2019 Şubat ayından bu yana, Hong Kong’u kasıp kavuran kitlesel protestolar devam ediyor. Hong Kong polisi sürekli olduğu gibi protestoculara vahşice saldırıyor
Hannah Kohn*
Hong Kong’da polis, henüz tam olarak bilinmeyen sayıdaki kadın protestocuları korkutmak amacıyla sistematik olarak cinsel şiddet uyguladı. 18 yaşında bir kadın, maskeli dört kişi tarafından polis karakolunda tecavüze uğradığını söyledi. Neredeyse tüm dünyanın haber bültenlerinde Hong Kong’un devlet şiddeti hakkında birçok haber vardı fakat kadınlara yapılan taciz, istismar ve tecavüz haberleri neredeyse hiç yoktu. Uluslararası kuruluşların Hong Konglu aktivistlerin çağrılarına kulak vermenin ve iktidarı yaptığı hak ihlallerinden sorumlu tutma ve ayrıca protesto sırasında yaşanan cinsiyet temelli şiddet hakkında konuşma zamanı geldi.
Protestolar, devlet gözaltındaki insanları Çin ana karasına vermek üzerine bir yasa önermesinin ardından kitlesel protestolar arttı. Mevcut iktidar buna polis şiddeti ile karşılık verdi, bu nedenle protestolar ülkede devam etti. Bu protestolara benzeri görülmemiş bir şekilde genç kadın katılımı oldu. Kadın katılımındaki bu artış, mevcut cinsiyet normlarını yıkıyor ve yeni nesil kadın aktivistleri güçlendiriyor. Polis, henüz tam olarak bilinmeyen sayıdaki kadın protestocuları korkutmak amacıyla sistematik olarak cinsel şiddet uyguladı.
18 yaşında bir kadın, maskeli dört kişi tarafından polis karakolunda tecavüze uğradığını söyledi. Bu olayın sonucunda polis, kürtaj olmak isteyen kadının kendisine sorulmadan kürtaj yapamaması için hastane raporlarını yok etmeye çalıştı. Üniversite öğrencisi Sonia Ng, protesto sırasında gözaltına alındı. Bir basın toplantısında, gözaltındayken bir polis memurunun göğüslerine vurduğunu söyledi. Sonia Ng, Hong Kong polisinin gerçek ismini vererek bir tacizci olduğunu söyleyen ilk kadındı. Yine başka bir genç kadın çıplak aramaya maruz kaldı. Polis, genç kadının elbiselerini tekrar giymesine izin vermeden kapıyı diğer erkek polislere açtı.
Yaşanan tüm bu olaylar yeni protestolar oluşturdu, özellikle de #MeToo hareketine daha sonra #ProtestToo akımına dönüştü. Bugüne kadar tüm dünyada 67 kurum ve üçer gruptan oluşan koalisyon tarafından polisin kadınlara cinsel şiddet uyguladığına dair imza toplandı. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu “kadına yönelik şiddetin insan hakları ve temel özgürlüklerinin ihlali olduğunu” kabul etti.
Hong Kong protestolarındaki polisin uyguladığı cinsel şiddet, kadınların insan haklarını ve temel özgürlüklerini bozan ve geçersiz kılan açık bir şiddet biçimidir. Bir ülkedeki hukuk sistemi, insan hakları için işlemediğinde, başka ülkelerdeki toplumlar, oradaki insanları desteklemek için harekete geçmelidir ve toplumun kadınlara yönelik hak ihlallerine müsamaha göstermeyeceğini somut bir eylemle göstermelidir. Çünkü Hong Kong’da polisin yaptığı cinsel şiddetin raporlarını da yine polis hazırlıyor. Birleşmiş Milletler, Hong Kong’daki polisin eylemcilere karşı yaptığı cinsel şiddet hakkında bağımsız bir soruşturma için devlete baskı yapmalıdır.
*Çeviren: Mizgîn Tekin
womensmediacenter.com sitesinde yayınlanmıştır