Ege ve Akdeniz’de yaşanan büyük orman yangınlarının maden sahaları ile çakışması dikkat çekiyor. YK Enerji’nin Akbelen Ormanları’nda yalanla giriştiği son katliam, yangınların arka planlarına işaret ediyor
Yusuf Gürsucu / İstanbul
Muğla’nın Milas ilçesi Akbelen Ormanı’nın katledilerek Yeniköy-Kemerköy termik santralleri için Linyit Maden Ocağı açılma girşimi uzun süredir devam ediyor. Orman katliamına karşı halkın nöbet eylemi sürerken, Işıkdere mevkiinde ağaç kesimi yapılmasının yangından yararlanma girişimi olduğu anlaşıldı. Akbelen Ormanı’ndaki ağaçlar, Denizli’den orman yangınlarını söndürmek için gelen ve Milas Orman İşletme Müdürlüğü tarafından görevlendirilen işçilere ağaçların kestirilmesi ise sermaye kurnazlığını ortaya çıkardı. Köylü yurttaşların yangın söndürmeye destek vermek için nöbet alanından uzaklaşmasını fırsat bilen şirket ve şirket çıkarları dışında bir işlevleri kalmayan orman işletmesi, Işıkdere mevkiinde en az yüz dönümlük alandaki ağaçları katletti. Ağaç kesimini duyan köylülerin bölgeye gelmesiyle kesimi durdurmak zorunda kaldılar.
İşçiler de kandırıldı
İşçiler, yangınların Yeniköy ve Kemerköy Termik Santralleri’ne (YK Enerji) sıçramaması için ağaçları kestiklerini söyleyerek, “Bizi alıp buraya getirdiler. Biz de yangını önlemek için ağaçları kestik. Orman yangınlarını söndürmek için gönüllü olarak geldik. Ne iş verirlerse onu yapmaya çalışıyoruz. Termik santrallere yangın sıçramasın diye kesim yapmamızı istediler” diye konuştu. Köylüler, ağaç kesimiyle ilgili Milas Orman İşletme Müdürlüğü’nü aradı. Müdürlük, tek uğraşılarının yangınları söndürmek olduğunu belirterek, ormanda kesim çalışması yürütmediklerini söyledi. Bu açıklama sonrası kesimin santraller için gerçekleştiği netleştikten sonra köylüler, orman müdürlüğünün bölgede inceleme yapmasını isteyerek, suç duyurusunda bulunacaklarını kaydetti.
Yangınlara 15 km uzakta
Ağaç kesimine katılan bir işçinin YK Enerji şirketinin talimatıyla, İkizköy’deki ağaç kesimine gönderildiklerini söylemesi katliamın nedenini netleştirdi. YK şirketinin yangın söndürme gönüllülerini de, “yangının termik santrale ulaşmasını engellemek” amacıyla bölgeye göndermeleri ise sermayenin kendi çıkarları için her türlü kötülüğü yapabileceğini gösterdi. Köylüler, ağaç kesiminin yapıldığı bölgeye termik santralin 8, orman yangınlarının sürdüğü bölgelere ise 15 kilometre uzaklıkta olduğunu belirterek, bölgede çalışma yapan Yeniköy ve Kemerköy Enerji Şirketi’nin orman yangınlarını fırsat bilerek, ağaç kesimine devam edebileceğini söyledi. Köylüler, ağaç kesiminin yapıldığı yerde bekleyişlerini sürdüyorlar.
Nasıl başladı?
AKP iktidarının kanatları altında Türkiye coğrafyasının dört bir yanını yağmaya uğratan Limak Holding ve İÇTAŞ ortaklığındaki Yeniköy ve Kemerköy termik santralleri için, İkizköy sırtlarındaki Akbelen Ormanı’nın 740 dönümlük bölgesini, termik santrallere linyit sağlayan açık maden ocağına eklemek amacıyla iktidardan gerekli izinleri aldı. Ancak İkizköylüler’in direnişi yağmayı önlemeyi başardı. 22 Nisan 2021’den itibaren Akbelen Ormanı’nı gözleyen ve bu amaçla nöbetleşen İkizköylüler, 17 Temmuz 2021’de Akbelen Ormanı’nda ağaç kesmeye başlayan Orman Genel Müdürlüğü ekiplerini durdurdu. Aynı gün Akbelen Ormanı yakınında kesime karşı nöbet eylemini başlatmışlardı.
Gökova yağması 1984’te başladı
Türkiye’de etkili doğa savunma direnişleri Gökova’ya yapılmak istenen santraller başladığı söylenebilir. 12 Eylül koşullarında iktidara gelen ve neoliberal politikaların uygulanmasının mimarı olan Turgut Özal hükümeti 1984 yılında Gökova’ya termik santral kurulması için girişim başlattı. Gökova Körfezi’nde termik santral inşaatının durdurulması için Milas’a bağlı Türkevleri, Hüsamlar, Akçalar ve Çamlıca köylerinin muhtarları Başbakanlık aleyhine 1984 yılı sonunda Danıştay’da dava açarak, yürütmenin durdurulması ve idari işlemin iptalini istediler.
Kapatma kararı uygulanmadı
Uzun yıllar süren davalardan sonra Aydın İdare Mahkemesi’nin verdiği ‘santral çalıştırılamaz’ kararını Danıştay onayladı. Danıştay kararına rağmen kararı uygulamayan iktidara karşı mücadeleler genişleyerek sürdü. 1996 yılı mayısında çeşitli illerden Muğla’ya gelen çevre gönüllüleri, Gökova Termik Santrali’nin kapısını kalın zincirlerle bağlayıp asma kilit vurdu. Kararları uygulamayan iktidara karşı bir grup avukat AİHM’de dava açarak Türkiye’yi mahkum ettirmelerine karşın santraller durdurulamadı.
Yk Enerji’ye her ay 16 milyon destek!
Türkiye’nin her noktasına enerji üretim merkezleri kurulurken, büyük bir enerji arz fazlası ortaya çıktı. Türkiye’de 99 bin Mw’lara ulaşan üretim kapasitesine karşın kullanılan enerji kapasitenin 1/3’ü kadar olması ayrıcalıklı şirketlere üretmedikleri enerji içiin ‘kapasite mekanizması’ adı altında her ay 250-300 milyon lira para ödeniyor. TEİAŞ verilerine göre 41 elektrik üretim santraline Mayıs ayı için toplam 270 milyon 742 bin 789 lira kapasite ödemesi yapıldı. En yüksek ödeme yapılan santrallerden biriside YK Enerji oldu. YK Enerji’ye Mayıs ayı için 16 milyon 71 bin 477 lira ödendi. 2019 yılında kapasite mekanizması adı altında şirketlere dağıtılan tutar 2 milyar lira olurken, 2020 yılında dağıtılan toplam tutar 2,2 milyar liraya yükseldi. 2021 yılı kapasite ödemeleri ise 3,5 milyar liraya ulaşması bekleniyor. YK Enerji’nin bugüne kadar aldığı desteğin toplamı ise 412 milyon 668 bin lira.