Bir yandan salgın diğer yandan ekonomik kriz ile mücadele etmek zorunda kalan kadın esnaflar, yıllardır ödedikleri vergilerle baktıkları devletin kendilerine 2 ay bakamadığını vurguladı
Çalışma yaşamında pek fazla görülmeyen kadınlar, koronavirüs salgınıyla birlikte tamamen evlere kapatıldı. Buna rağmen kadınlar salgına, ekonomik krize ve sistematik erkek şiddetine karşı mücadele etmeye devam ediyor. Bunlardan biri de uzun süredir tartışma konusu olan ve İstanbul’un çehresini değiştirecek olan Kanal İstanbul güzergahında yer alan Arnavutköy’e bağlı Durusu Köyünde yaşayan 75 yaşındaki Suzan Taştepe. Geçtiğimiz yıllarda eşini kaybeden Taştepe, açtığı işyerinde 17 yıldır hayat mücadelesi veriyor. Erişte, mantı, turşu, yufka yapan Taştepe, aynı zamanda ev yemekleri ve tatlı da yapıyor. Taştepe 3 kadına da iş imkanı sağlıyor.
Pandemiden dolayı çok zor durumda olduklarını dile getiren Taştepe, Mezopotamya Ajansın’a pandemi sürecinde yaşadıkları zorlukları ve devletin açıkladığı esnafa kira yardımı konusunu değerlendirdi
Yardım yapılmadı
Gelen faturalardan dert yakınan Taştepe, ayda sadece 4 bin TL faturalara gittiğini belirtti. Devletin kira yadımı vaadine değinen Taştepe 3 TL kira ödediğini, devletin açıkladığı yardımın da 500 TL olduğunu kaydetti. Pandemi sürecinde işyerinin 3 ay kapalı kaldığını söyleyen Taştepe bu süreç içinde çalışanların sigortasını yatırdığını ve herhangi bir yardım almadığını belirtti
Kanal İstanbul’un güzergahında yer aldıkları için arazilerin bir çoğunun başkaları tarafından satın alındığını söyleyen Taştepe, “Bana bu şekilde işimin daha iyi olacağını söylüyorlar. İşim daha iyi olsa ne olur? Dolacak kalabalık. Belki de bizi buradan gönderecekler. O nedenle böyle bir şey istemiyoruz” ifadelerini kullandı.
Taştepe’nin yanında 5 yıldır çalışan Nevin Oğuz (45), aynı sorunlardan dert yanıyor. Oğuz, pandemi nedeniyle eşinin ücretsiz izne çıkarıldığını dile getirdi. Oğuz, “Bu civarda böyle bir yer daha yok. O yüzden yaptığımız ve sattığımız şeylere talep çok oluyor. Pandemiden önce çok uzak yerlerden buraya gelip, ürünlerimizi alıyorlardı. Ama salgın nedeniyle eskisi gibi değil” şeklinde konuştu.
‘Devlet 2 ay bakamadı’
Aynı bölgede 20 yıldır kuaför işleten Zehra Dalmaz da (57) aynı sorunlardan muzdarip. Pandemi dolayısıyla 3 ay boyunca işyerlerinin kapalı olduğunu söyleyen Dalmaz, “Yeni yeni kuaförleri açtılar. Ama pandemi dolayısıyla kimse gelmiyor. Bu şekilde geçinmeye çalışıyoruz” dedi. Ev sahibinin 3 ay kira almadığını belirten Dalmaz, devletten 1 kuruş yardım almadığını kaydetti.
Her ay düzenli vergi ödediğini söyleyen Dalmaz, yıllardır vergi ödediğini ifade ederek, “Ben yıllardır devlete bakıyorum, devlet bana 2 ay bakamadı. Burada insanlarımız açlıktan ağlıyor. Böyle bir şey kabul edilebilir mi? Vatandaşına 2 maske dağıtamadılar ama Tunus’a kaç milyon dolar hibe ettiler” diye konuştu.
Kanal İstanbul istemiyoruz
Pandemi ve ekonomik krizin yanı sıra Kanal İstanbul’a karşı da mücadele etmek zorunda kaldıklarını belirten Dalmaz, Kanal İstanbul projesinin yapılması halinde su kaynaklarının tamamen kuruyacağını ifade etti. Projeyle birlikte çevre, tarım ve hayvancılığın yok olacağına değinen Dalmaz, “Zaten bizim yerlerimiz de acele kamulaştırma yapılacak. Halkın çoğunluğu bu kanalın yapılmasını istemiyor” dedi.
İSTANBUL