Mecliste bütçe görüşmeleri sürüyor. HDP Milletvekili Rıdvan Turan, ‘Bütün iktidarınız boyunca 20 milyon dolar samana vermişsiniz sadece’ sözleriyle iktidarın ithalat-ihracat politikasını eleştirdi
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mersin Milletvekili Rıdvan Turan, Tarım ve Orman Bakanlığı bütçesine ilişkin konuştu. Turan, sözlerine “18 yıldır siz neden sürekli zenginleşirken halk sürekli yoksullaşıyor?” sorusuyla başladı.
Pakdemirli’nin çiftçiden haberi yok
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin çiftçinin son iki yılda rekor gelire sahip olduğuna yönelik sözlerini hatırlatan Turan, “Geçen günlerde bir anket yapıldı ve bakanın bu sorusuna’ ne diyorsunuz’ diye sorulmuş yüzde 70’lik sonuçla bakanın çiftçilerden haberi yok çıkmış. 780 bin kilometrekaresiyle 23 milyon hektar tarım arazisine sahip olan Türkiye’yi ne Liechtenstein’la ne Monako’yla ne İsviçre’yle ne Almanya’yla, hatta -daha ilerisini söyleyeyim- Fransa’yla kıyaslayamazsınız, bu mümkün değil. Zaten mesele şudur: Bu ‘gayrisafi millî hasıla’ denilen şey cari fiyatlarla ölçülür. Bakın, size tarımda daha başarılı olmanız için bir öneri yapayım; Türkiye’deki tarım ürünlerinin fiyatını 2 katına çıkarın, böylece gayrisafi millî hasılanız 2 kat artar. Bu mukayese üzerinden, yoksul, topraksız köylülerin durumunu izah edemezsiniz, bu mümkün değil ama Mehdi Eker zamanından beri bu ‘Kardeşim, tarımsal gayrisafi millî hasılada biz Avrupa 1’incisiyiz, dünya bilmem kaçıncısıyız’ propagandası hiçbir bilimsel ve nesnel temeli olmadan pazarlanıyor” dedi.
Trakya betona boğuldu
Bakan Pakdemirli’nin “2009 yılında 3,7 büyüdük” sözlerine ise Turan, “Bunu söylerken niye iktidarı aldığınızda Türkiye’nin tarımda yüzde 8,7 büyüdüğünü ve bugün gelinen yerde 3,7’ye düşürdüğünüzü söylemiyorsunuz? İktidara geldiğinizde yüzde 8,7’yle büyüyen bir Türkiye tarım sektörü vardı, şu anda 3,7. 3,5 milyon hektar tarım alanını betona boğduğunuzdan niye bahsetmiyorsunuz? Yalnızca başarılardan bahsediyorsunuz. 26,5 milyon hektardan 23 milyon hektara düşmüş bir tarım alanından bahsediyoruz, bu var ya, korkunç, korkunç. Bir sürü Avrupa ülkesinden fazla, 2 tane Trakya ediyor değerli arkadaşlar. 2 tane Trakya’yı iktidar on sekiz yılın içerisinde betona boğmuş” ifadelerini kullandı.
İthalat artışı
Turan, 661 bin kişinin Çiftçi Kayıt Sistemi’nden çıktığını belirterek, “Halka doğruları söylemiyorsunuz. Yüzde 92,5 tarım alanı bankalar tarafından ipoteklenmiş durumda. Kıymetli bakan, bir tablo çiziyorsanız bunlardan niye halka bahsetmiyorsunuz? Niye insanlara doğru bilgiler vermiyorsunuz? Tarımsal istihdam konusunda, 7 milyon 500 bin kişiyle aldığınız ve yüzde 34 istihdamla başlattığınız süreci şu anda 5 milyon kişiye düşürmüş durumdasınız ve şu anda istihdam oranı yüzde 18,4; TÜİK verisidir bu. Tarım ve ormancılık dış ticareti; bak, yine TÜİK verisi; AKP iktidara geldiğinden bu zamana kadar, toplamda 82 milyon liralık ihracat ile 115 milyar liralık ithalat yapmış durumda. Tarım ve hayvancılık; yine iktidara geldiğiniz zamandan bu zamana kadar, değerli AKP’liler, 82 milyar ihracat ve 112 milyar ithalat yapmışsınız. Bakın, benim rakamlarım değil bunlar, bunlar TÜİK’in rakamları. Koyun ticaretinde 83 milyonluk ihracata 359 milyonluk ithalat var. Bütün iktidarınız boyunca 20 milyon dolar samana vermişsiniz sadece” şeklinde konuştu.
Öneriler…
Turan, konuşmasına şöyle devam etti: “Neoliberal politikaların, şirket tarımcılığının, endüstriyel tarımcılığın bu memlekete bir faydası yok. 22 milyar destekle bu sorunların hangisi çözeceksiniz? Borç yapılandırmasında köylüye yer vermeden bu meseleleri nasıl çözeceksiniz? Toplumsal cinsiyete duyarsız, acayip bir bütçe, adaletsiz bir bütçe var. Ya, kırsal kavram yok, kooperatifler yok. Yüzde 21’in üzerinde gıda enflasyonu var. Bu memlekette günlüğü 50 liraya mevsimlik işçiler çalışıyor. Bakanlığınızda -Sayıştay çarşaf çarşaf yazmış- pek çok usulsüzlük ve yolsuzluk var. Ziraat mühendisleri, veterinerler, su ürünleri mühendisleri, teknikerler bunların hepsi iş bekliyor iş. Çözüm şudur; bir, neoliberal politikalardan uzaklaşmak gerekir. Bunun yerine sosyal, halkçı, kooperatiflere dayanan, yoksul köylülüğü, kadınları ve eşitsizlikleri gözeten bir tarım politikasına ihtiyaç var ve ikincisi, olmazsa olmaz olan şey şudur; bu ülkede huzurun yer bulması için Kürt sorunun demokratik ve siyasal biçimde çözülmesi, insanların rahatça merasına gitmesi, tarımını yapması, koyununu otlatması lazım. Bu ikisi olmadan bu politikalar, yalnızca ve yalnızca uluslararası tarım tekellerine yeni bir vize mahiyetindedir.”
ANKARA