Bölge İdare Mahkemesi, ‘Darp, işkence, hakaret iddiası varsa, soruşturma izni istenmeden soruşturma açılmak zorunda’ kararını verdi. Bu karar açlık grevlerindeki çocukları için nöbet tutup polis şiddetine maruz kalan anneler için emsal niteliğinde
İstanbul Bölge İdare Mahkemesi, 2019 yılında PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride karşı açlık grevine giren yakınlarının durumuna dikkat çekmek için Gebze M Tipi Kapalı Kadın Cezaevi önünde oturma eylemi yapan annelere yönelik müdahalede bulunan polislerin soruşturulması için açılan davayı karara bağladı.
Emsal bir karar veren mahkeme protesto gösterilerine müdahale ederken darp, işkence, hakaret gibi eylemlerde bulunmalarına rağmen, valilik ve kaymakamlıkların soruşturma izni vermemesi nedeniyle soruşturulamayan polislerin “izin alınmaksızın soruşturulması” gerektiğini belirtti.
Soruşturma için izne gerek yok
T24’ten Gökçer Tahincioğlu’nun haberine göre, kararda, “üstlerine atılan ‘darp, hakaret, kasten yaralama gibi’ fiillerin görevleriyle bir ilgisinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, ilgililere isnat edilen fiillerin görev sırasında olmakla birlikte görevden kaynaklanmadığı, yani görev sebebiyle işlenmediği açık olduğundan, yasanın öngördüğü özel soruşturma usulünün uygulanması ve soruşturma izni verilmesi/verilmemesi yolunda karar tesis edilmesi mümkün değildir” denildi. Karara göre, benzer durumlarda valilik ve kaymakamlıklardan izin istenilmeden doğrudan soruşturma yürütülmesi gerekiyor.
Kötü muamele görev kapsamında olamaz
Kararda, Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümleri anımsatılarak, kanunun, görevle ilgili suçları kapsadığına dikkat çekildi. Kararda, “Görev sırasında işlenmiş olsa bile görevin niteliğinden kaynaklanmayan ve görevin yerine getirilmesi ile ilgisi bulunmayan suçlar hakkında bu yasada öngörülen özel soruşturma usulü uygulanamaz” denildi. Kararda söz konusu polislerin, Gebze M Tipi Kapalı Kadın Cezaevinde kalan bir kısım tutuklu ve hükümlülerin açlık grevi eylemine destek vermek amacıyla cezaevi önünde oturma eylemi yapan tamamı tutuklu ve hükümlü yakını olan müştekilere karşı darp, kötü muamele, hakaret, kasten yaralama, kanuna aykırı emir vermek ve yerine getirmek, ifade özgürlüğünün kullanımını engelleme suçunu işlediklerinin belirtildiği anımsatıldı.
Darp varsa izne gerek yok
Kararın devamında şunlar yer aldı: “Ön inceleme sonucu üstlerine atılan ‘darp, hakaret, kasten yaralama gibi’ fiillerin görevleriyle bir ilgisinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, ilgililere isnat edilen fiillerin görev sırasında olmakla birlikte görevden kaynaklanmadığı, yani görev sebebiyle işlenmediği açık olduğundan, yasanın öngördüğü özel soruşturma usulünün uygulanması ve soruşturma izni verilmesi/verilmemesi yolunda karar tesis edilmesi mümkün değildir.” Karar göre, darp, işkence, hakaret vb. iddialar söz konusu olduğunda, soruşturma izni istenilmeksizin, soruşturma yürütülmesi gerekiyor.
Ne olmuştu?
Cezaevinde açlık grevinde bulunan yakınları için Gebze Cezaevi’nin önünde eylem yapan annelere, polis, tazyikli su ve coplarla müdahale etti. Annelere hakaret eden ve yürüdükleri sırada arkadan iten, copla vuran polislerin görüntüleri kamuoyuna yansıdı. Kocaeli Valiliği, tepki çeken görüntüler nedeniyle, görev sınırının dışına çıkan memurlarla ilgili soruşturma başlatıldığını açıkladı. Ancak idari soruşturma, Gebze Kaymakamlığı’nın, “Görevlerini yaptılar” diyerek, soruşturma izni vermemesi nedeniyle adli soruşturmaya dönüştürülememişti.
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) ve barolar ise o dönem Gebze İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde görevli emniyet müdürü, başkomiser ve 5 komiser yardımcısı hakkında görevlerini kötüye kullandıkları gerekçesiyle suç duyurusunda bulunmuştu. Gebze Kaymakamlığı’nın, soruşturma izni vermemesi üzerine Avukat Ramazan Demir, bu kararın iptal edilerek, polislerin soruşturulması için idare mahkemesinde dava açmıştı.
HABER MERKEZİ