Her yapı sorun çözmez, onları halının altına iter ve çürütür. Tarih bize bunu söylüyor, doğa bunu söylüyor. Tabii gönül gözü açık olanlar ancak bunu anlayabilir. Gönül gözü ahlaktır, vicdandır. Vicdanı kapananlar ise debelenip durur. Gerçeği saptırmak için, kendisinin haklı olduğuna göstermek için yalana, demagojiye ve hileye başvururlar. Ancak bütün onlara rağmen bir aşamadan sonra yol tükenir, tepetakla alaşağı düşerler.
Türkiye’de de yaşanan durum budur. Erki elde tutanların her iki gözü yarım açıktır. Ancak 2015’ten beri o aralıklı hal de tamamen kapandı. Görmediği, duymadığı için söz söylemede de geriye sadece demagoji kaldı. Söylediğine öyle kendini kaptırmış ki, kelamın en doğrusu, en hakikisi olduğuna inanır ve tartışmasız herkesin o sözüne inanmasını bekler, olmayınca da saldırganlaşıyor. Ancak hayat akıyor; kimsenin keyfine bakmadan döngüsünü sürdürüyor ve gerçekleri bir şekilde açık ediyor.
Sedat Peker’in itiraflarına bir de bu gözle bakın. Görülecektir ki, erki elde tutanların denetim sağladıkları mafyaya bile söz geçiremiyor ve pislik akıyor.
Peker’in itirafları neleri açığa veriyor? Çürüyen ve tel tel dökülen sistemin sonuna yaklaştığını ifşa ediyor. Bu durum Peker’in çirkin yaşamından bağımsızdır. Sistem çocuklarını yemeye başlayalı çok oldu; Peker onun son halkasıdır. Devamı da gelir.
Gazetelerde, TV’lerde daha çok magazin yönleri öne çıkarılıyor ve iktidar odaklı kimi çevrelerin iştahlarını kabartıyor. İktidar sırası bize geliyor diye. Yani üzerinde durulan esaslar değil, çeperler tartışılıyor daha çok. CHP’si ve diğerleri günümüz geliyor havası içindeler. Bunların sanki geçmişleri bilinmiyor. Bu ulus-devletin asıl kurucusu sensin CHP; iktidarda olanlar dahil diğerlerinin tümü senin zihniyet türevlerindir. Yani temiz değilsiniz, en az mevcut AKP-MHP iktidarı kadar batmışsınız. Kime nasıl güven verebilirsiniz. Kürt’e mi, Ermeni’ye mi yoksa Alevi’ye mi güven verip iktidar olacaksınız?
Soru şu: Geçmişte Susurluk, bugün Pekerler hangi zeminde türüyor? Bu soruya doğru cevap verilmeden daha çok Peker tanıyacak bu ülke. Hatta Pekerlerin tarihsel kökleri Teşkilat-ı Mahsusa’ya kadar uzatılmalı, anlamak için.
Geçmişin Topal Osmanları günümüz Pekerleridir. Geçmişte Müslüman olmayanlar, sonrası Kürtler vardı; bugün de Kürtler vardır. Kürtlerin özgürlük istemlerini bastırmak için bu kesimlerin önü açılıyor. Besleniyorlar, semiriliyorlar ve sonunda birbirlerine giriyorlar.
Zemini kurutulmadan bu ülke ve halkları daha çok çekecektir. Kim iktidar olursa olsun bu durum değişmez. Son yüz yılın en büyük dersi budur. Sömürü, baskı ve her tür şiddetin temelinde başta Kürtler olmak üzere sistem dışına itilenlerin ahı vardır. O ahlar sönümlenmeden ülke demokratik ve özgür bir yaşama kavuşamaz ve Pekerleri üretir.
İktidar olmak isteyenlerin böyle bir hayalleri, tasavvurları var mıdır? AKP-MHP devrini tamamlıyor, sıra bize geliyor hayali içindedirler. Başta Kürtler olmak üzere gasp edilen hakları nasıl iade edecekler? Var mı böyle bir düşünceleri, projeleri? Projenin olması bir yana HDP ile görülmekten korkanlarla alınacak bir yol yoktur.
Sadece seçime odaklanmış, 2019 yerel seçimlerin tekrarının hayalini kuruyorlar. Yaptıkları kamuoyu araştırmalarındaki yüzdeleri üst üste koyuyorlar. Vardıkları sonuç, Kürtler veya HDP oyunu da ekleyip iktidar oluyoruz diyorlar. Rahatlayıp derin bir uyku çekiyorlar galiba. İyi uykular!
Yerel seçimlerde HDP bir taktik yaptı. Türkiye halklarına HDP dikkate alınmadan seçim kazanılamaz ve yönetilemez, dünyaya rezil olunur demek istedi!
2018’deki seçimler yereldi. Şayet yapılırsa bu seçimler genel olacaktır. Yani gelecek oylanacaktır. Dolayısıyla Kürt seçmeni, HDP çözüm seçeneği olanlarla ittifak kurabilir. O da demokrasi ve özgürlük programıdır. Tüm sorunların anası olan Kürt sorununu çözecek ve adım adım diğer problemleri sorun olmaktan çıkaracak mutabakattır. Aksi halde mücadeleleriyle ve ödedikleri bedellerle devleti aşma eşiğine getiren Kürtler, hazır asker değildir. Kürtler onun bunun askeri değildir; o dönem çoktan kapandı. Kürtler efendi değiştirmeyecek, çözüm bulacak. Hesaplar buna göre yapılmalıdır.