İktidar uçtuğunu söylediği ülkenin halkına her affet sonrası IBAN gönderiyor. IBAN’ların akıbeti ise belirsiz
Hasan Akbaba
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan her fırsatta “Batı bizi yaptığımız barajlardan, köprülerden, metrolardan ötürü kıskanıyor” diyedursun, AKP yaşanan her olumsuz olaydan sonra halka destek yerine IBAN numarası verip, halktan yardım istiyor. Halkı temel gıdalardaki ağır vergi ve elektrik, su, doğalgaz gibi temel ihtiyaçlarda yüksek faturalarla adeta haraca bağlayan iktidar, Kürtlere karşı yürütülen savaş ve yandaş şirketlere akıtılan kaynak nedeniyle ülkeyi borç batağına sürükledi. Geriye halktan IBAN istemek kaldı.
IBAN’ın akıbeti bilinmiyor
AKP iktidarı, IBAN göndermeyi 15 Temmuz’dan sonra yeni bir yöntem olarak kullanmaya başladı. AKP 15 Temmuz darbe girişiminden sonra halktan IBAN istemeye başladı ve sonrasında peşi sıra gelen her afette aynı yöntem kullanıldı. Bunun son örneği ise Karadeniz’i vuran sel felaketi. Dere yataklarının rant karşılığı betonlaştırılması nedeniyle yaşanan sel baskınları, ağır can kayıplarına yol açtı. Hükümet ağır mağduriyet yaşayan halka yardım etmek yerine halktan yine IBAN istedi. Ege bölgesinde yaşanan orman yangınlarında da tablo aynı oldu. Yangın bölgesine giden Cumhurbaşkanı Erdoğan, doğal yaşam alanları kavrulan halka “keyif çayı” dağıtırken, yangınlar için de IBAN’a başvuruldu.
Hükümet bir yandan da muhalefet belediyelerinin yardım kampanyalarını engellerken, yardım toplamayı kendi tekeline aldı. Bu amaçla 3 Şubat 2021’de Resmi Gazete’de yayımlanan kararla, depremler sonrasında yardım kampanyası başlatma yetkisi AFAD’a verildi. Belediyelerin yardım hesabı açması engellenerek yardımların da AFAD’a aktarılması istenirken, bu kararla belediyelerin nakdi yardım toplama ve dağıtma yetkisi ellerinden alındı, halka ulaşmalarının yolu bu şekilde kapatıldı. Biz de iktidarın IBAN örneklerini derledik.
15 Temmuz IBAN’ları yok
AKP IBAN vermeye ilk olarak 2016’da başladı. 15 Temmuz 2016’da darbe girişiminin ardından, 15 Temmuz’da hayatını kaybedenler ve yaralılar için başlatılan kampanya kapsamında büyük bir şovla 309 milyon TL tutarında para toplandığı belirtilmişti. Hayatını kaybedenlerin aileleri ve yaralılar, toplanan yardımların ardından paraların kendilerine ulaştırılmadığını belirterek günlerce AKP il binası önünde eylemler düzenlemişti. 15 Temmuz’da toplanan paralar nereye gitti sorusu hala yanıtını bulmuş değil. Ayrıca toplanan paraların miktarı da belirsizliğini koruyor.
Adı var kendisi yok
AKP iktidarı keşfettiği bu yeni yöntemle ekonomik krizin faturasını yıktığı halka, yine betonlaşma nedeniyle kendi politikalarının yol açtığı yıkımı da halkın üzerine yıktı. Böylece kamu kaynaklarının yandaşlara akıtılmasının devamı sağlandı. Bu durumun bir diğer örneği ise 24 Ocak 2020’de gerçekleşen ve 41 kişinin hayatını kaybettiği, yüzlerce kişinin yaralandığı ve büyük çaplı hasarın yaşandığı Elazığ’da meydana gelen depremde görüldü. Bu olayda da AKP hükümeti tekrar can simidi olarak kullandığı IBAN yöntemine başvurdu. Henüz depremin üzerinden saatler geçmemişken Erdoğan ve kurmayları IBAN numaraları vermeye başladı. Çağrılar sonucu AFAD’dan yapılan açıklamada toplanan yardımın yaklaşık 88 milyon lira olduğu duyuruldu.
Oysa 12 Kasım 1999’da yaşanan Düzce Depremi’nin ardından 26 Kasım 1999’da Meclis’te kabul edilen 4481 Sayılı Kanun’la, geçici mahiyette bazı ek vergiler getirilerek olası bir deprem için bütçe ayrılmaya başlanmıştı. Özel iletişim vergisinin uygulama süresi ilk çıkan kanunda 31 Aralık 2000 tarihi olarak belirlenirken, bu tarih daha sonra 31 Aralık 2002’ye, ardından ise 31 Aralık 2003 tarihine kadar uzatılmıştı. Bu vergiler, 2003 yılı içinde çıkartılan 5035 sayılı kanunla da kalıcı hale dönüştürüldü. Bu sürede yani 1999-2003 tarihleri arasında toplanan para miktarı ise 7.3 milyar liraydı. Yasa çıktıktan yirmi yıl sonra yapılan hesaplamalara göre toplanan deprem vergisi tutarının 66 milyar 378 milyon 800 bin lirayı bulması gerekirdi. Muhalefetin “128 milyar dolar nerede?” diye deprem vergilerini sorduğu iktidardan ise yine birbiriyle çelişen açıklamalar geldi.
‘Biz’ AKP’ye yetemedik!
AKP’nin bir diğer IBAN verdiği olay ise dünyayı etkisi altına alan koronavirüs sürecinde yaşandı. Her fırsatta “Büyük Türkiye, şahlanan ekonomi” masalını anlatan iktidar, milyonlarca işsizin ve yoksulun olduğu ülkede destek yerine bir yandan kredi verirken, bir yandan ise zaman kaybetmeden IBAN numaraları vermeye başladı. “Benim ülkemde kimse açta ve açıkta kalmaz” diyen Erdoğan, 18 Mart 2020’de Türkiye’nin ekonomik anlamda salgına en hazırlıklı ülke olduğunu iddia etmişti. Bu söylemlerden kısa bir süre sonra yine IBAN numarası paylaşarak, “Biz Bize Yeteriz Türkiyem” sloganıyla “Milli Dayanışma Kampanyası”nı bizzat kendisi başlattı.
IMF’nin paylaştığı verilere göre ülkelerin yurttaşlarına yaptığı Kovid-19 mali yardımlarının milli gelirlere oranında Türkiye milli gelirinin %2,5 ile yurttaşına en az yardım yapan ülkeler kategorisinde iken, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı’nın yaptığı açıklamada, ‘Biz Bize Yeteriz Türkiyem’ kampanyasında halktan toplamda 2 milyar 30 milyon 380 bin TL toplandığı belirtildi. Ancak bu paraların nereye gittiği, nasıl harcandığı belirsiz.
Pişkinlikte sınır tanımadılar
AKP’nin bir başka IBAN faaliyeti ise binlerce dekar alanın ve canlının yok olduğu Temmuz ayında Antalya Manavgat’ta başlayan ve günlerce süren yangınlarda görüldü. Yetkililer günlerce yangına müdahale etmek yerine yangının PKK’lilerce çıkartıldığını iddia ederek Kürtlere yönelik linç avının başlamasına yol açtı. Böylece iktidarın müdahale etmeyip izlemekle yetindiği yangınlar nedeniyle yükselen tepkiler, Kürtlere yönelik manipülatif haberlerle başka yöne çevrildi; hükümete yönelik eleştirilerin üstü örtüldü.
Yangın bölgesine giden Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Valiliğin “yardım hesabı” açacağını duyurarak, “Milletimiz cömerttir. Elinden gelen desteği her zaman yapar” dedi. Bir yandan IBAN isteyerek faturayı halka keserlerken, bir yandan daha yangın sönmeden TOKİ konutları yapacaklarını açıkladı. AKP’liler dalga geçer gibi; “Vatandaşımıza öyle güzel evler yapacağız ki keşke bizim de evimiz yansa” dedi.