HDP İzmir İl Eşbaşkanı Besriye Tekgür, Deniz Poyraz cinayetinin arka planını gazetemize anlattı
Yusuf Özdemir
Halkların Demokratik Partisi İzmir il binasına yönelik 17 Haziran tarihinde gerçekleştirilen saldırıda Onur Gencer isimli saldırgan HDP çalışanı Deniz Poyraz’ı katletmişti. Saldırgan ifadesinde daha çok insanı katletmek istediğini ancak sadece Poyraz’ı bulabildiğini söylemiş ve 24 saat geçmeden tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Bir sosyal medya paylaşımını dahi günlerce sorgulama gerekçesi yapan polis ve yargı rekor bir sürede olayı her yönüyle araştırarak sanığı tutukladı. Bu katliam karşısında başta Kürtler olmak üzere birçok çevreden tepkiler geldi. Katliamı, gelen tepkileri ve olayın gölgede kalan yönlerini gazetemize değerlendiren HDP İzmir İl Eşbaşkanı Besriye Tekgür, “İktidarın bir planı vardı. Kürt halkının siyasetini bölgeye sıkıştırarak metropollerde siyaset yapmasını istemiyor. HDP’nin siyasetinin metropollerde yayılması büyük rahatsızlık veriyor” dedi.
‘Çadır hedef göstermek için’
İl binasının önünde kurulan çadıra değinen Tekgür, HDP’nin kapatılma davası gündeme geldiği gün kurulduğunu belirterek bu çadırla kendilerinin hedef gösterildiğini ifade etti. Bu konuda yaptıkları başvuruların sonuçsuz kaldığını ve oraya baba olduğu söylenen birini ta Diyarbakır’dan getirip oturtulduğunu ifade etti. Bu kişiyle havuz medyasının röportaj yaptığını, yer yer Vatan Partisi’nin oraya gelerek faşist sloganlar attığını ifade eden Tekgür, bu uygulamaların iktidarın genel yaklaşımı ile buluşunca açık hedef haline getirildiklerini ifade etti.
“Kapımızın önünde yirmi dört saat sivil polisler olmasına rağmen bir kişinin elinde çanta ile gelip sakin bir şekilde yukarı çıkıp arkadaşımızı katletmesi göz göre göre gelen bir katliamdır” diyen Tekgür, binaya giren herkesin kontrol edildiğini hatta ziyarete gelenlerin daha sonra yolda polis tarafından çevrilerek neden HDP’ye gittiğinin sorulduğunu ancak buna rağmen bir katilin elinde çantayla gelerek katliam gerçekleştirebilmesinin normal görülemeyeceğine dikkati çekti. Bu katliamın arkasında başka güçlerin olduğunu ifade eden Tekgür, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin açıklamalarının da adresi gösterdiğini söyledi.
Akli dengesi…
“Olayın yaşandığı ilk gün valilik vekilimiz Serpil Kemalbay’a, olayı gerçekleştiren akli dengesi yerinde olmayan biri yapmıştır dedi” diye konuşan Tekgür, “Madem akli dengesinin yerinde olmadığını biliyorsunuz neden binaya girmesine izin verdiniz. Güvenlik şubenin bizim binaya gelmesi taş çatlasa beş dakikadır, katil kaç dakika içeride kaldı, niye gelip müdahale edilmedi. Biz bir basın açıklaması yapmaya çalışsak yüzlerce polis yığılıyor da neden katilin içeride dakikalarca kalmasına rağmen müdahale edilmeyip aşağı inmesi beklendi. Baba şefkatiyle karşılandı. Kişi bunu tek başına yapmamıştır, İzmir Güvenlik Şube, Valilik, Emniyet Müdürlüğü hepsinin bilgisi dahilinde olmuştur. Tam tepeden talimat alınmıştır. Özel olarak eğitildiği, Suriye’ye gittiği bunlara dair görüntüleri sosyal medyada gördük. Biz hangi birimiz silah alabiliyoruz?” dedi.
Deniz’i tanımlarken çok naif ve çalışkan bir arkadaşımızdı diyen Tekgür, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın olaydan birkaç gün sonra yaptığı açıklamalara dikkati çekerek, “Cumhurbaşkanı ne aileye, ne de HDP’ye başsağlığı diledi sadece olayı kınadığını ve bundan sonra olacak olayları da kınayacağını söyledi. Bundan sonra da böyle olaylar mı planlanıyor ki daha şimdiden kınadığını açıklıyor” ifadelerini kullandı.
İzmir tesadüf değil
İzmir’in böylesi bir saldırı için seçilmesinin tesadüf olmadığını söyleyen Tekgür, iktidarın HDP siyasetini bölgeye sıkıştırmak istediğini ve metropollere yayılmasını önlemek için bu saldırıyı geçekleştirdiğinin altını çizdi. Muhalefetin bunu görerek HDP etrafında daha fazla kenetlenmesi gerektiğine dikkati çeken Tekgür, “İktidar da muhalefet de HDP’nin oylarından korkuyor ve HDP üzerinden oy hesabı yapıyor” diye konuştu. Parti yetkililerinin bu konuda yaptıkları açıklamaları hatırlatan Tekgür, eğer ortak maddelerde anlaşılırsa bir demokrasi ittifakının gerçekleştirilebileceğini söyledi.
‘O gün toplantımız yoktu’
Sahiplenmenin büyük olduğuna dikkati çeken Tekgür, taziye ve dayanışma ziyaretlerinin halen devam ettiğini belirterek olaya ilişkin bazı noktaların anlaşılmaya muhtaç olduğunu aktardı. Olayın sıcaklığıyla yapılan kimi açıklamalarda o gün toplantı olduğu ancak son anda iptal edildiğine dair bilgiler olduğunu hatırlatan Tekgür, “Bu konuda bir yanlış anlaşılma var. O gün Beyza Hoca’nın kitabı için imza günü vardı. Ancak o gün o saatte planlı bir toplantımız yoktu. Birkaç arkadaşımız da havaalanına gitmişti gelen misafirlerimizi karşılamak için. Bu nedenle Deniz o gün yalnızdı il binasında. Yoksa normalde o saatlerde il binasında mutlaka arkadaşlar oluyordu. Nitekim katil de bunu gözlemlediği için ona göre gelmiş” diye belirtti.
‘Kamera kayıtları silinmiş’
“Bizim kameralarımız zaten yok” diye başlayan Tekgür, “Ancak komşularımızın kameraları var ve emniyet tarafından hepsi toplanmış. Kameralar daha sonra iade edilmiş ancak kayıtlar formatlanmış. Olaya ilişkin o kadar çok şüphe olmasına rağmen kendi araştırmamızı yapamıyoruz. Kayıtlar silindiği için ayrıntılı bir inceleme mümkün değil” ifadelerini kullandı.
Saldırganların sayısına ilişkin dolaşan bilgiler hakkında bir şey söyleyemeyeceğine dikkati çeken Tekgür, “Kadir başkan yukarı çıkmak istemiş ancak silahlı üç kişi görmüş, bunlar sivil polis mi bilmiyoruz. Polis mi yoksa onları koruyan birileri mi? Bilmiyoruz. Başkan arkadaş ne oluyor diye sorunca yukarıda saldırı olduğunu söylüyorlar. Peki niye müdahale etmiyorsunuz diye sorunca da ‘Ekip çağırdık, ekibin gelmesini bekliyoruz’ diye cevaplıyorlar. Ama içeride kaç kişi olduğunu bilmiyoruz. Çünkü yalnızca aşağı inen birini yakalıyorlar. Ancak olay yeri incelemesi yapılırken de sekiz katlı binada bulunan hiç kimse kayıt altına alınmıyor. Olay yeri incelemesinde açıklar var” şeklinde konuştu.
Polis müdahale etmedi
Orada bulunan üç polisin rahatlıkla müdahale edebileceğini ancak müdahale etmediğini vurgulayan Tekgür, bu müdahale etmemenin ötesinde planlı, programlı bir şey olduğunu gösteriyor. “Aşağıda üç polis var ama yukarı çıkıp müdahale etmiyorlar, saldırganın aşağı inmesini bekliyorlar. Olay 40 dakikaya yakın sürüyor ama katil işini bitirip aşağı inene kadar hiçbir müdahale yok. Bunu kime sorarsanız sorun bu olayın planlı olduğunu söyler. Aslında bir kişiyi değil, birçok kişiyi katletmek için planlanmıştı ama umdukları gibi olmadı. Bahçeli’nin öfkesinin de orada patlak verdiğini düşünüyorum” diye konuştu.
İşkence izleri
Katilinde kendi ifadesinde Deniz’e işkence ettiğine dair söylemleri olduğunu aktaran Tekgür, bunun ancak otopsi raporuyla netleşebileceğini ama avukatların da dikkat çektiği gibi vücudundaki bazı yaralanmaların kesinlikle işkenceye işaret ettiğini belirtti. “Olay yeri incelemenin de bu kadar üstünkörü yapılmasının nedeni de olayın aslında planlı olmasından kaynaklıdır” diyen Tekgür, “Örgütlenme odamıza kurşun sıkılmasına rağmen orası incelenmemiş. Bu saldırı HDP’ye değil de başka bir yere olsaydı bütün bina kapatılıp incelemeye alınırdı. Ama örgütlenme odası dahi incelenmemiş ki biz mermi çekirdeği bulduk içeride” dedi.
Tekgür, “Bugün Deniz’e sıkılan kurşun, sadece Deniz’e sıkılmadı bütün Türkiye halklarına özellikle Kürt halkına ve Türkiye’de emekten, hak ve hukuktan yana olan emek ve demokrasi güçlerine sıkılan bir kurşundur. Bundan sonra bu iktidarın oyununa gelmeden bir şekilde birleşik mücadelede birleşmek ve mücadeleyi büyütmekte fayda var” dedi.