Hüseyin Deniz
İktidar İstanbul’un birçok üst geçit köprü, viyadüğüne kocaman kocaman harflerle “23 Nisan’da Türkiye’nin en büyük bayrağı göklerde” diye dev afişler asmış. Bayrak göklerde de yerde ne oluyor?
Bayrak göklerde ama emeğiyle geçinenler yerlerde sürünüyor. Sokaktaki yurttaşın derdi, pandemide, Türkiye Merkez Bankası’nın arka kapısında çıkarılan 128 milyar doların neden kendisinden esirgenip, zenginlere peşkeş çekildiği… Ve 128 milyar dolar nedeniyle işçi ve emekçinin payına düşen 1560 dolarlık borç yükü…
2018 Nisan ayında Covid-19’dan ölenlerin sayısı 50-100 arası iken, bir yıl sonra 300-350’lere yükseldi. İktidar kendi hatalarını itiraf etmek yerine hastalığa yakalanmayı da suç kapsamına alıyor. Bartın Valiliği, pandemiye yakalanan kamu çalışanının yakalanma mazereti “ikna edici!” değilse disiplin cezası verecekmiş!
Tam kapanma nedeniyle bakkal ve marketleri açık tutan AKP Hükümeti tümü küçük esnaf ya da aynı aileden insanların ekmeğini kazandığı semt pazarlarını kapatıyor. Marketçiyi korurken, pazarcı esnafını işsiz bırakıyor. Halkı açık alandan kapalı alana göndererek, pandemiye yelken açıyor.
İşverene kira, SSK prim desteği, vergi indirimi, ertelemesi vs. birçok yardımda bulunan AKP iktidarı, çalışanlara yine “kısa çalışma ödeneği”ni reva gördü. Emekçiden yapılan kesintiyle oluşan İşsizlik Fonu’ndan karşılanıyor. Yine de işçiden en az 600 iş günü istiyor! Yani asgari ücretin yarısına talim… Bir de çalışanların (TÜİK’e göre) yüzde 30-33’nün kayıt dışı olduğunu hesap edin. Bitmedi, ayrıca gündelik işlerle geçinenler var! Onlara, beni ilgilendirmez diyor.
Bayrak yüksekte ama işçiler, pandemide en kötü şartlarda çalıştırılıyor. Tam kapanma diyor ama DİSK’e göre çalışanların yüzde 61’i kapanma kapsamı dışında. Yani işe gidecek. Çalışsınlar diye de sahte Covid testi yaptırılıyor! TTB’ye göre, son bir yılda Ankara’da hastanelere yapılan başvurular çoğunluğunu işçi ve emekçiler oluşturuyor.
Bayrak yüksekte ama emekli maaşı asgari ücretin altında. İktidar emekliye bayramda 1100 TL ikramiye verecek! Emekli Cumhurbaşkanı maaşı 35 bin, emekli cumhurun maaşı 2 bin 500’ün altında. Cumhurbaşkanının maaşı bir kerede 6 bin 750, cumhurun maaşı da ikramiyesi de en fazla 100 lira artıyor.
Örgütlenen, hak arayanlar baskı görüyor. Yetkili yandaş sendikanın gıkı çıkmıyor. 1 Mayıs kutlaması için basın açıklaması yapmak isteyene göz açtırmıyor. Ama kripto paradan trilyonlar kaçırılıyor. Bayrak yüksekte enflasyon da, ya ücretler? O eriyor. İstanbul’da emeklilerin yoksul halkın emekçilerin en çok rağbet ettiği Halk Ekmek büfeleri AKP’li belediyelerce kaldırılmak isteniyor.
İşte adalet işte kalkınma!
Bunların gölgesinde işçi ve emekçiler 1 Mayıs’ı bekliyor.
Pandemiyi kar hanesine yazmak üzere olan vahşi kapitalizme karşı işçi ve emekçilerin birlik, mücadele ve dayanışma ihtiyacı “acil” sinyali veriyor. Görünen o ki 18 günlük kapanmada dert pandemi değil! 1 Mayıs’ın, işçi ve emekçilerin yeniden ayağa kalkmasına vesile olmaması için…