Dersim Barosu, HDP, SES, EMEP, DEDEF, Dersim’de askeri operasyon sırasında çıkan yangınlar için çağrı yaptı. Duyarlı kesimlere seslenen DAD Başkanı Kulu ‘İnancımız yakılıyor’ dedi
Dersim’de yaklaşık bir aydır devam eden askeri operasyonlar kapsamında, havadan ve karadan yapılan bombardıman sonucu çıkan yangınlar devam ediyor. Söndürülmeyen yangınlardan dolayı binlerce hektarlık ormanlık alan kül oldu. Yangın söndürmekle görevli kurumlar yangına müdahale etmezken, gönüllü yurttaşlardan oluşan ekiplerin yangını söndürme çabası da engelleniyor. Son olarak Dersim’e gelerek yangın bölgelerine gitmek isteyen HDP’li vekillerden oluşan heyet de polis ve askerlerce, engellenmişti. Hala devam eden yangınlar sosyal medyada büyük yankı buldu. Twitter’da #DersimYakılıyor tagıyla paylaşımlar yapan binlerce yurttaş, yangına müdahale edilmemesine tepki gösterdi. Kentteki kimi siyasi parti, sivil toplum örgütü ve sendika yöneticileri, yaşanan gelişmeleri ve halen süren orman yangınlarının arkasındaki politikaları değerlendirdi.
Devlet Anayasal suç işliyor
Dersim Dernekleri Federasyonu (DEDEF) Başkanı Ali Haydar Ben, bölgedeki operasyonlarla birlikte ormanların da hedef alındığını ifade etti. Savaş politikasıyla Dersim coğrafyasının yok edilmek istendiğine dikkat çeken Ben, “Yangın kamuoyundan gizlenmeye çalışılıyor” dedi. Dersim Baro Başkanı Barış Yıldırım da bir bölümü Munzur Vadisi Milli Parkı sınırları içerisinde süren yangınların hem Türkiye’nin taraf olduğu sözleşmelere hem de birçok uluslararası hukuk belgesine aykırı olduğunu söyledi. Devletin kendi Anayasasına uymayarak suç işlediğini dile getiren Yıldırım, “Yangınlara müdahale edilmemesi, buna sebebiyet verilmesi de açıkça anayasanın ihlal edilmesidir. Devletin kendi yasalarına uyarak derhal müdahale etmesi gerekir” dedi.
Göçe zorlamak istiyorlar
Dersim coğrafyasında yaşananların ne insani ne de vicdani olduğunu kaydeden Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Eş Genel Başkanı Musa Kulu ise devletin orman yangınları ile Dersim’de yeni bir politika izlediğini, farklı inanç ve kültüre sahip olan halklara Türk-İslam sentezi uygulanmaya çalışıldığını ifade etti. Kulu, “Sistemin yaktığı da Hak’tır, inanç ve ocaklarımızdır” diyerek, duyarlı kesimleri yangına müdahale etmeye çağırdı. HDP İl Yöneticisi Hıdır Oduncu da orman yangınları ile Dersim köylerinin insansızlaştırılmak istendiğine dikkat çekti. Vekillerin gidişlerine izin verilmeyerek yangınların kamuoyundan gizlenmek istendiğini dile getiren Oduncu, STÖ ve siyasi partilerin birlik olarak yangınların söndürülmesi için acilen harekete geçmesini istedi. EMEP Dersim İl Yöneticisi Hıdır Demir ise yangınların halkı göçe zorlama amacı taşıdığı belirterek, “Bu devlet, insanlara ayrımcılık yaptığı gibi ormanlara da yapıyor. Bu anlayışı kınıyorum” dedi.
Uluslararası kurumlara çağrı
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Dersim Şube Eşbaşkanı Nurşat Yeşil, orman yangınlarının “savaş politikası”nın bir parçası olduğunu vurguladı. HDP’li vekillerin orman yangınların yerinde incelemesine izin verilmemesini eleştiren Yeşil, “Eğer orman yangını yoksa HDP’lilere neden izin verilmedi. Engellemeler yangının olduğu ve daha kötü şeylerin yaşandığını açıkça ortaya koyuyor” dedi. Yeşil, tüm ulusal ve uluslararası çevre örgütlerini Dersim’deki orman yangınlarına karşı duyarlı olmaya çağırdı.
Türkiye çevreyi korumada sınıfta kaldı
Türkiye karbon gazı salınımını düşürüp iklim değişikliğiyle mücadele etmek, ekosistemi ve canlı çeşitliliğini korumak, Anayasanın 56. maddesinde tanınan sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkını sunmak için neredeyse hiç bir önlem almıyor. ABD’deki Yale Üniversitesi’nin hazırladığı Dünya Çevre Performansı Endeksi genel kategorisinde 2016 yılında 33 basamak birden düşen Türkiye, 99. olurken, 2018’de 108. sıraya kadar geriledi. Doğa ve Yaban hayatı korumada son 10 ülkeden biri olan Türkiye, Dünya Çevre Performansı Endeksi’nin Doğa ve Yaban Hayatı Koruma kategorisinde 180 ülke arasında 172 sırada.
DERSİM