Özgür Müftüoğlu
Yüz yüze eğitime başlama kararının ardından, yaşadıklarından farklı şehirlerde okuyan üniversite öğrencilerinden kimi ilk kez kimi de uzaktan eğitime geçilen bir buçuk yılın ardından barınma yeri ayarlamak üzere üniversitelerinin olduğu şehirlere, kasabalara gitti. Ama onları orada kötü bir sürpriz bekliyordu: Olağanüstü artan ev kiraları ve özel yurt ücretleri. Devlet yurtlarının kapasitesi ise ihtiyacı karşılamaktan çok uzaktı. Hal böyle olunca öğrencilerin barınma sorunu ülke gündeminin ilk sıralarına oturdu. Bir taraftan belediyeler bu soruna çözüm üretmeye çalışırken diğer taraftan barınma hakkı için mücadeleye başlayan öğrenci haberleri gelmeye başladı. Tabii ardından da kolluk güçlerinin bu öğrencilere yönelik şiddetle müdahale etme haberleri…
Öğrencilerin barınma sorunu, neoliberal politikalar ve üniversitenin neoliberal dönüşümüyle doğrudan ilgilidir. 80’lerin başında YÖK’ün kurulmasıyla birlikte adım adım piyasalaşan üniversiteler piyasanın ihtiyaçlarına hizmet eden kurumlar haline gelirken, geçmişte ülkenin aydınlık geleceği olarak görülen üniversite öğrencileri, artık üzerinden para kazanılacak müşteriler (yolunacak kaz) olarak görülmeye başlandı.
1980’li yıllara kadar Anadolu şehirlerinde istihdamın, kentin ekonomik gelişmesinin dinamosu olan KİT’lerin “özelleştirme adı altında” kapısına kilit vurulunca; sadece KİT’lerde çalışanlar işsiz kalmadı; pamuk, tütün, şeker pancarı vs üretimi ile hayvancılık da çöktü. İşsiz kalanların bir kısmı göç ettikleri büyük sanayi kentlerinin ucuz iş gücünü oluşturdu. Siyasi iktidarların, geride kalanlar üzerinden “siyasi rant” sağlama aracı olarak önce ilçeler vilayet (il) yapıldı; daha sonra da her ile üniversite, her ilçeye fakülte ya da yüksekokul açma furyası başladı.
AKP de “her il ve ilçeye üniversite” furyasına “tam gaz” katıldı ve 19 yıllık iktidarında mevcut üniversite sayısını yüzde 173 artırdı. AKP döneminde 76 olan üniversite sayısı 207’ye yükseldi. Son 19 yılda 63 ilde hiçbir akademik yeterlilik aranmadan açılan 131 üniversite sayesinde bugün 81 il içinde üniversitesi olmayan kalmamış durumda. Birçoğunda ikinci, üçüncü üniversiteler açılıyor. Erdoğan’ın twitter hesabından paylaştığı KYK (Kredi ve Yurtlar Kurumu) verilerine bakılırsa KYK yurdu bulunan en az 241 ilçede de üniversite, fakülte ya da yüksekokul bulunuyor.
Yine Erdoğan’ın paylaşımına göre KYK yurtları örgün eğitim öğrencilerinin (açık öğretim öğrencileri hariç) sadece yüzde 18.5’ine barınma olanağı sağlarken milyonlarca öğrenci, kendilerini geçim kapısı olarak gören ev ve özel yurt sahiplerinin insafına bırakıldı.
Bugün öğrencilerin yaşadığı barınma sorunu, büyük ölçüde üretimi esas alan ekonomik olanaklardan yoksun bırakılan şehir ve kasabalarda öğrencileri “geçim kapısı” haline getiren politikaların sonucudur. Dolayısıyla öğrencilerin barınma sorunu; fabrikaları/ tarımsal faaliyetleri ortadan kaldıran neoliberal politikalar ve üniversitede yaşanan dönüşümle birlikte ele alınmalıdır.