Tecride karşı cezaevlerinde başlatılan açlık grevi eylemi 27’inci gününde devam ediyor
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde sürdürülen tecridin tümden kaldırılması ve cezaevlerinde devam eden hak ihlallerin son bulması amacıyla Türkiye ve bölgedeki cezaevlerinde siyasi tutukluların 27 Kasım itibarıyla başlattığı açlık grevi eylemleri devam ediyor. 6. grubun devraldığı eylem 27. gününde. Tutuklular eylemlerine tecridin tümden bitene kadar devam edeceklerini belirterek, herkesin bu sürece karşı duyarlı olması çağrısında bulundular. Dışarıda ise tutuklulara destek sürüyor.
Kandıra 1 No’lu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan HDP Dersim eski Belediye Eşbaşkanı Edibe Şahin ve HDP Gebze İlçe eski Eşbaşkanı Damla Bağcı’nın, 5 günlük süresiz-dönüşümlü açlık grevi eylemine katıldığı belirtildi. Öcalan üzerindeki tecrit sonlandırılıncaya kadar eylemlerin sürdürüleceği mesajını paylaşan eşbaşkanlar, kamuoyuna açlık grevi eylemleri etrafında kenetlenme çağrısında bulundu.
TUHAY-DER’den ziyaret
Ege Tutuklu ve Hükümlü Aileleri İle Yardımlaşma Derneği (EGE TUHAY-DER), cezaevlerinde devam eden açlık grevlerine ilişkin İzmir’de ziyaretlerini sürdürüyor. EGE TUHAYDER yöneticileri Anadolu Yakınlarını Kaybedenlerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (ANYAK-DER), İzmir Barosu, Din Alimlerini ve Partizan’ı ziyaret ederek, cezaevlerinde başlatılan açlık grevlerine ilişkin dayanışma talebinde bulundu. EGE TUHAYDER yönetilcileri ilk olarak İzmir Barosu’nu ziyaret etti. Ziyarette EGE TUHAYDER üyelerini Baro Başkan Yardımcısı Özgür Yılmazer karşıladı. EGE-TUHAYDER Eşbaşkanı Ahmet Ertaş, açlık grevdeki tutukluların taleplerinin insani ve haklı olduğunu söyledi. Toplumun artık nefes alamayacak duruma geldiğini belirten Ertaş, “Hep birlikte AKP-MHP anti demokratik uygulamaların ve insan haklarını ihlal eden politikalarına dönük dur diyebilme gücü ve iradesi ortaya çıkacaktır” dedi. Baro Başkan Yardımcısı Özgür Yılmazer ise ziyaretlerinden mutlu olduklarını belirterek, cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine karşı birlikte mücadele etmenin önemli olduğuna vurgu yaptı. Tüm cezaevlerinde tecritin biran önce son bulması gerektiğini dile getiren Yılmazer, “Cezaevlerinde yaşanılan sorunlara ilişkin ailelerin ve derneği başvurması durumunde gereken desteği sunacağız” dedi. EGE TUHAY-DER, İzmir Barosu ANYAK-DER, Din Alimlerini ve Partizan’ı da ziyaret etti.
4 yıldır oğlunu göremiyor
Cezaevlerindeki siyasi tutukluların sık sık çeşitli gerekçelerle farklı kentlere sevk edilmesi en çok aileleri mağdur ediyor. Hakkari’nin Yüksekova ilçesine bağlı Bataklı (Silvana) köyünde yaşayan Aytaş ailesi de, bunlardan birisi. Aile fertlerinden HPG’li Cahit Aytaş, 12 Eylül 2012’de Şemdinli kırsalında çıkan çatışmada yaralı olarak gözaltına alınarak, tutuklandı. Aytaş, 341 yıl 8 ay cezaya çarptırılarak, Van F Tipi Cezaevi’ne gönderildi. 2 yıl sonra Bitlis E Tipi Cezaevi’ne sevk edilen Aytaş, daha sonrasında da Rize L Tipi Cezaevi’ne sevk edildi. Böylece Aytaş’ın ailesiyle yaptığı açık ve kapalı görüşler de kesildi. Özellikle ekonomik nedenlerden kaynaklı görüşe gidemeyen aile, sadece telefon üzerinden çocuklarından haber alabiliyor. Yaklaşık 4 yıldır çocuğuyla görüşemeyen anne Meryem Aytaş, MA’dan Mazlum Engindeniz’e konuştu. “Bitsin bu zulüm” diyen Aytaş, oğluyla 15 günde bir telefon üzerinden görüşebildiğini aktaran anne Aytaş, son yaptığı görüşmede cezaevinde karşı karşıya kaldıkları baskıları anlattığını belirtti. Türkçe bilmedikleri için ilgili mercilere durumu anlatmakta zorlandıklarını kaydeden Aytaş, “Oğlum tutuklandığı günden bu yana sıkıntı yaşıyoruz. İmkânlarımız olmadığı için görüşe gidemiyoruz. Rize’ye sürgün edildikten sonra görmedim. Devlet oğlumu yakın bir yere getirsin. 4 yıldır oğlumu görmedim. Üstüne tek kişilik hücreye koymuşlar” diye belirtti. Oğlunun yakın bir yere getirilmesi için verdikleri dilekçelerin kabul edilmediğini dile getiren Aytaş, bir süre önce de kendilerine gönderilen tebligatta oğlunun cezaevindeki yemek parasının istendiğini aktardı.
HABER MERKEZİ