Peker, Soylu’nun karanlık işlerini ve çok yönlü hazırlıklarını deşifre etti. Ortaya dökülen gerçeklerden sonra Soylu’nun Türkiye’nin geleceğinde bir rolü kalmadı
Hüseyin K. Akçadağ
Sedat Peker’in anlattığı bütün hikayeler Süleyman Soylu’ya çıkıyor. Soylu önce kendine bir savunma hattı oluşturmak için gayret etti. TRT’de ve Habertürk televizyonunda yayına çıktı. Ancak kaldırdığı taş ayağına düştü. Medyada oluşturduğu yapı deşifre oldu. Özışık kardeşler teşhir oldu. Veyis Ateş Habertürk’ten istifa etmek zorunda kaldı. Ses kaydı rüşvete aracılık yaptığını kanıtladı.
Bu bir el koyma stratejisiydi ve stratejinin ideolojik ve siyasi ayağı ise Kürt düşmanlığıydı. Bütün bu yolsuzlukları kapatmak için hamaset, hamaset üzerinden Kürt düşmanlığı yapıldı. Bunu en çok yapan ise Süleyman Soylu ve ekibi idi. Tek devlet, tek millet, tek bayrak diyenlerin tek inandıklarının para olduğu ortaya çıktı.
Susurluk’tan marinaya
Peker’in şimdiye kadar anlattıklarına bakarsak, Susurluk’ta ortaya çıkan çetenin tahkim edilerek devam ettiği ve birçok köşe başını ele geçirdiğini anlıyoruz. Kamyonla çarpışan Mercedes’te içinde olmamasına rağmen Mehmet Ağar Susurluk’taki baş aktördü. Ancak sistem Susurluk’ta kamyona çarpan bütün gerçeklerin ortaya çıkmasına ve yargılanmasına izin vermedi. Ağar ödül gibi bir ceza ile bu işten sıyırdı. Herkes ona emekli bir kontrgerilla elemanı olarak bakarken, derinlerde faaliyetlerini hiç ara vermeden sürdürdüğü anlaşıldı. (Peker, onu Derin Mehmet olarak adlandırıyor) Peker’in anlattıkları bu yapının Susurluk dönemine göre daha derinleşerek devlete nüfuz ettiğini ortaya koydu. Ağar’ın Yalıkavak Marina’nin yönetiminden istifa etmesi sadece bir taktik geri adımdır. Ve Soylu ile koordine içinde atılmıştır. Soylu, Ağar’ın istifasını talep ederek onu korumaya aldı. Gündemden geri plana düşmesini sağladı. Ağar, oğlu Tolga Ağar ve Jandarma Genel Komutanı Arif Çetin hakkında herhangi bir soruşturma başlatılmadı ve artık kamuoyu bu konuyu tartışıyor.
Soylu’nun medya ekibi
Ancak Peker’in İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile ilgili anlattıkları bunlardan ibaret kalmadı. Özellikle Sezgin Baran Korkmaz ile olan ilişkiler Soylu’yu uluslararası arenaya taşıdı. İddialara göre Korkmaz’ı bakanlıkta ağırladığı gibi Türkiye’den kaçmasını sağlamıştı. Bununla kalmamış, onun tekrar Türkiye’ye dönmesini sağlamak için Veyis Ateş aracılığı ile kendisinden 10 milyon euro istemişti. Üstelik seçim döneminde S. Baran Korkmaz’ın uçan sarayını taksi gibi kullandığını Soylu’nun kendisi kabul etti. Peker’in bu konuda verdiği ipuçlarını Sezgin Baran Korkmaz ses kaydı ile destekledi ve yalanlamaya mahal kalmayacak şekilde ispatlandı. Süleyman Soylu’nun medya ayağı Veyis Ateş istifa etmek zorunda kaldı. Işık kardeşlerin komple Soylu’nun medya ekibinde olduğu Sedat Peker tarafından ortaya konuldu.
Sedat Peker, son twitlerinde Soylu’nun iş insanları olarak nitelenen Özyurt kardeşlerle olan ilişkisini de deşifre etti. Peker, bu kardeşlerin Soylu’nun kasası olduğunu ve birlikte birçok karanlık iş çevirdiklerini ortaya döktü.
Geleceğin başkanı
Biz yukarıda bir özet geçtik. Peker’in Süleyman Soylu ile ilgili anlattıkları bu kadar değil. Üstelik Peker konuştuktan sonra başkaları da konuştu ve Soylu ile ilgili çok fazla gerçek ortaya çıktı. Bu gerçekler Süleyman Soylu’nun medya dünyasından, iş dünyasından ve yeraltı dünyasından oluşan bir ekip kurduğunu gösteriyor. Bu hazırlık Soylu’nun Türkiye’nin geleceğinde önemli bir rol sahibi olmayı planladığını ortaya koyuyor. Zaten Sedat Peker, videoların birinde Süleyman Soylu’nun cumhurbaşkanı olma hazırlıklarını yaptığını ifşa etmişti. Ankara kulislerinde bir süreden beri bu konuşuluyor. Birçok yorumcu Soylu’nun Tayyip Erdoğan sonrası için hazırlandığını daha Peker videoları olmada önce yazıyordu. Hatta bunun için Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak’la birbirlerine omuz attıkları bile kameralara yansımıştı. Yani Süleyman Soylu Türkiye’nin geleceğine el koymaya hazırlanırken, Peker’in tuttuğu fenere yakalandı. Sağa sola kaçarak kurtulmaya çalışıyor ama nafile. Şimdi istifa etmesi veya görevden alınması bekleniyor. Hangisinin olacağı iktidar bloku içindeki güç dengesine bağlı. Ne olursa olsun bu ülkenin geleceğinde artık Süleyman Soylu’nun bir rolünün olması zor.