Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği’nin yayınladığı 9 aylık rapora göre en az 520 kadın ev içi şiddet, cinsel saldırı, taciz ve çocuk istismarı gibi nedenlerle derneğe başvurdu
İstanbul’un Pendik ilçesinde 2013 yılında kurulan Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği 9 aylık rapor hazırladı. Derneğin hazırladığı rapora göre, pandemi sürecinde yoksulluk ve şiddet oranı arttı. 17 Mart-28 Aralık 2020 tarihleri arasını kapsayan rapora göre en az 520 kadın ekonomik talepler (gıda, kıyafet, iş bulma vb), ev içi şiddet, cinsel saldırı, taciz ve çocuk istismarı ile işyerinde mobbinge uğradığı için derneğe başvurdu. Bu başvuruların 398’inin pandemi tedbirlerinin ve sokağa çıkma yasaklarının ilk kez uygulamaya konulduğu nisan ve mayıs aylarında yaşandığına dikkat çekildi.
‘Dayanışma ağını kullanıyoruz’
Jinnews’te yer alan habere göre şiddet gördüğü için boşanma talebiyle derneğe gelen kadın sayısının sonbahar aylarında artışın gösterdiğinin altını çizilen açıklamada, “Derneğimiz herhangi bir para yardımı yapmamakla birlikte dayanışma ağını kullanarak kadınların ihtiyaçlarını giderirken, onları barolara, polise ve yargı mekanizmalarına başvuru süreçleri hakkında bilgilendiriyor, gerektiğinde bu süreçleri kadınlarla birlikte takip ediyor. Bunun yanı sıra semtimizdeki ASM’deki doktor ve hemşireler ile Pozitif Psikoloji ve Aile Danışmanlığı Derneği’nde psikologlardan da sağlık ve psikolojik destek almalarını sağlıyoruz” denildi.
Hamile kadınlar da var
Raporda, Covid-19 pandemisi nedeniyle alınan tedbirler sonucunda kadına yönelik şiddet konusunda uyarıda bulunduklarını belirtilerek, kadını koruyacak özel tedbirlerin alınması gerektiğine dair uyarıda bulundukları belirtildi. Yapılan uyarıların dikkate alınmadığı ve bu nedenle kadınların ev içi şiddet döngüsüne hapsedildiği vurgulandığı raporda “Yaklaşık iki buçuk ayı kapsayan bu dönemde ekonomik taleplerin yanı sıra kadınların başvuru nedenleri arasında en çok öne çıkan fiziksel şiddet oldu. Şiddet gördüğünü belirterek derneğimize başvuran kadınlar arasında hamile olanlar olduğunu da not düşmekte fayda var” ifadeleri yer aldı.
Raporda, fiziksel şiddet gördükten sonra derneğe ulaşan kadınların büyük bir kısmı polise başvurduklarını, şikayetçi olmak istediklerinde karakollarda görevli polis tarafından şikayetçi olmaktan vazgeçirilmeye çalışıldığını belirtiyor.
Ceza İnfaz Düzenlemesi şiddeti arttırdı
“Kadınlar şiddet sarmalına dönen evliliklerini sonlandırmak isteyip ayrılmak için adım attıklarında şiddet ve ölüm tehdidi ile karşı karşıya kalmaya devam ediyorlar” denilen raporda, ayrıca çeşitli nedenle çalışamayan kadınların ekonomik zorluklar da yaşadığı belirtiliyor. Raporda yine salgın tedbirleri adı altında nisan ayında hayata geçirilen “Ceza İnfaz Düzenlemesi” ile faillerin salıverilmesi şiddet vakalarının artmasına neden olduğu, kurtulduğunu düşünen birçok kadın tekrar ölüm tehdidi altında yaşamaya mahkum edildiğinin de altı çizildi. Nisan ve mayıs aylarında şiddet nedeniyle derneğe başvuran kadınlardan 5’i infaz düzenlemesiyle salıverilen erkekler tarafından mağdur edildiği belirtildi.
Çocuk istismarı
Raporda istismar için şu bilgiler yer aldı: Mart-Mayıs 2020 aralığında yaşadıkları taciz ve cinsel şiddet karşısında sessiz kalmayarak bize ulaşanların arasında 16-25 yaş arası kız çocukları ve genç kadınlar da yer aldı. Yaşları 16 ila 18 arasında değişen 4 kız çocuğu mahallede bir esnafın istismarına uğradığını bildirdi. Bir lise öğrencisi kendisini taciz eden matematik öğretmenini sosyal medyada teşhir ettikten sonra bize ulaştı. Bunun üzerine 8 lise öğrencisi de aynı kişi tarafından tacize uğradığını açıkladı. Kendilerine hukuki olarak destekte bulunduk ve bu kişilerle ilgili şikayetçi olacaklarını söylediler.
Online eğitim ekonomik yükü arttırdı
Raporda ayrıca, online eğitim sürecinde çocuklarının EBA’ya bağlanacak cihazları olmayan 53 kadın derneğe başvuruda bulunduğu belirtildi.
“Yoksul hanelerde şiddet gören kadınlar ekonomik bağımsızlıktan yoksun oldukları için kronik şiddet yaşıyorlar; bu şiddet canlarını tehdit eden bir boyut kazandığında kurtulmak için adım atıyorlar” denilen raporda, şiddetin çok ciddi boyuta ulaştığını ve kadınların her şeye rağmen boşanmak istediği belirtiliyor
Yetkililere çağrı
“Bu rapora yansıtamadığımız onlarca şiddet, taciz ve istismar vakası var. Özellikle aralık ayında haftasonları uygulanan sokağa çıkma yasaklarının ardından her pazartesi ve salı günü deyim yerindeyse ‘şiddet mesaisi’ yapıyoruz” denilen raporda, pandemi tedbirleri alırken kadınların maruz kaldığı hak gasplarını ve şiddeti görmezden gelen yetkililere şöyle seslenildi:
*Pandemide artan şiddete karşı derhal acil bir eylem planı açıklanmalıdır.
*Şiddet yüzünden şikayetçi olan kadınların karakollarda caydırılmasına derhal son verilmeli, görevini yapmayan kolluk kuvvetlerine yaptırım uygulanmalıdır.
*Sığınma talep eden kadınların önüne konan (ALO 183, KADES, ŞÖNİM vb) bürokrasi ortadan kaldırılmalı, kadınlar için kolay ve erişilebilir destek mekanizmaları işletilmelidir.
*Kadınlarla yüz yüze iletişimi merkez alan kadın örgütleri ve kurumlarla işbirliği güçlendirilmelidir.
*Yargıya intikal eden boşanma talepleri hızla karar bağlanmalı, kadınların nafaka hakkı da dahil ekonomik hakları hayata geçirilmelidir.
*Tüm bu saydığımız talepleri ve daha fazlasını içeren İstanbul Sözleşmesi ve 6284 Sayılı Kanun’a yönelik saldırılara bir son verilmeli, yasaların gereği yerine getirilmeli ve getirmeyen tüm resmi yetkililere cezai yaptırım uygulanmalıdır.
İSTANBUL