Yaklaşan yerel seçimlerin tarihi fırsat olduğunu belirten HDP Grup Başkanvekili Ayhan Bilgen, “Yerel seçimlerde HDP’nin önünü kesmenin planını yapıyorlar.” dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Kars Milletvekili Ayhan Bilgen, HDP’nin hükümetin hedefinde olması ve yerel seçim gündemine dair Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Berivan Altan ve Selman Güzelyüz’e değerlendirmelerde bulundu.
İktidarın kriz sürecini yönetmek için siyaseti tatile çıkarma yöntemi uyguladığını belirten Bilgen, “Parlamentoyu bu kadar büyük bir kriz yaşanıyorken özellikle toplamıyor. Böylece siyasi partilerin de sadece parlamentodan beklenti içerisinde davranmasını, sokak siyaseti ve toplumsal siyasetle parlamentoda temsil edilen partilerin buluşmasını ve görünür olmasını da engellemek istiyor. Tabi ki bu plan bir boyutuyla HDP’nin genel muhalefette doldurduğu boşlukla ilgili” diye konuştu.
‘HDP’nin önünü kesmenin planını yapıyorlar’
Türkiye toplumunun daha radikal, etkili, güçlü, kararlı ve tutarlı bir muhalefet beklediğine işaret eden Bilgen, 24 Haziran seçimlerinin herkese bunu öğrettiğini söyledi. Sadece seçim dönemlerine, seçim kampanyalarına ve sandığa hapsolmuş siyasi mücadele değil, hayatın bütününe sirayet eden, güçlü, etkili, direnişe evrilecek bir siyasi mücadele olması gerektiğini belirterek, “Dolayısıyla da HDP’nin bu rolü oynaması, yerine getirmesi AKP’de derin kaygılar uyandırıyor. Hükümetin Gezi sürecinden, Kobanê’den öğrenilmiş çaresizlikleri var. Böyle bir patlamanın, böylesi kıvılcımın bütün toplumu harekete geçirmesinin kaygısını taşıyorlar. İkinci olarak yerel seçimlerde HDP’nin önünü kesmenin planını yapıyorlar.”
‘Sokaktaki muhalefetle buluşmak gerekiyor’
Bilgen, “Seçim dönemlerinde siyasi partilerin diyaloğu, teması birlikte ortak hareket etme arayışının olması son derece anlaşılır, önemli ve siyasi çalışmanın da gereğidir. Bu cesareti herkesin göstermesi lazım ama sadece seçimde koltuk paylaşımı gibi algıya dönüşmemesi, anlaşılmaması ve siyasete yönelik güvensizliği besleyen etki yapmaması için hayatın içerisinde her gün mücadele zeminlerinde ortak duruşların sergilenmesi gerekiyor. Dolayısıyla sokakla buluşmayı, parlamento dışı ya da resmi siyasi parti kadrolarının dışındaki muhalefet dinamikleriyle birlikte olmak seçim dönemlerindeki ortaklaşmayı daha sağlıklı zemine oturtacaktır“ diyerek, HDP yerel seçimlerdeki ittifak politikasına işaret etti.
‘Kayyumlar eliyle yönetmek sürdürülebilir değil’
“Sandıkta değişim olmaz” algısının yaratılmaya çalışıldığına dikkat çeken Bilgen, “Tabi ki sandık her şey değildir. Sadece oraya odaklı siyaset yapmak eksiktir, yanlıştır; ama sandığa dair siyaset yapmak gereksiz, değersiz olduğu anlamına da gelmez. Belediye seçimlerini ister erkene almaya çalışsınlar, ister zamanında yapsınlar hangi niyet olursa olsun sonuçta kayyumlar eliyle yönetmek sürdürülebilir değil. Yerel seçimler tarihi bir fırsat sunuyor. Bu iktidar da önce yerel seçimlerde kendinden önceki merkezi hükümetten görevi devraldı sonra merkezi siyasette daha güçlü ve etkili bir imkana sahip oldu” diye konuştu.
‘Toplumsal muhalefetle buluşma çabamızı devam ettireceğiz’
Bilgen, HDP heyetinin Dersim’de engellenmesi, hasta tutuklu Koçer Özdal’ın cenazesine HDP’li vekillerin alınmaması ve Cumartesi Anneleri’nin eyleminde HDP’li vekillere yönelik polis şiddetini değerlendirdi. Bilgen, “Biz asla gerilimlerin ya da başka krizlerin bizim üzerimizden örtülmesi siyasetinin parçası, oyuncağı, aktörü olmayacağız. Etkili, kararlı, tutarlı ve mümkün olduğu kadar toplumsal muhalefetle buluşma çabamızı da devam ettireceğiz” dedi.
‘Toplumsal siyaseti inşa etmeye çalışacağız’
Bilgen, yaşanan ekonomik ve siyasi krizin Türkiye’deki muhaliflere, Kürtlere, Alevilere, sosyalistlere kesmek ve bir iç düşman inşasıyla toplumun öfkesini, tepkisini ve hedefini muhalefete döndürme planı olduğunu söyledi. Bilgen, “Bu kamplaştırma siyaseti 16 Nisan referandumundan beri devam ediyor. Hedef gösterme, düşmanlaştırma siyaseti devam ediyor. Biz kendi gündemimizle olmamız gerektiği yerde sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Bu bir korkuya, geri çekilmeye ya da pasif beklemeye dönüşmemeli ama onların kurduğu denklemde değil tabi ki kendi gündemimizle sonuçlarını göze alarak toplumsal siyaseti inşa etmeye çalışacağız” diye ekledi.