ekonomik kriz oldu.
AKP-MHP iktidarı ‘Faiz sebep ekonomik kriz ise sonuçtur’ diyor. Bu bilinçli bir saptırmadır, faizin krize etkisi olsa da belirleyici düzeyde değil, belirleyici düzeyde olanın ise Kürt sorununda iktidarın savaş ve çözümsüzlük politikası olduğu aşikardır. Kürt sorunundaki çözümsüzlük ana sebep, kriz ise sonuçtur.
Kaldı ki çözümsüzlük politikası sırf ekonomik alana sirayet edip ekonomiyi felç etmeyle sınırlı bir durum değil, yanı sıra; diplomatik alana, siyasete ve sistemin bütünsel bünyesine sirayet edip sistemi çıkmaza sokmuştur.
AKP-MHP iktidarının böyle bir tablonun ortaya çıkmasını göze almasının başat sebebi, Kürt halkına yönelik düşmanlığından kaynaklanıyor. Kürt halkının özgürlük ufkunu karartmak, direncini kırmak, adalet uğrundaki mücadelesini akamete uğratmak, toplumsallığı üzerinde tahribat oluşturmak uğruna yürüttüğü saldırı ve savaş politikasının geri dönüşü ekonomik kriz ve sistemin çöküşü oluyor.
AKP-MHP iktidarının Kürt halkına karşı devreye sokmadığı saldırı, kirli ve vahşi uygulama kalmadı. ‘Bir merminin kaç para olduğunu biliyor musunuz’ diye Kürtlere sıkacak mermiyi, bombayı temin etme arayışıyla geliştirdikleri saldırı konsepti 2021 yılında da tüm yoğunluğuyla sürdü; katletme, göçertme, zindanlara tıkma, zindanlar da öldürme prosedürüne tabi tutma, mahkemelerde süründürme saldırısı furyası 80 yaşındaki Kürt annelerinin hapis edilmesine, Kürtlerin cenazelerine ve mezarlarına yönelik saldırıya kadar vardırıldı. Bir milli spor havasıyla, büyük bir hazla bunlar yapılıyor. Bu cephe kendini Kürt halkına karşı böyle sergiliyor.
Bir zamanlar Evren, Çiller, Ağar ve Demirel iktidarları da Kürt halkına yönelik kötülük yapma nöbetine tutulmuşlardı. AKP-MHP iktidarının Kürtlere yönelik sendromu onlarınkinden daha büyük, onların yaptıkları kötülüğü katlayan bir kötülükle sonuç alma peşinde.
Sonuç: işgal ufuklarında bir çöküş, konseptlerinde bir çıkmaz, bir çöküş söz konusu. Ekonomik, diplomatik olarak ve siyaseten bir çöküş tablosuyla 2021 yılını kapatıyor bu iktidar.
2021’de Kürt siyaseti, Kürt özgürlük hareketi çok ağır saldırılara, kirli ittifak yönelimlerine maruz kalmasına rağmen ortaya koyduğu özgürlük ufku, dirayeti, siyasi muhtevası ve kapsayıcı özelliğiyle temel bir eksen olarak bölgesel ve küresel düzeyde etkisi belirgin düzeyde öne çıktı. Bu temelde evrensel demokratik damarın, özgürlükçü dinamiklerin, ahlaki, vicdani, entelektüel duruşun ufku ve ilham çizgisinde oldu. Kendisine, konumuna yönelik tüm bu alanlarda bir idrak, dayanışma ve dostluk yönelimi öne çıktı.
Bu yönlü bir akış yeni yılda daha yoğun ve daha kapsamlı bir düzeyde sürecektir. Özgürlük, demokrasi ve barış uğrundaki mücadeleye emeği ve katkısı dokunan herkesin yeni yılı kutlu olsun.