Federe Kürdistan Bölgesi, Şengal, Kuzey-Doğu Suriye’de artan saldırıları ve gerginliği değerlendiren Kürt sanatçılar, ‘Kürt birliği oluşursa hem sorunlar çözülür hem de bu saldırıların zemini kalmaz’ dedi
Irak Federe Kürdistan Bölgesi’nde Kürdistan Demokratik Partisi’nin (KDP), Zinî Wertê, Garê ve Metina bölgelerine bir süredir güç kaydırması, bazı alanlarda yeni kontrol noktaları kurması ve 9 Ekim’de Irak Merkezi Hükümeti ile Şengal’e ilişkin imzaladığı anlaşma sonrası giderek artan tansiyon, Kürt halkında derin bir kaygıya yol açtı. Kuzey ve Doğu Suriye’de ise, Türkiye’nin paramiliter güçlerle birlikte Efrîn, Grê Spî ve Serêkanîyê’ye yönelik saldırılarının ardından şimdi de Ayn İsa kasabasına yönelmesi ile yeni operasyon pazarlıkları ve tehlikeleri gündeme getirdi. Yaşananlar karşısında Kürt ulusal birliğinin sağlanması için yapılan çağrıları karşılıksız bırakan KDP, yeni saldırıların önünü açıyor.
Yaşananları değerlendiren Xelîl Xemgîn ve Dîyar, ulusal birliğe ilişkin düşüncelerini Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) İdris Sayılğan’a anlattı.
Kürt siyaseti iç sorunlarını aşmalı
Kürt sanatçı Xelîl Xemgîn, Grê Spî ve Serêkanîyê operasyonları döneminde Kürdistan Sanatçılar Platformu’nu kurarak ulusal birliğe katkıda bulunmak için çalışmalar yürüttüklerini hatırlattı. Platformun kuruluşunda Kürtlerin en zayıf noktasının ulusal birlikten yoksunluk olduğu tespitinde bulunduklarını ve bu tespitlerinin halen geçerli olduğunu dile getiren Xemgîn, Kürt siyasetinin iç sorunlarını aşamaması ve ortak hedefler çerçevesinde ulusal birlik oluşturamamasının dış güçlerin oyunlarına ve müdahalelerine zemin sunduğunu ifade etti.
‘Kürt siyaseti başarmalı’
Kürt siyasetinin yüzyıldır parçalı ve dağınık bir yapıya sahip olduğunun altını çizen Xemgîn, “Bir halk olarak hareket etme durumu gelişmiyor. Bu bizim en büyük sorunumuz. Kürt birliği oluşursa, Kürt siyaseti bunu başarırsa hem sorunları çözülür hem de bu saldırıların zemini kalmaz. Hem halk korunmuş olur hem de büyük bedellerle elde edilen kazanımlar korunur” diye konuştu.
‘Başur’da halk ayakta’
Tüm Kürt parti ve örgütlerine ulusal birlik çerçevesinde kenetlenme çağrısı yapan Xemgîn, “Bu, 21’inci yüzyılda karşımızdaki son fırsat. Eğer bu yüzyılda elimizdeki kazanımları da yitirirsek bir yüzyıl daha bu acıları yaşayacağız. Belki sadece isim olarak kalırız. Siyaset bunda sorumluluk sahibidir. Türk devletiyle ilişki içerisine girenler, kendi kardeşlerine, kardeş örgülerine, halkın partilerine karşı kirli siyasete girenler bilsin ki tarih de halk da onları affetmez. Başur’da nasıl bir durum olduğunu görüyoruz. Halk ayakta, halkın durumu kötü. Ne olursa olsun Kürt siyaseti ortak amaçlarda bir araya gelmeli. Kendini düşmana satan kişileri de düşmanın elinden almalı. Bu ilmi ve akılcı bir siyasettir.
‘DAİŞ ile intikam alınmak istendi’
Kürt sanatçı Dîyar da Kürtlerin verdikleri mücadele ile Ortadoğu’da siyasetin rotasını belirleyen bir güç konumuna geldiğini dile getirerek, hegemon güçlerin Kürtleri dikkate almadan hiçbir plan ve hesap yapamadıklarına vurgu yaptı. Dîyar, şunları söyledi: Ortadoğu gerçekliğine aykırı ulus devletler, varlığını haklar üzerinde soykırımlarla devam ettiriyor. Geçmiş yüz yıla baktığımızda katliamsız bir gün yok. Kürt mücadelesi bu faşist güçleri derin bir kriz içerisinde koydu. DAİŞ gibi kirli bir güç ile Kürtlerden intikam alınmak istendi. Çünkü Kürtler kapitalist emperyalist oyunları ve sistemi derin bir krize soktu. Kürt halk önderi Abdullah Öcalan teslim edildi. Efrîn, Kobanê, Şengal, Kerkük derken her türlü oyunu oynadılar ama olmadı. Kürdistan’da taş üstünde taş bırakmadılar. Ortadoğu’da taş üstünde taş kalmazken Kürt halkının önderinin fikirleri her geçen gün dünyaya yayıldı.
‘4 parçada birlikte hareket etmeli’
Kürt ulusal birliğine ilişkin yaşanan tartışmalara da değinen Dîyar, şunları dile getirdi: İran, Irak, Suriye, Türkiye gibi devletler eğer bir Kürde düşman ise bilinmeli ki tüm Kürtlere düşmandır. Türk devleti Bakur Kürtlerine düşman ama Başur Kürtlerine dost gibi bir durum yok. Bir parçada yaşanan acı herkesi aynı şekilde üzüyor. Acılarımız da sevinçlerimiz de ortak. Kimse bir parçayı özgürleştirdiğinde demesin ki biz burayı kurtardık artık diğer parçalar bizi ilgilendirmez. Bu Kürtlük değildir. Başur KDP’nin, Bakur PKK’nin, Rojava YPG’nin, Rojhilat KDP-İ’nin mülkü değildir. Kürdistan Kürt halkınındır. Bu parti ve örgütler de Kürt halkının değerleridir ama bizim özgürlük sorunumuz var. Her gün çocuklarımız öldürülüyor. Kültürümüzü bozuyorlar, dilimizi yasaklıyorlar. Öyleyse 4 parçada birlikte hareket etmeliyiz.
‘Tarihi fırsat’
Federe Kürdistan’ı çok defa ziyaret ettiğini belirten Dîyar, sözlerini şöyle tamamladı: Başur’da o kadar mücadele bir ailenin keyfi için verilmedi. Peşmerge de Kürt halkının evladıdır. 30 yıldır orada Kürt statüsü var ama birçok şey aşılmış değil. Biz kendi parçamızı kurtardık diğerleri bizi ilgilendirmez anlayışı kabul edilmez. Halk da kabul etmiyor. Kürt birliği mutlaka oluşmalı. Kürtler birlik olmadığı için bir yüzyıl kaybetti. Tarih bize büyük bir fırsat sunmuş durumda.
HABER MERKEZİ