Saliha Şanlı’nın Cumartesi Anneleri’ni konu edindiği ‘Âh Cumartesi Aşk’ adlı sergisi açıldı. Sergi kayıp yakınlarını ve hesap soranları sergilerken, ‘buradayız’ diyor
Ahmet Güneş
Geçtiğimiz günlerde İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) aracılığıyla sanatçı Saliha Şanlı’nın goblen tekniğiyle (kumaş üzerine işleme) oluşturduğu sergi İnsan Hakları Haftası kapsamında Beyoğlu’nda bulunan Karşı Sanat’ta açıldı. Şanlı’nın sergisi Türkiye’nin en uzun soluklu mücadelesi olan Cumartesi Anneleri temasını işliyor. Devletin ısrarla ‘faili meçhul’ diye adlandırdığı insanların faillerinin sorulduğu, meçhule yedirmeme gayretinin onurlu ve ısrarlı mücadelesi bir sergi olarak konukları bekliyor.
Cumartesi Anneleri’ni bu ülkede duymayan yok neredeyse. Dile kolay, 1995 yılından bu yana her hafta İstanbul’un en bilinen caddesinden İstiklal Caddesi’nde gerçekleşiyor bu eylem. İlk başta birkaç kişinin bir araya gelip sokağa adım atmasından sonra çoğalarak büyüdü. Meydanda oturan insanların bazıları hesap günü gelmeden bu dünyadan göçtü. Neyse ki ve şükür ki mücadele inancı bu dünyaya miras olarak kaldı.
Türkiye’nin toplumsal hak mücadelelerinde nice oluşumlar, inisiyatifler, dernekler, topluluklar kuruldu. Zulüm üzerine temelleri atılan bir ülkede bunun olmaması abes olurdu ama aynı zamanda onurlu mücadele kuşaktan kuşağa devredildiği için biat bu ülkede tüm zorbalıklara rağmen oturtulamadı. Ondandır ki Cumartesi Anneleri artık Cumartesi İnsanları olarak da anılıyor. Çünkü evlatlarını arayan anneler göçerken, babalar, kardeşler, çocuklar hatta torunlar meydana gelip nöbet tuttu. Kayıp yoktu çünkü kaybedenler vardı. Failin olduğu yerde de elbette hesap soran olacak.
Sanatçı Saliha Şanlı devletin Cumartesi Anneleri’ne yasak ettiği Galatasaray Meydanı’nın tam karşısında mücadelenin sergisini açmış. Çok kıymetli, çok emek verilmiş bir sergi. Karşı duruş, itiraz, isyan, buradayım demek, ne derseniz, nasıl görürseniz fark etmez. Sanatçı bir inadı el emeğiyle, ısrarla ve itirazını tanıkların adıyla sanatına işlemiş. Aslında bu sergi bir nevi bir adanmışlık ve adanmışların sergisi.
Sergide sözü direnenlere vermesi ayrıca kıymetli olan bu sergiye gitmek, Cumartesi Anneleri’nin 26 yıldır devam ettirdiği eyleme gitmek gibi. Sergide yer alan eserlerin neredeyse tamamı kadınlardan oluşuyor. Sadece iki müstesna isim belirlemiş Şanlı. Biri bu eylemi başlatan Hasan Ocak, diğeri ise davalarının avukatı olan ve yine meçhule sürüklenmeye çalışılan katledilen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi. Tabi mücadele elden ele bu ülkede. Yine mücadeleler birbirine feyz verdiği kadar birbirini doğurur. Sergide Cumartesi Anneleri olduğu kadar Barış Anneleri de var. Her birinin portresi ve o meydanda söylediği sözlerden oluşan bu sergi mücadele azmini ve inancını tazeleyen nitelikte.
Beyoğlu’ndaki Karşı Sanat’ta açılan bu sergiye gittiğinizde balkona da çıkın. O da bir sergidir. Evlatlarını arayan annelerin hak arama ve hesap sorma meydanı nasıl da kuşatılıp barikatlarla çevrilmiş, onu da görün. Mekan değişir, hafıza yerinde kalır. Çünkü hesap soran oldukça, failler rahat uyuyamaz. Bu sergi hesap soranların silueti, onların bize armağanı.
25 Aralık’a kadar açık olacak hafıza ve hesap sorma sergisini Beyoğlu’nda bulunan Aznavur Pasajı’ndaki Karşı Sanat’ta görebilirsiniz.