Adalet Bakanlığı 276 bin kişinin bulunduğu cezaevlerinde Kovid-19 sürecine dair bilgileri paylaşmıyor. CİSST Koordinatörü Berivan Korkut ve İHD’den Davut Arslan, ağır hak ihlalleri olduğunu belirtiyor
İnan Kızılkaya
Türkiye’yi Mart 2020’de etkilemeye başlayan koronavirüs salgınının üzerinden neredeyse 15 ay geçti. Toplam can kaybının 45 bini geçtiği ve vaka sayısının 5 milyonu aştığı ülkede, turizmden gelecek sıcak paraya göz diken iktidarın telkinleriyle günlük vaka sayısı 10 binin altına düşürüldü. İktidar, halk sağlığına yönelik eksik tedbirler ve ekonomik yardım noktasında yetersiz destekle salgın politikasını yürütürken, 276 bin kişinin dört duvar arasında bulunduğu cezaevlerinde Kovid-19’un boyutunu ise kamuoyu bilmiyor. Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum (CİSST) Savunuculuk Koordinatörü Berivan Korkut ve İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu Üyesi Avukat Davut Arslan ile konuştuk.
Bilgi verilmiyor
Kısa bir süre önce CİSST, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), İstanbul Tabip Odası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) ve İHD’nin de aralarında bulunduğu 10 sivil toplum kuruluşu, cezaevlerinde Kovid-19 vakalarına ilişkin Adalet Bakanlığı’na çağrıda bulunarak, ne tür önlemlerin alındığı, kaç tutuklunun virüse yakalandığı, kaç testin yapıldığı ve kaç ölümün yaşandığının açıklanmasını istedi. Sorular yanıtsız kalırken, yine hapishanelerde kaç tutukluya aşı yapıldığına ilişkin bakanlığa bilgi edinme başvurularında bulundu; ancak tam olarak kaç kişinin aşılandığının bilgisi verilmedi.
Konuyla ilgili görüştüğümüz Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum (CİSST) Savunuculuk Koordinatörü Berivan Korkut, cezaevlerinde Kovid-19’un seyrine dair Adalet Bakanlığı’nın bilgi vermediğini söyledi. Adalet Bakanlığı’nın hiçbir şekilde bir açıklamasının olmadığını belirten Korkut, vaka ve ölüm sayılarına ilişkin de bakanlığın bilgi paylaşmadığını vurguladı: “Kaç kişiye Kovid-19 teşhisi konmuştur, kaç kişi hastaneye kaldırılmıştır. Kovid nedeniyle ölüm derken kişinin başka hastalıkları vardır ve Kovid ile birleşince kaç hasta salgından dolayı ölmüştür sorularının cevabını maalesef veremiyoruz. Bu konuda bilgiyi teyit edebileceğimiz bir kanal da yok.”
Hak ihlalleri başvuruları
Kendilerine gelen başvurularda salgın gerekçesiyle ağır bir tecridin sürdüğünü vurgulayan Korkut, “Alınan önlemin temel olarak onları kapatma üzerine kurulmuş olmasından aşırı derecede şikayetçiler. Ağır bir tecrit ciddi bir sorun olmaya başladı hapishanede. Mahpusların infaz koruma memurları dışında hiçbir idari personelle, izleme kuruluyla ya da benzeri mekanizmalarla muhatap olmaması sorunu o iki grup arasına sıkıştırmaya başladı. Bunun getirdiği çok ciddi hak ihlalleri başvuruları var. Ama ne heyet gidebiliyor, avukat görüşmeleri sınırlı, bunlar takip edilemiyor” dedi.
Maskesiz arama!
Cezaevlerinde salgın sürecinde yaşanan bir diğer sorunun infaz koruma memurlarının yaklaşımı olduğunu ifade eden Korkut, “Hastalık ya da temas riskini taşıyan infaz koruma memurları işlerine devam ediyorlar. Aramalara, sayımlara giriyorlar. Bu konuda mahpusların çok şikayeti var. Yani infaz koruma memurlarının sosyal mesafeyi korumadığı, ve infaz koruma memurları koğuştayken kendilerine maske takılmadığı gibi şikayetleri var” dedi.
İletişim kanalları yok
Adalet Bakanlığı’nın ilk günlerden itibaren Kovid-19’dan koruma amacıyla mahpusları koğuşlarında tuttuğunu ve sosyal ilişkiyi kopardığını söyleyen Korkut, sözlerini şöyle sürdürdü: “İletişim ailelerle çok sınırlı, avukatlar kovid nedeniyle gidemiyor, koğuşlar arası iletişim koptu. Son dönemde mektuplar sınırlandırıldı, televizyon kanallarına sınırlamalar getirildi, birçok gazeteye ulaşılamadı, bu süreçte dışardan sağlıklı bilgi ya da birçok kanaldan bildi edinmek isteyen mahpusların bilgi edinme kanalları ya da aileleriyle, dış dünyayla iletişim kanalları da ciddi bir şekilde koparılmakta.”
Sağlığa erişim hakkı
Salgın sürecinde temizlik malzemesine erişimde ve ek gıda konusunda taleplerin de karşılanmadığına dikkat çeken Korkut, “Bunlar sağlığı destekleyecek önleyici tedbirler dediğimiz tedbirler konusunda hâlâ ciddi sıkıntılar var. Mesela hâlâ çok kalabalık koğuşlardan ötürü başvuru alıyoruz. Şu an hapishanelerde gerçekten çok ağır ya da kronik hasta olan ya da acile gitmesi gereken mahpuslar dışında sağlığa erişim hakkı durmuş durumda. Bu çok temel sorunlardan birisi” ifadelerini kullandı.
Aşı dışarıyla paralel
Dernek olarak aşı noktasında da bilgi edinme başvurusu yaptıklarını belirten Korkut, “O zaman aşı sırası 60 yaş üzerindeydi ve bize gelen bilgi edinme başvuru cevabında kronik hastalığı olan ve 60 yaş üzeri, yani Sağlık Bakanlığı’na göre sırası gelenlere aşı yapıldığı yönündeydi. Bu konuda bize gelen mektuplarda da sırası gelen ve kronik hastalığı olan mahpuslar aşı olduklarını belirttiler. Bize sıram geldiği aşı vurulmadı diye bir başvuru yok.”
Çocuklu anneler
Salgın başladığında sadece kapalı görüşler yapılabildiğini söyleyen Korkut, cezaevinde kalan çocukların ve çocuklu annelerin durumuna ilişkin şunları belirtti: “Bu hem 12-18 yaş arası çocuklar ve gençler için hem de anneleriyle kalan çocuklar için hem de çocukları dışarda olan hem anne ve babalar için oldukça sorunlu bir süreç. 0-6 yaş grubu ile kalan anneler için, çocuklar karantinada tutulamayacağı için dışarıya gönderilen çocuklar içeriye alınamıyor, içerideki çocuklarda hiçbir şekilde dışarıya gönderilemiyor. Bu konuda çok ciddi bir kriz var. Buna yönelik ara adımlar maalesef atılmadı.”
Sağlık hakkı ihlali
ÅİHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu Üyesi Avukat Davut Arslan ise hapishanelerde Kovid-19 için alınması gereken tedbirlerin alınmadığına söyleyerek, belirti gösteren mahpusların testlerinin yapılmadığına dair şikayetlerin artarak devam ettiğini vurguladı. Cezaevlerinde vaka ve ölüm sayılarının da şeffaf şekilde paylaşılmadığını söyleyen Arslan, şu bilgileri paylaştı: “Adalet Bakanlığı 2020 Kasım ayı içerisinde 368 hapishanenin 117’sinde pozitif vakaya rastlandığını ve toplam 120 mahpusun testinin pozitif çıktığını açıklamıştı. Bu tarihten beri vaka sayıları ile ilgili bakanlığın yaptığı bir açıklama bulunmuyor. İHD, 2020 içerisinde 17 mahpusun Kovid-19’a bağlı nedenlerle öldüğünü rapor etmiştir. 2020 yılında derneğe salgınla ilgili 20 farklı hapishaneden yapılan başvurularla 489 mahpusun Covid-19’a yakalandığı bildirilmişti.”