Mersin’deki emekçi örgütleri, yaşanan ekonomik krizin Papaz Bruson ile ilgili olmadığını uzun üretimsizlik ve savaştan kaynaklı olduğu görüşünde. Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Mersin Şube Başkanı Sinan Muşlu, krizin yıllarca üretime dayalı politikaların ve Ortadoğu’da yaşanan savaşlara harcamalardan dolayı oluştuğuna dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ekonomiye dair açıklamalarının nedeni olarak “krizin artık kendilerini de sarsması”nı gösteren Muşlu, “Kriz onları da sarsınca bugün toplumu arkalarına alarak bir ekonomik savaş adı altında politika güdüyorlar. ‘Aynı gemideyiz’ diyorlar. Bizler ihraç edilirken aynı gemide değildik. Ama kriz somut olarak durunca mı aynı gemide olduk? Ekonomik krizin yükü asla ama asla emekçilerin sırtına bindirilmemelidir” ifadelerini kullandı. Krizin aşılması konusuna da değinen Muşlu, şöyle devam etti: “Öncelikle bu tek adam rejiminden acilen vazgeçilerek demokratik kriterler güçlendirilmelidir. Yine savaş politikalarından derhal vazgeçilmelidir. Bütün bunlar hem siyasal adımlarla hem de ekonomik adımlarla birbiriyle eş güdümlü bir şekilde hayata geçirilirse kriz aşılır” dedi.
İstikrarsızlık etkisi
DİSK’e bağlı Genel-İş Mersin Şube Başkanı Kemal Göksoy da, krizin adını, “istikrarsızlık” olarak tanımladı. Göksoy şöyle devam etti: “Kriz devam ederse iş yerleri iflas edecek. Bundan dolayı, binlerce işçi işlerinden olacak. Kriz aşılmak isteniyorsa bu toplumun üreticileri olan emekçilerin taleplerini dikkate almaları gerekiyor. Kriz, birliğin ve beraberliğin olduğu ve barışın sağlandığı yerde aşılır” diye konuştu. Büro Emekçileri Sendikası (BES) Mersin Şube Başkanı Yusuf Kaya ise, toplumsal katılımcı bir sürecin yaratılması gerektiğini vurguladı.