Kadınların barış mücadelesinde Sırbistan, Kosova, Sri Lanka ve Suriye üzerinden dünya deneyimlerini kitaplaştıran en son Kolombiya’daki müzakere sürecine ilişkin saha çalışması yürüten ve raporlaştıran Demokrasi, Barış ve Alternatif Politikalar Araştırma Merkezi (DEMOS) Koordinatörü Güneş Daşlı, 1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle Türkiye’de barışın nasıl toplumsallaşacağına dair değerlendirmelerde bulundu. 1 Eylül’de barışı tekrar gündemleştirmenin önemli olduğunu söyleyen Güneş Daşlı, Türkiye’de uzun süredir yaşanan çatışmalı süreç ile beraber savaşın yıkıcılığının daha da arttığını belirtti. Güneş Daşlı, “Bunun en yakın örneğini Cumartesi Anneleri’nin gerçekleştirdiği eylemde gördük. Kayıpların aileleri hala yasını toplumsal olarak tutmaya çağırıyor bizi. Bu açıdan oldukça önemli” diye konuştu. Böylesi zor zamanlarda barışı dillendirmenin kolay olmadığını vurgulayan Güneş Daşlı, en son Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri (FARC) ile müzakereye oturan Kolombiya hükümetine değindi. Güneş Daşlı, Kolombiya’da Türkiye’den daha uzun bir çatışmalı sürecin yaşandığını ve aktörlerin daha karmaşık olduğunu ifade ederek, “Orada da esasında gördüğümüz şey, resmi bir barış sürecine dönmek, o kadar da kolay olmuyor. Birçok deneyimin ardından gerçekleşebiliyor” dedi.
Türkiye’de farklı
Türkiye’de barış deneyiminin iki defa yaşandığını söyleyen Güneş Daşlı, bu deneyimlerin eleştirilebilir birçok yönü olduğunu belirtti. Güneş Daşlı, “Ancak şunu unutmamamız lazım. Hafızamızda barışı konuşabilmek ve müzakere masasının kurulabilir olduğunu biliyoruz. Burada tabiki pek çok eksiklikler vardı. Öncelikle bu eksiklikleri görüp, konuşmak bile barış mücadelesi için çok önemli” ifadelerini kullandı.
Refleks eksik
Barışın Türkiye’de toplumsallaşamamasının birçok nedeni olduğunu vurgulayan Güneş Daşlı, Türkiye’deki barış sürecinde yaşanan eksikleri ise şöyle özetledi: “Son iki süreç bizim için ciddi bir deneyim oldu. Refleks olarak eksik kaldık. Bunda hızlıca çatışmalı sürece geçiyor olmamızın da etkisi olabilir. Özellikle sivil toplum diye çok geniş tanımlayabileceğimiz masada imzacı olacak iki taraf dışında toplumun buna hazırlanması ve dahil edilmesi noktasında oldukça eksik kaldık. Resmi barış süreçlerine baktığımız zaman dünyadaki yaklaşım, liberal barış modelleri. Özellikle devletler ve uluslararası güçler liberal barış önerileri üzerinden geliyor. Çok kabaca ne olabiliyor: Bir, batı demokrasisi. Bu oldukça üsten bir yaklaşım oluyor.
Bizim DEMOS olarak alternatif barış dediğimiz şey: Üstten bir barış hiçbir zaman kalıcı olmaz ve mağdurları ve toplumsal örgütleri dahil etmez. Tam tersi tabandan yürütülen barış inşa süreçlerine bakmak gerekir.” Son süreçte baskı politikalarından kaynaklı “barış” adına yapılacak şeylerin azaldığına dikkat çeken Güneş Daşlı, milliyetçilik ve militarizmin yükseltildiği dönemlerde barış mücadelesi yürütmenin zor olduğunu ifade etti. Güneş Daşlı, “Ama yapılacak şeyler var. Kitlesel eylemler yapılamıyorsa bile, barış mücadelesi yürüten örgütlerin hâlâ temasta olması ve bir ağ oluşturabilmesi çok önemli. Barış ve demokrasi mücadelesi yürüten örgütlerin daha fazla bir araya gelmesi, daha örgütlü ve kendi gündemlerini ortaklaştırması önemli” diye belirtti. Barış mücadelesinde çok farklı ideolojilerin yer aldığını söyleyen Güneş Daşlı, “Mağdur grupları var, anneler var. Feminist örgütler var. Zaten bu savaşın etkilerini yoğun bir şekilde yaşayan Kürtler ve Kürt kadın hareketi var. Bütün farklı kesimlerin, farklılıkları da koruyarak bir araya gelip bu ağları devam ettirmesi önemli diye düşünüyorum” dedi.
Kadınlar sokaktaydı
Türkiye’deki milliyetçi ve militarist yaklaşıma ve ataerkil sisteme karşı en fazla sesini çıkaran kesimin kadınlar olduğunun altını çizen Güneş Daşlı, kadınların barış deneyimlerini ise şu sözlerle anlattı: “İki yıl içerisinde en kitlesel geçen eylemlerde, 8 Mart’ta kadınlar sokaktaydı. Böyle durumlarda resmi barış sürecini beklemeden barış söylemini yükseltmek gerekiyor. Evet. Şu an bir müzakere gözükmüyor. Biliyoruz ki devlet tarafından çok daha uzak bir yerde. Tam tersi bir noktaya gitmiş durumda; ama bu resmi barış sürecini beklemeden milliyetçilik ve militarizmin aslında nasıl toplumsal rollerimizi etkiliyor, değiştiriyor ve bunun toplumsal cinsiyet perspektifinden nasıl analizini yapabilirizi konuşmak önemli. Her türlü kadın erkek ilişkisinde ya da pek çok kimlikle bağlı ilişkilerde militarizmi görüyoruz. Bunun sorgulanması gerekiyor.” Barışın toplumsallaşmasının tabandan gerçekleşebileceğine işaret eden Güneş Daşlı, devamında şunları ekledi: “Üstten mekanizmalarla barışın toplumsallaşması oldukça zor. Tabandan derinlemesine bakıp oradaki bilgi ve deneyimi ortaya çıkarmak gerekiyor. Tüm mağdur grupların kadınların, LGBTİ+’ların farklı farklı azınlık gruplarının mücadelelerini görünür kılmak lazım. Kadınlar özelinde, kadınların birlikte yaşam ve toplumsal dönüşümü sağlayabilecek önerileri var. Feminist önerilere kulak kesilmek ve bunu görünür kılıp tartışabilmek, toplumsallaşabilmek için önemli. Tabi bu toplumsallaşmada belli araçlar gerekebiliyor. Bizde o yüzden olabildiğince farklı illerde Kolombiya raporunu tartışmayı önemli buluyoruz.”
İki kentte toplantı
Kolombiya barış sürecinde ortaya çıkan saha raporunu bugün 1 Eylül kapsamında İstanbul’da basın toplantısı ile paylaşacaklarını söyleyen Güneş Daşlı, 5 Nisan’da da Diyarbakır’da olacaklarını belirtti.
Savaştan en fazla kadınlar etkileniyor
Dünya deneyimlerine bakıldığında savaş süreçlerinde en fazla kadınların etkilendiğini söyleyen Güneş Daşlı, Türkiye’de var olan mültecilik durumunun da en fazla kadınları etkilediğini belirtti. Suriyeli mülteci kadınlarla çalışan kadın örgütlerinin, kadınların karşılaştığı ayrımcılık ve ırkçılık ile mücadele edip kadınlarla dayanışma gösterdiğini aktaran Güneş Daşlı, “Dolayısıyla mültecilik üzerine de çalışmak savaş politikalarına karşı gelmek için” diye ekledi. En son başarılı bir örnek olarak ele aldıkları ancak eleştirilerin de olduğu Kolombiya barış sürecini incelediklerini hatırlatan Güneş Daşlı, Kolombiya’da hakikat komisyonlarının oluşturulduğuna dikkat çekti. Zor süreçlerde dünya deneyimlerinde barış süreçlerini tartışmanın önemli olduğunu kaydeden Güneş Daşlı, “Tıkandığımız ve artık araç bulamadığımız noktalarda dünyanın pek çok yerinde farklı kadınların bulduğu yöntemler ve mekanizmalar var. Kadınlar barış süreçlerine özne olarak nasıl dahil olmuşlara bakmak bizi de güçlendirecektir” şeklinde konuştu.
Habibe Eren/Ankara-Jinnews