UNESCO’nun Dünya Miras Listesi’nde yer alan Göreme’yi ‘milli park’ olmaktan çıkaran Erdoğan’ın kararnamesine yapılan itiraz reddedildi. Böylece bir doğa harikası yapılaşmaya ve ranta açıldı
Göreme Vadisi’ni milli park statüsünden çıkartan Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin iptali için açılan davada Danıştay hakiminin karşı görüşüne rağmen Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu itirazı reddetti. Halkın Kurtuluşu Partisi 1985 yılından itibaren UNESCO’nun Dünya Miras Listesi’nde yer alan, 1986’da da milli park statüsü verilen Göreme Vadisi’nin 2019’da Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile milli park olmaktan çıkarılmasına karşı Danıştay’a başvurmuştu. Konuya ilişkin görüşünü açıklayan Danıştay Hakimi, Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin yasaya ve hukuka aykırı olduğunu belirterek, işlemin iptalini istedi. Ancak Danıştay Tetkik Hakimi’nin görüşüne rağmen Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, itirazı “oybirliği” ile reddetti.
Milli park korunmalıdır
Danıştay Tetkik Hakimi Muhammed Şeker, itirazın kabul edilerek dava konusu işlemin yürütmesinin durdurulmasının kararının verilmesi gerektiğini belirtmişti. Şeker görüşünü; Anayasa’nın 63’üncü maddesindeki, “Devlet, tarih, kültür ve tabiat varlıklarının ve değerlerinin korunmasını sağlar, bu amaçla destekleyici ve teşvik edici tedbirleri alır. Bu varlıklar ve değerlerden özel mülkiyet konusu olanlara getirilecek sınırlamalar ve bu nedenle hak sahiplerine yapılacak yardımlar ve tanınacak muafiyetler kanunla düzenlenir” hükmüne ve 14/04/1982 tarih ve 2658 sayılı kanunla Türkiye’nin katılması uygun bulunan, UNESCO’nun 16/10/1972 tarihli “Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme”ye atıfta bulunarak gerekçelendirmişti. Tetkik Hakimi; var olan yasalarda ve imza koyduğumuz uluslararası sözleşmelerde Göreme Vadisi’nin korunduğunu, Kanun’da Milli Parklar bakımından; Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün yetkilerinin yeni kurulan Kapadokya Alan Komisyonu’na bulunmadığını, bu durum her ne kadar Kanun’un amacının bir ölçüde eksik gerçekleşmesi sonucunu doğuracak olsa da Kanun’da yapılan bir düzenleme hatasından hareketle alanın koruma statüsünün ortadan kaldırılmasının mümkün olmadığını belirtti.
ANKARA