Mecliste bütçe görüşmeleri sürerken kürsüye çıkan Soylu zor anlar yaşadı. Yargısız infazları, işkence, kayyum atamaları ile Osman Şiban ve Servet Turgut’un işkence edilerek helikopterden atılmasını gündeme getiren HDP’liler, Bakan Soylu’yu Genel Kurul’da protesto etti
Bütçe görüşmelerinin devam ettiği Meclis Genel Kurulu’nda, Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri kayyım atamaları, mezarların tahrip edilmesi, yargısız infazları gündeme getirdi. Van’da işkence edilerek helikopterden atılan Osman Şiban ve yaşamını yitiren Servet Turgut’u gündeme getiren HDP’liler, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya “Servet Turgut’a ne oldu?” diye sordu. Soylu’nun açıklamaları sırasında ise HDP’liler sıra kapaklarına vurarak protesto etti.
HDP Mehmet Rüştü Tiryaki, HDP’li belediyelere kayyım atanmasına değindi. Tiryaki İçişleri Bakanlığı bütçesine ilişkin kitapçıkta yer alan kayyım ile ilgili açıklamaları göstererek, “Kayyum görevlendirilmesinin bir diğer nedeni, bizim belediye başkanlıklarını eş Başkanlık sistemiyle yönetmemizmiş. E, hani terörden arındırıyordunuz belediyeleri? Kadınların ve erkeklerin belediyeleri eş başkanlık sistemiyle yönetmesini terör olarak mı görüyorsunuz?” diye sordu.
Adaylık tartışması
Tiryaki, sözlerine şöyle devam etti: “İçişleri Bakanlığı partisinin propaganda kitapçığında deniliyor ki: ‘HDP, hakkında soruşturma olanları aday olarak gösterdi.’ Evet, gösterdik. Hakkında ceza soruşturması olan kişileri aday olarak gösterdik. Hakkında ceza soruşturması olan bir kimse belediye başkanlığına aday olamaz mı? Olabilir. Var mı yasalarımızda engel hâl? Kaldı ki kimin aday olup olamayacağına İçişleri Bakanı değil, Yüksek Seçim Kurulu, il seçim kurulu ve ilçe seçim kurulları karar veriyor. Biz de başvurmuşuz, Yüksek Seçim Kurulu, il seçim kurulları ve ilçe seçim kurulları bizim adaylarımızın adaylıkları önünde bir engel görmüşler mi? Görmemişler. Çünkü arkadaşlarımızın belediye başkanı adayı olmalarının önünde hiçbir yasal engel yoktur, yoktu. Peki, bu İçişleri Bakanlığı partisinin genel başkanı ne yaptı? Yüksek Seçim Kurulu kararlarını tanımadı, yasaları tanımadı, keyfî olarak adaylarımızı engellemeye çalıştı. İşte, biz buna siyasi darbe diyoruz. Ama emin olun, emin olun, bu ülkede bu darbeci ve demokrasi düşmanı zihniyete karşı atan milyonlarca yürek var ve biz o milyonlarca yüreğin sesi olmaya devam edeceğiz.”
OHAL süreci ve hak ihlalleri
HDP Ağrı Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir, ülkenin muhalifler için adı konulmamış bir OHAL süreci yaşandığını belirtti. Taşdemir, “Diriler kadar bu çıplak şiddetten ölüler de nasibini alıyor. Tarihin hiçbir döneminde ölülerden hesap sorulmamıştır. Tüm kutsal metinler ve yeryüzündeki tüm inançlar cenazeye hürmetle yaklaşmıştır. İnsanlık tarihi, bir anlamda ölüye saygının da tarihidir. Çünkü ölünen ideolojisi yoktur, öldükten sonra hükmü de aslında yeryüzünden kalkmıştır ama maalesef bu iktidar döneminde defin hakkı engelleniyor, mezarlıklar hedef hâline getiriliyor, tahrip ediliyor. Bugüne kadar 13 tane mezarlık tahrip edildi. Garzan Mezarlığı’ndan 282 cenaze çıkarıldı ve Kilyos’ta bir kaldırıma toplu bir şekilde defnedildi” dedi.
Garzan mezarlığı
Taşdemir’in, Garzan Mezarlığı’nda 282 cenazenin çıkarılarak Kilyos’ta kaldırıma toplu şekilde defnedildiği açıklamasına, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu “Yalan” diyerek karşılık verdi.
Van’da ne oldu?
Taşdemir, Van’da Osman Şiban ve yaşamını yitiren Servet Turgut’un işkence edilerek, helikopterden atılmasını gündeme getirerek, “Hastane raporunda da ‘helikopterden düşme sonrası yaralanma’ şeklinde bir tutanak da mevcut, yirmi gün sonra Servet Turgut yaşamını yitirdi. Bütçe Komisyonunda Bakana sordum ‘Servet Turgut nasıl öldü?’ sorusunu, uzun uzadıya bir hikâye anlattı, hatta operasyonun tüm detaylarını anlattı. Yine, helikoptere binildiğini, Bakan, Servet Turgut’la Osman Şiban’ın helikoptere bindirildiğini söyledi, sonra ne olduğunu açıklayamadı. Biz bir kez daha buradan soruyoruz: Servet Turgut’a ne oldu? Biz ne olduğunu biliyoruz ama failler bulunana kadar, sorumlular cezalandırılana kadar biz bu soruyu hep sormaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
İşkence açıklaması
Soylu, söz alarak kürsüden Şiban ve Turgut için açıklamada bulundu. 11 Eylül’de Van Çatak’ta operasyon yaptıklarını belirterek, şunları söyledi: “Biz 11 Eylülde bir operasyon yaptık, 11 Eylül’deki operasyonda 3 vatan evladımız şehit oldu. Bunlardan biri Yüzbaşı Mahmut, biri Uzman Çavuş Sezer, biri de Yusuf Uyar. Peki niye şehit oldu bunlar, neden? Çünkü, 11 Eylül’de, şurası Osman Şiban’ın evi, Allah’tan insansız hava aracı var, bütün operasyon insansız hava aracıyla beraber kayıt altında. Bütün kayıtları da bende, isteyene veririm ve gösteririm, Osman Şiban’ın evi burada ve Osman Şiban’ın evine 2-3 kişi geliyor 21.00 sıralarında ve insansız hava aracıyla takip ediliyor. Osman Şiban’ın evine 3 terörist giriyor. Osman Şiban’ın evinden çıkıyorlar, Osman Şiban’ın evinden çıktıktan sonra -şimdi söyleyeceğim- şu hareketlilikle beraber doğru mağaraya gidiyorlar. Sonra biz Türk Hava Kuvvetleri’nden uçakları istiyoruz, F16’ları, ve F16’larla beraber şu kayalıkların içerisinde bu teröristleri -3 terörist, 1’i kırmızı listede- etkisiz hâle getiriyoruz.”
Soylu’nun konuşması sırasında HDP milletvekilleri sıra kapaklarına vurarak protesto etti.
ANKARA