Karabük’ün Safranbolu ilçesinde 11 yaşındaki çocuk polislerce yere yatırılarak gözaltına alındı. Vücudunda morarmalar olan çocuk “Acayip korktum. Çok kötüydü” dedi. Baba “Bırakın beni ben çalmadım’ diye defalarca uykusundan uyandığını söylerken “Çocuğumu darp etmişler o halde bile üzerimize geliyorlar. Yüzüne tükürülecek insansınız dedim” dedi
Karabük’te polisler 11 yaşındaki M.A’ya dehşet dakikaları yaşattı. Polis bisikletine el koymaya çalıştığı M.A’ya gözaltı şiddeti de uyguladı. Anne Anne Zehra Akgün, “Bir anne olarak olayları öğrenince perişan oldum. Uykusunda bile ‘bırakın’ diye bağırıyor, ‘anne beni bırakma’ diyor. Bebek gibi onun yanındaydım. Çok kötü bir durumda çocuğum. Vücudunda bayağı darbeler ve morarmalar da var. Sonuna kadar savaşacağız. Benim evladımın canı yandı. Başkasının yanmasın. Onun bir tek gözyaşı için savaşırım. Canımı da veririm. Pes etmeyeceğim” dedi.
Skandal gözaltı Atatürk Mahallesi Kaya Erdem Caddesi’nde meydana geldi. Polis şiddeti telefon kameralarına yansıdı. Polis aracı aniden durarak geçmekte olan 11 yaşındaki M.A’ya saldırdı. Çok sayıda polis M.A’nın kullandığı bisikletin çalıntı olduğunu iddia etti. Paniğe kapılan ocuk, kaçırılacağını zannedip korkup direnmeye başlayınca polislerce zorla yere yatırıldı. Çocuk bisikletine sarılarak kendini kurtarmaya çalıştı. Polislerin hoyratlığı karşısında çocuk “Korkuyorum, yardım edin, bisiklet vallaha billaha benim” çığlıklarına rağmen gözaltına alındı.
Hastaneden darp raporu alan M.A’nın ailesi polislerden şikayetçi oldu.
‘Acayip korktum, kaçıracaklarını zannettim’
Gazetecilere yaşadıklarını anlatan M.A, sinemadan çıkıp gelirken yolun karşısına geçtiğinde doblo tarzı bir aracın gelip bir anda önünde durduğunu söyledi. M.A, “İlk önce sinemaya gittim. Sinemadan dönerken balıkçının oradan geçtim. Tam kaldırıma geçerken polisler önüme kırdı. Polis olduğunu bilmiyorum. Çok korktum. Arabadan inen biri sert bir şekilde kolumdan tuttu. Bırak beni diyorum bırakmıyor. Bana ‘Bu bisikleti nereden aldın, nereden çaldın’ diyor. Kaçmayı deniyorum, olmuyor. Sonra diğeri geldi belime sarıldı uygun olmayacak bir şekilde. Yine kaçmaya çalışırken ikisi tuttu. Sonra beni yere itti, bisikletin üzerine düştüm. Bisiklet bir yere takılmış. Bisikletime sarıldım. O yüzden çekemediler beni. Sonra beni yerde sürüklediler. Üstüm hep çamur olmuştu. Tutundum baya ama yine çekiyorlar. Ben o sıra yardım edin diye bağırıyorum. Bana polisim demeden saldırdı. Babamı arayalım, babam memur diyorum dinlemiyor beni. Acayip korktum. Sanki kaçıracaklarmış gibi her yerimden tuttular, çok kötüydü. Beni kaçıracaklarını zannettim. Birinin saçı uzun, diğeri de sakallıydı. Deri ceketi vardı. İnsanlara yardım çığlığı atıyorum, hiç kimse yardım etmedi. Sadece toplanmışlar, izliyorlar.” Şiddet sonrası M.A, gözaltına alınıp emniyete götürüldüğünü söyledi.
‘Yerlerde sürüklüyorlar, tüketmişler çocuğu’
Baba Ferhat Akgün ise, “Emniyete gittim, oğlum arabadan bir indi. Üzeri, dizleri, pantolonu çamur bir halde. Hüngür hüngür ağlıyor. Psikolojik olarak bitmiş, tüketmişler çocuğu. Biz bunu hırsız zannettik, bir şey yapmadık, kendini yerlere attı dediler. Ondan sonra biz hiçbir yerine dokunmadık bu çocuğun dediler. Kamera kayıtlarına baktığımızda kendi oğlumun anlattığı gibi yerlerde sürüklüyorlar. Bunu gidip peşinden takip edip kapısını tıklasaydınız dedim. Bize iş mi öğretiyorsunuz, 12 yıllık memurum senden mi öğreneceğiz dediler. Ayıp, çocuğu ne hale getirmişsiniz dedim. Yüzüne tükürülecek insansınız dedim. Orada çocuğumu darp etmişler o halde bile üzerimize geliyorlar. Kardeşim de özür dileyin sizden şikayetçi olur demiş. Nereye gidiyorsa gitsin şikayetini yapsın demişler” diye konuştu.
Ferhat Akgün, hastaneden rapor alıp karakola gittiklerinde ifadelerinin alınmadığını, 3.5 saat bekletildiklerini iddia etti.
Olay sonrası oğlunun uyuyamadığını kaydeden Akgün, ‘Bırakın beni ben çalmadım’ diye defalarca uykusundan uyandığını ve sakinleşmesi için serum yaptırmak üzere hastaneye götürdüğünü anlattı.
Anne Zehra Akgün: Sonuna kadar savaşacağız
Anne Zehra Akgün, olay sonrası çocuğunun psikolojisinin bozulduğunu söyledi: “Bir anne olarak olayları öğrenince perişan oldum. Psikolojik durumu çok kötü. Gece oğlumun yanında yattım. Uykusunda bile ‘bırakın’ diye bağırıyor, ‘anne beni bırakma’ diyor. Bebek gibi onun yanındaydım. Çok kötü bir durumda çocuğum. Vücudunda bayağı darbeler ve morarmalar da var. ‘Annem yakında, arayın’ demesine rağmen kimse yardımcı olmamış. Türkiye Cumhuriyeti’nin polis memurlarına güvenip, canımızı emanet ediyoruz. Ama böyle olduktan sonra, polis olmanın hiçbir anlamı yok bence. Sonuna kadar savaşacağız. Benim evladımın canı yandı. Başkasının yanmasın. Onun bir tek gözyaşı için savaşırım. Canımı da veririm. Pes etmeyeceğim” dedi.
KARABÜK