İklim sözleşmesinin Meclis’te kabul edilmesine karşın, AKP, YK Enerji’ye İkizköy-Akbelen Ormanlarının katledilip 2041 yılına kadar maden işletme izni verdi. Diğer yandan YK Enerji yalanlar eşliğinde tehditler savurmaya başladı
Yusuf Gürsucu / İstanbul
Yeniköy-Kemerköy Termik Santrallerinin Muğla Milas Akbelen’deki orman talanı için farklı maden sahalarının birleştirilerek devasa büyüklük haline getirildiği ortaya çıkmıştı. Köylülerin ağaçları kestirmemek için aylardır direnişleri sürerken şirket aba altından sopa göstererek tehditler savuruyor. Farklı sahaların birleştirilmesi ile oluşturulan bu devasa sahaya 2041 yılına kadar bakanlık oluruyla işletme hakkı verildi. Milas’taki Yeniköy ve Kemerköy Termik Santralleriyle birlikte linyit maden işletmesi 2014’te Limak ve IC İÇTAŞ ortaklığına (YK Enerji) devredildi. Özelleştirildiği tarihten bu yana da santrallere kömür sağlayan sahalar ormanlarla kaplı dağların içlerine doğru sürekli genişlemeye devam ediyor.
Aba altında sopa
Üzerindeki orman örtüsü temizlenip altındaki kömüre ulaşabilmek için kazılmaya devam edilirken, YK Enerji Genel Müdürü Serhat Dinç, Orman İşletmesi’nin Akbelen Ormanlarını yani ağaç katliamlarını sağlayıp sahayı hazırlayarak şirkete teslim edilmesini istedi. Bu durumun 1 yıl daha sürmesi halinde bölgede elektrik kesintileri olabileceği vurgusu ile tehditler üreten Dinç’in işletmelerde çalışan 3 bin 500 işçinin yüzde 80’inin yerel halktan olduğunu belirtmesi ise aba altından sopa göstermek olarak kendini gösterdi. YK Enerji Genel Müdürü olan Serhat Dinç’in Enerji Günlüğü’nden Mehmet Kara’ya yaptığı açıklamalar dikkat çekerken, Akbelen Ormanlarının yağmalanması için Milas Orman İşletmesi’ni ellerini çabuk tutması noktasında uyarıyordu.
Enerjisiz kalırsınız tehdidi
Şirket olarak 450 bin ağaç fidanı diktiklerini ve bu sayının 5 milyona kadar ulaşacağını belirterek Akbelen’de girişilen katliamın önemsiz olduğunu iddia etmeye çalışan ve Türkiye’nin elektrik üretiminin yüzde 2.5’ini karşıladıklarını iddia eden Dinç açıklamalarında, “Bugün kömürümüz var ancak yürütmeyi durdurma kararının devamı arzda sıkıntı yaratacak. 7-8 ay içinde bunun sonuçlarını yaşayabiliriz. İzmir, Muğla ve Aydın başta olmak üzere bu durum tüm Türkiye’yi etkileyebilir. Barajlardaki su seviyesinin de düşük olması da bu riski arttırıyor. İthal kömürdeki fiyat artışını düşünürsek, güvenilir yerli kaynağı kaybetmeyi millet olarak istemeyiz” diye belirtmesi ise gerçekleri yansıtmadığı gibi halka gözdağı vermeye çalışmasının da hiçbir karşılığı yok.
Zaten kesilecekmiş!
Dinç, İkizköy-Akbelen Ormanlarıyla ilgili olarak, “Nisan 2019 tarihinde, Milas Orman İşletme Müdürlüğü tarafından İkizköy-Akbelen orman alanlarının büyük bölümü ‘endüstriyel plantasyon’ sahası olarak tespit edilmişti. Yani aslında bölgede biz madencilik faaliyeti yapmasaydık bile, bu bölgedeki ormanlar tür ve çeşit değiştirmek adına kesilecekti. Bölgedeki kömürü aldıktan sonra sahanın rehabilite edilerek yeniden orman alanına dönüştürülecek” sözleri ise orman ekosisteminin yerle bir edilip yeniden oluşturulmasının mümkün olamayacağı gerçeğini yok sayması ve ‘Aslında kesilecekti ne var bunda’ hafifsemesiyle sürece kendince müdahale etmeye çalıştığı görüldü.
Dinç’in gerçek dışı beyanları
YK Enerji iki termik santralinin enerji üretim gücü toplam 1050 MW. TEÜAŞ’ın verilerine göre, Türkiye’de toplam 98 bin 493 MW enerji üretim kapasitesi var. Bu durumda YK Enerji’nin Türkiye’nin yüzde 2.5 enerjisini üretiyoruz iddiası gerçek dışı. Ayrıca Türkiye’de üretilen enerjinin ortalama yüzde 30-35’i ticarileşebilirken bu durumda YK Enerji’nin elektrik üretimi Türkiye’nin enerji ihtiyacının ancak yüzde 0.35’ine denk düşer. Ancak bunu sağlamak için tam kapasite çalışması gerekir ve bu da mümkün değil. Bu santral 1050 MW güce karşın çok daha düşük enerji üretimiyle sisteme katılırken, iktidarla yakın olan ilişkilerinin kaymağını ise üretmedikleri enerji bedelini ‘kapasite mekanizması’ üzerinden 3 yıldır her ay alarak yiyor. Ekim ayında açıklanan rakamlarda, YK Termik Santrali’ne sadece ağustos ayında üretmedikleri enerji bedeli için ödenen rakam 9 milyon 993 bin lira.
5 milyon fidan ne işe yarar!
Binlerce yıldır kendini var eden orman ekosistemini yerle bir edip yerine ağaç dikmekle o yok edilen orman ekosistemi asla geri kazanılamayacağını bilimsel çalışmalar açıkça ortaya koyuyor. Orman ekosistemi ağaçların hâkim olduğu, ağaçların yanında diğer bitki türlerinin ve hayvanların yaşadığı kendine özgü iklimi, toprağı topoğrafyası olan ve ekosistem hizmetleri üreten bir yerdir. Ekosistem birçok ögenin bir araya gelerek oluşturduğu bir bütündür ve ögeler birbirleri ile sürekli etkileşim halindedir. Ögelerin birbiriyle uyumlu çalışması ve etkileşimler sonucunda bütün sistem, parçaların toplamından daha büyüktür. Ekosistemin ögeleri canlılar (flora-fauna), cansız varlıklardan (ısı, ışık, su, hava, toprak, topoğrafya vb.) oluşur. Bir yere ağaç diktiğinizde ağaçlar dışında diğer ekosistem ögeleri alanda oluşana kadar orası orman olmayacaktır. Kesilen ormanın yerine 5 katı fidan dikilmesi ile orman ekosistemi oluşturulamaz.