Sabırlıdırlar. Damarlarında kan yerine sabır dolaşır.
Üretim koşulları çok zordur, işleri yorucudur. Üretirler yine de. Ne hava onlardan yanadır ne hükümet. Hükümet seslerini duymaz, hava yakarışlarını işitmez.
Umarsızca
Dolu, sel, fırtına zamansız çıkagelir, iner tepelerine, katar önüne alınterlerini, götürür umarsızca.
Bütün iklim felaketleri umutlarını sınar onların. Umutsuzluk defterlerinde yazmaz. Üretmede ısrarları sürer bitmez. Hükümetlerin kendilerini değil şirketleri kayırmasına, iklimin hoyratlığına inat; ekerler tohumlarını topraklarına. Pes etmezler!
Rütbe indirirler
Bilirler ki hükümetler gidicidir. Gitmezlerse göndermeleri kendi ellerindedir. İktidardan alaşağı eder, muhalefetliğe indirirler rütbelerini.
Şeker, Tütün, Kooperatifler Yasalarını çıkararak tarımda yıkım sürecini başlatan DSP-ANAP-MHP’ye nasıl tenzili rütbe yapıp barajın altına ittilerse, her çiftçi karşıtı fani iktidara, muhalefetliği mutlaka tattırırlar. Bakmayın öyle sessiz, sedasız durduklarına.
Devam edin
Böbürlenin “Paramız var ithal ederiz” demeye. Devam edin hububat ithal etmeye, çiftçinin ürettiği buğdaydan daha yüksek fiyatı ithal buğday için şirketlere vermeye. Çiftçilerin ürettiği arpanın tonunu 1750TL olarak belirlerken ton başına 2370TL ile arpa ithal etmeye. İçeride çiftçinin ürettiği ürünün fiyatı yükselmesin diye şirketler kanalıyla 2370 TL fiyata ithal edilen arpanın -tam da hasat dönemi- 1950 TL’ye iç piyasaya sürmeye. Yani Türkiyeli çiftçiler yerine ithalat şirketlerini sübvanse etmeye. Çiftçilerin hakları olan desteklerin yarısını verip, yarısını vermemeye. Ambleminde başak olan bankayı çiftçiyi korumaktan alıkoymaya. Çiftçiye icra takibi yapmaya. “Durmayın” devam edin. Bekler çiftçiler. Sabrın temsilcileridir onlar. Taşı çatlatır sabırları. Ama demedi demeyin, yazın bir kenara. Geç olur, ama güç olmaz; kendilerine yapılanları asla unutmaz çiftçiler.