Herkese maaş herkese koltuk -1-
Ballı maaşlar konusunda muhalefet daha çok para konusuna odaklanıyor ama aslında işler biraz daha derin. İç çelişkilerle zayıflayan AKP, çekirdek yapısını korumanın bir aracı olarak atamaları kullanıyor. Prensip: Kimseyi boşta bırakmamak!
M. Ender Öndeş
AKP rejimi, özellikle tek imzalı kararnameler yolunu açtıktan sonra artık neredeyse her gün çok maaşlı bürokratlar ve koltuk dağıtılan partililer üzerine haberler kamuoyunun gündemi oluyor. Özellikle kamu kurumlarını, Türkiye Varlık Fonu’na bağlı şirketleri ve doğrudan Saray’ın denetimindeki diğer kurumları kullanan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, çevresindeki kimseyi koltuksuz bırakmamaya özen gösterirken, bu rütbe ve maaş dağıtımının gerçek sebebinin partideki moral bozukluğu ve yeni partilerin kurulmasından sonra ortaya çıkan karışık tablo olduğu iddia ediliyor. Anketlerdeki oy oranlarının kritik seviyelere inmesi, çıkar ilişkileriyle birbirine bağlı gruplardan oluşan AKP’de kimseyi küstürmeme ve elini soğutmama eğilimini güçlendiriyor.
Hizada tutma kurulu: YİK
Partinin eski ‘abi’lerinin yanlış yollara tevessül etmesinin önüne geçmek için icat edilen kurumlardan görünüşte en üst düzeyde olanı Yüksek İstişare Kurulu (YİK). 2019’da Kararname ile kurulan kurumun aslında ciddi bir fonksiyonu yok, varsa da şimdiye kadar görülemedi. Arada bir toplanıyor, yaşlıların gönlü hoş ediliyor. Geçtiğimiz günlerde vefat eden ANAP döneminin eski Başbakanı Yıldırım Akbulut, Köksal Toptan, eski Meclis başkanlarından Cemil Çiçek, Mehmet Ali Şahin ve İsmail Kahraman gibileri burada istihdam ediliyor ve eski konumlarından elde ettikleri gelirin yanında hatırı sayılır miktarlarda ödenek alıyorlar. Bülent Arınç ise bilindiği gibi geçtiğimiz aylarda istifaya zorlanmış ve kuruldan dışlanmıştı.
Danışmanlar ordu gibi
Erdoğan’ın kendi keyfince belirlediği bir başka kadro tipi ise Cumhurbaşkanlığı danışmanlığı. Soru önergelerine verilen resmi yanıtlara göre 2020 itibarıyla danışman sayısı 21 olarak görünüyor ama aslında sayı 35’i buluyor. Danışmanlar arasında bazı öğretim üyeleri de var, eski AKP milletvekilleri de. Kadroda, Erdoğan’ın spor dünyasından devşirdiği Hamza Yerlikaya, Hidayet Türkoğlu gibi unsurların yanında, Saadet Oruç gibi eski gazeteciler, Yiğit Bulut gibi komplo teorisyenleri ve sonradan kadrodan çıkarılan SADAT kurucusu emekli tuğgeneral Adnan Tanrıverdi gibi paramiliter ordu örgütleyicileri de var.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, bu kişilerin maaşları konusundaki ısrarlı soruları ise kaç seferdir, “Kamuoyunu ilgilendirmez” diyerek yanıtlıyor. Sayıştay’ın denetim raporunda yer alan bilançoya göre Cumhurbaşkanlığı’nın 2018’deki personel ödemeleri için 181 milyon 640 bin 681 TL ödeme yapılmış durumda. Haziran 2018 sonu itibarıyla Cumhurbaşkanlığı’nda bin 108 işçi, 479 kadrolu memur, 787 sözleşmeli personel olmak üzere toplam 2 bin 374 kişi çalışıyordu. Şimdiyse bütün bu rakamların kat kat aşıldığı biliniyor.
Trol ordusu
Yeni rejimin propagandasını yapma, muhalefete laf yetiştirme ve trol ordularını organize etme görevini yüklenmiş olan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, geçen yıl muazzam büyüklükte yeni bir binaya taşınmasıyla dikkat çekmişti. Kurum tarafından yapılan açıklamaya göre, Başkanlık’ta bini merkezde, 500’ü yurt dışı ve taşrada olmak üzere bin 500 kişilik bir kadro mevcut. Başkan Fahrettin Altun’un kaç maaş aldığı üzerine rivayet muhtelif. Kendisi “Ben aldığımı hayır işlerine harcıyorum” dese de Altun’un AKP’lilerin çok maaş geleneğinin bir parçası olduğu iddiaları yaygın.
Ancak asıl önemli olan, kurumun toplam bütçesi. 2019’da kuruma 344 milyon 531 bin TL tahsis edildi, ancak yıl boyunca 377 milyon 800 bin TL harcadı. 2020 sosyal medya bütçesi ise 47 milyon lira olarak belirlenmişti. Bütün işi Erdoğan’ın propagandasını yapmak ve muhalefete yüklenmek olan bir kurumun bu kadar yüksek sosyal medya bütçesiyle kimleri, nasıl istihdam ettiği ise bilinmiyor.
Elçilikler tıka basa
Resmi elçi atamaları ve ekstra elçi maaşları da parti kadrolarını elde tutmanın bir başka yolu. Bu konudaki en bilinen isimlerden biri, adı yolsuzluk dosyalarına karışmış olan Egemen Bağış. Bağış şu anda Prag Büyükelçisi. Ama çark onunla sınırlı değil. Örneğin bu yılın nisan ayında yapılan atamalarda da 40 büyükelçi görev beklerken Bakü Büyükelçiliği’ne AKP eski Çorum Milletvekili Cahit Bağcı atandı. Aslında liste daha uzun. CHP Milletvekili Utku Çakırözer’e göre son yıllarda AKP teşkilatından gelen en az 25 kişi elçilik kadrolarına atandı. Bunlardan en bilinenleri: Lütfullah Göktaş (Erdoğan’ın eski basın danışmanı – Vatikan), Ayşe Hilal Sayan Koytak (eski Aile Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’nın kardeşi – Kuveyt), Merve Kavakçı (AKP’li vekil Ravza Kavakçı’nın Ablası – Malezya), Hasan Murat Mercan (AKP eski Eskişehir Milletvekili – Washington), Abdülkadir Emin Önen (AKP eski Urfa Milletvekili- Pekin, Şaban Dişli (AKP kurucusu, eski Sakarya Milletvekili – Hollanda), Tülin Erkal Kara (AKP eski Bursa Milletvekili – Makedonya), Zekeriya Akçam (AKP eski İzmir Milletvekili – Endonezya). Buna karşın Dışişleri’nin eski kadroları, büyük ölçüde tasfiye edilmiş durumda.
***
Çıplak
gözle
izlenemiyor
Kararnamelerle yönetilen tek adam rejiminde atamaları takip etmek ve kimin hangi ballı görevden ne kadar maaş aldığını tespit etmek oldukça zor. AKP’nin eski vekiller ve bakanlarla ilgili siyaseti ‘kimseyi açıkta bırakmamak’ şeklinde özetlenebilir. Bunun en son örneği, geçenlerde görevden alınan Aile Sosyal Hizmetler ve Çalışma Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’un ertesi gün Kardemir Karabük Demir Çelik şirketinde yönetim kurulu yapılmasıydı. 6 yıldır sürdürdüğü Anadolu Ajansı Genel Müdürlüğü görevi son bulan Şenol Kazancı ise yine şimşek hızıyla Turkcell’in yönetim kurulu üyeliğine getirilirken maaşı 56 bin TL olarak bildirildi. Devleti dolandırmakla suçlanan eski Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’a nasıl bir görev bulunacağı ise merak ediliyor.