Figen Yüksekdağ ve Ayhan Bilgen’in avukatları, AİHM verdiği Demirtaş kararı sonrası DTK ve Kobanê soruşturması kapsamında tutuklanan siyasetçilerin derhal tahliye edilmesi gerektiğini kaydetti
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Büyük Dairesi tarafından Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında “tahliye edilmesi” yönünde karar verdi.
Türkiye’yi 5 maddede mahkum eden AİHM, 27 siyasetçinin tutuklu bulunduğu Kobanê soruşturmasına da dikkati çekti. AİHM kararında, 6-8 Ekim Kobanê eylemlerine ilişkin “Söz konusu üç tweette HDP, o sırada yoğun IŞİD saldırısı altında bulunan Kobanê halkıyla dayanışma çağrısı yapmıştır. Bu çağrıların siyasi ifade sınırları kapsamında kaldığını ve bu haliyle şiddete çağrı oluşturmadığını değerlendirmiştir. 6-8 Ekim 2014 tarihinde her ne kadar vahim şiddet eylemleri meydana gelmiş olsa da, bu eylemler doğrudan söz konusu tweetlerin sonucu olarak değerlendirilip başvurucunun tutukluluğunu haklı göstermemektedir.” ifadeleri kullanıldı.
AİHM kararında ayrıca Demokratik Toplum Kongresi’ne (DTK) ilişkin katıldığı toplantı ve eylemlerde barışçıl olduğu kaydedildi.
HDP eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın avukatı Ezgi Güngördü ve Kobanê soruşturmasında yeniden tutukluluğuna devam kararı verilen Kars Belediye Eşbaşkanı Ayhan Bilgen’in avukatı Atiye Arıkan MA’dan Berivan Altan’a AİHM kararında yer alan detayları ve tutuklu siyasetçilerin dosyalarına etkilerini değerlendirdi
4 yıldır bekleyen dosya var
Kobanê soruşturması kapsamında hakkında ikinci kez tutukluluk kararı verilen Figen Yüksekdağ’ın avukatı Ezgi Güngördü, müvekkilinin davaları hakkında şu bilgileri paylaştı: “Yüksekdağ hakkında açılan ve yargılaması yapılan davaların tamamı milletvekili olduğu dönemlerde yaptığı konuşmalar, katıldığı etkinlikler ve DTK’de yaptığı faaliyetlerdir. Müvekkilimiz hakkında Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde (Cumhurbaşkanı’na hakaret), Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde (örgüt kurma, yönetme, propaganda vb…), Silvan’da katıldığı bir etkinlikten dolayı hakkında açılan ancak hala hangi mahkemenin yetkili olduğuna karar verilmeyen Yargıtay’da 4 yıldır bekleyen bir dosyası var”
Demirtaş kararı emsal
AİHM’in Demirtaş kararında Türkiye’deki temel hak ve özgürlükler alanında yaşanan hukuksuzluklara dair ciddi tespitler yaptığını dile getiren Güngördü, “Mahkeme Selahattin Demirtaş noktasında çok net ‘İhlal yapıyorsunuz ve tahliye etmeniz gerekiyor’ dedi. Ama bu durum tüm HDP’li ve muhalif siyasetçileri kapsıyor. Çünkü dokunulmazlıkların kaldırılması meselesinde mahkeme Anayasa’nın 83’üncü maddesine göre bir öngörülemezlik olduğunu söylüyor. Yapılan siyasi değerlendirmelerin dokunulmazlık kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, dokunulmazlık kaldırılması ardından yapılan yargılamalarında öngörülemez olduğundan bahsediyor. Bu tespit tüm HDP’li vekillerini ilgilendiriyor. Dokunulmazlıkların kaldırılmasına ihlal denildiği zaman diğer tüm vekillerin yargılama süreçlerinin de ihlal olduğu anlamına geliyor” diye konuştu.
Kararı uygulamak zorundalar
Güngördü, AİHM’in Kobanê soruşturmasında yapılan ikinci tutukluluğa mükerrerlik tespitinin Yüksekdağ’ın yargılandığı Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından da yapıldığını anımsattı. “Biz bunu birçok kez mahkemelerde söyledik” diyen Güngördü, şöyle devam etti: “Hukuki açıdan bakıldığında aslında tüm siyasetçilerin tahliye edilmesi gerekir. Ancak biz Demirtaş’ın ilk AİHM kararında da gördük ki hukuk doğurdular. Hukuk tutulmaması var. Hukuk uygulanmaması yönünde bir irade var. Yeni bir hamle yapsalar dahi bu bir ihlal olacaktır. Çünkü AİHM açıkça dokunulmazlıkların kaldırılmasında ihlal buldu. ‘Siz bu insanları o dönemde yaptıkları eylem ve etkinliklerle yargılayamazsınız’ dedi. Kararı uygulamak zorundalar. Bağlayıcı ve kesinlik ifade eden bir karar. Uygulanmadığı takdirde AİHM kararının takibini Bakanlar Komitesi yapar ve Türkiye’nin Avrupa Konsey’inden (AK) atılmasına kadar bu süreç gider.”
Vekilliklerinin iadesi
Avukat Ezgi Güngördü, AİHM kararı ile birlikte tutuklanması ardından hızlıca cezası onanan ve vekilliği hatta parti üyeliği düşürülen Figen Yüksekdağ hakkında İdare Mahkemesi’ne başvuracaklarını belirtti. Güngördü, AİHM, kararında yer alan dokunulmazlıkların kaldırılmasının hukuksuz olmasının vekilliği elinden alınan tüm milletvekilleri için bir iade gerektireceğine dikkat çekti.
Savunma hakkı kısıtlandı
Kobanê soruşturması kapsamında tutuklanarak yerine kayyım atanan Kars Belediye Eşbaşkanı Ayhan Bilgen’in avukatı Atiye Arıkan ise, Bilgen ve beraberindeki 20 siyasetçinin tutukluluk incelemesinde yapılan hukuksuzluklara dikkati çekerek, “90 günde bir tutukluluk halinin gözden geçirme incelemesi duruşmalı olarak yapılması gerekir. Ve bu duruşmada müdafiler hazır olur. Ankara 3. Sulh Ceza Hakimliğince bu inceleme Sincan Cezaevi’ne gece yarısı SEGBİS’le bağlanılarak yapılmıştır. Müvekkilin avukatsız savunması alınarak, tutukluluk halinin devamına karar verilmiştir. Bu usule ve hukuka aykırıdır, tutukluluk halleri değerlendirilirken savunma hakkımız kısıtlandı” dedi.
Mahkemeye tekrar itiraz edilecek
Tutukluluğun devamı yönünde verilen karara itirazda bulunacaklarını dile getiren Arıkan, AİHM’in Demirtaş kararı ardından yapılan bu uygulamanın da hak ihlali oluşturduğunu belirtti. AİHM kararı ardından dosyada takipsizlik kararı verilmesi gerektiğini vurgulayan Arıkan, bu doğrultuda da talep ve itirazlarda bulunacaklarını belirtti. AİHM’in Demirtaş hakkında verdiği kararın doğrudan soruşturmayı etkilediğine işaret eden Arıkan, şunları söyledi: “Çünkü soruşturmanın ana dayanağı atılmış olan HDP MYK tweetidir. AİHM kararı doğrudan soruşturma dosyasını işaret ediyor. Derhal takipsizlik verilmesi gerekir. AİHM Büyük Dairesi kararının Türkçe tercümesiyle itirazlarımızı sunacağız. Müvekkillerimizin tahliyesini ve takipsizlik kararı verilmesini talep edeceğiz.”
Mükerrer soruşturma
Tutuklu yargılanan Bilgen’in aynı soruşturmadan ikinci kez tutuklandığının altını çizen Arıkan, şunları söyledi: “Ayhan Bilgen açısından 2017 yılında tutuklanarak yargılandığı ve daha sonra serbest bırakıldığı, AYM’nin ise ihlal kararı verdiği Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ana dosyasının iddianameye dayanak olayları, 6-8 Ekim Kobanê olaylarıyken yeniden mükerrer olarak bu soruşturmada yargılanması kabul edilebilir değildir. Bu hukuksuzluk AİHM Büyük Dairesi kararında da doğrudan detaylandırılarak ihlal kararı verilmiştir. Kararda tespit edilen ve ihlal kararı verilen durumlar bizim açımızdan da birebir aynıdır ve tüm dosyayı etkilemesi gerekir.”
HABER MERKEZİ